logo
17 EYLÜL 2024

Şirketler iflas ederken işsizlik düşüyor!

11.09.2024 00:00:00

Ülkemizde maliyet artışları ve pazar darlığı sebebiyle üretim koşulları oldukça olumsuz bir vaziyette olduğu için şirketler kepenk kapatıyor, konkordatolar rekor kırıyor. Ama böyle bir durumdayken bile Türkiye'de resmi işsizlik, TÜİK'in verilerine göre azalmaya devam ediyor.

İlginçtir, ülkemizde fiyatlar artarken enflasyon düşüyor, şirketler iflas ederken işsizlik düşüyor. Ekonomi bilimini tersinden yeniden yazıyoruz.

TÜİK'in temmuz ayı verilerine göre resmi işsizlik oranı yüzde 8,8, işsiz sayısı da 3 milyon 167 bin kişi oldu. Aynı TÜİK, atıl işgücü oranını yüzde 26,5 olarak açıkladı.

DİSK-AR'ın yayımladığı İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Raporu'na göre, geniş tanımlı işsiz sayısı (atıl işgücü) son 1 yılda yaklaşık 2 milyon kişi artarak 8,7 milyondan 10,7 milyona yükseldi.

Ayrıca Türkiye'de işgücüne katılım oranı da son derece düşük. TÜİK'e göre, temmuz ayında işgücüne katılım oranı yüzde 54,4 olarak açıklandı. 

Bazı ülkelerdeki işgücüne katılım oranları şöyle: İsviçre yüzde 84, Almanya yüzde 80, İngiltere yüzde 78, Hollanda 76, Euro Bölgesi yüzde 75, Fransa yüzde 74,5, Endonezya yüzde 69,3, Singapur yüzde 68,6, Avustralya yüzde 67, İtalya yüzde 67, Suudi Arabistan yüzde 66, Kanada yüzde 65, Japonya yüzde 63,5, Rusya yüzde 63, ABD yüzde 62,7, Brezilya yüzde 62, Meksika yüzde 61 vs…

Siyasilerimiz sık sık "Almanya bizi kıskanıyor" iddiasında bulunduğu için özellikle altını çizmekte fayda var: Almanya ile nüfusumuz hemen hemen aynı ama Almanya'da işgücüne katılım yüzde 80 iken bizde yüzde 54,4.

Arada yüzde 25,6'lık bir fark var. Türk insanı hiç çalışmak istemediği için mi işgücüne katılmıyor ya da çalışacak uygun bir iş imkanı bulamadığı için mi?

Emin olun ki, çocuğunu güvenle bırakabileceği bir kreş imkanı olsa, emeğinin karşılığını alabileceği güvenli bir iş imkanı bulsa kadınların birçoğu aile bütçesine destek olmak için çalışır.

Ama maalesef ülkemizde çocuk sahibi, çalışan kadınların çocukları için bir çözüm yok, ortaya koydukları emeğin karşılığı açlık sınırı altında aldıkları maaş yeterli değil ve kadınlar için iş ortamları ve caddeler hiç de güvenli değil.

Kısaca ifade etmek gerekirse, Türkiye'deki gerçek işsizlik tablosunu dar tanımlı resmi işsizlik verisi ifade etmiyor, hatta atıl işgücü de ifade etmiyor, tablo işgücüne katılım verisinde görüldüğü gibi çok daha vahim bir durumda.

İşsizlik sorununun çözülmesi için önce iç pazarın ve ihracat koşullarının düzelmesi lazım. Ama AKP hükümeti 2002 yılında "enflasyonla mücadele" hedefiyle yola çıktı, hala enflasyonla mücadele ettiğini iddia ediyor ve bu gerekçeyle de talebi daraltmak uğruna vatandaşların alım gücünü düşürdükçe düşürdüler.

Diğer ifadeyle iç pazarı daraltmak, AKP'nin enflasyonla mücadele yöntemi.

Üretimi cazip hale getirecek diğer seçenek ise ihracat ama Türkiye'de ihracatçılar da feryat ediyor. Türkiye'de maliyetlerin yüksekliği ve kur politikaları ihracatçının dış ticarette rekabetini zayıflatıyor.

Dolayısıyla üretilen ürünlere içeride ya da dışarıda müşteri bulmakta zorlandığınız zaman, yani ürettiğinizi satamadığınız zaman söyler misiniz üretimin ne anlamı kalıyor? 

Üstelik üretici bu üretimi bin bir zorluklarla gerçekleştiriyor. Örneğin politika faizi yüzde 50 olduğu için yüzde 60'dan daha düşük faizli bir krediye ulaşamıyor. Ürettiğini satamayınca da bu faiz yükü katlanarak artıyor, şirketleri iflasa ya da konkordatoya itiyor. Sadece finansal maliyet mi, hayır, hammadde, enerji, nakliye hepsi ithalata dayalı olduğu için maliyetleri arttıkça artıyor ve üretici bu maliyetler altında eziliyor.

Sonra da, "Bu kadar emeğe rağmen kazanamıyorum, o zaman her şeyi satayım gideyim paramı faize yatırayım" noktasına geliyor. Yani yüksek faiz politikası sadece finansal maliyetleri artırmıyor, aynı zamanda üreticiyi de üretimden kaçırıyor.

Görüldüğü gibi AKP hükümetinin ya da aynı politikaların doğruluğunu savunan muhalefet partilerinin ülkemizdeki işsizlik sorununu çözme ihtimalleri yok. 

Ülkemizde işsizlik sorununu çözebilecek tek parti Bağımsız Türkiye Partisi'dir. Neden mi? Çünkü parti programında bulunan Prof. Dr. Haydar Baş'a ait Milli Ekonomi Modeli, tüketimi teşvik projeleriyle iç pazarı canlandırırken, üreticilere sıfır faizli kredi imkanı, milli madencilik ve milli enerji politikalarıyla da üretim maliyetlerini minimuma düşürmektedir.

Bu şekilde üretim cazip hale geldiğinde doğal olarak istihdam artışı sağlanacak ve işsizlik sorunu tümüyle çözülecektir.

 
Murat Çabas / diğer yazıları
Enflasyonun asıl sebebi maliyetler
Maliyetler düşmeden enflasyon düşmez
İsrail, Lübnan'a saldırı hazırlığında
Bahanesini üretmeye çalışıyor!
Yandaşa ‘garanti’ verenler çiftçiye vermiyor
Çiftçi tonlarca patatesi bedava dağıttı
Gazze'de can kaybı 41 bin 252'ye çıktı
Soykırım 347 gündür sürüyor
Sakarya’daki dehşetin ilk anları
Patlamanın hemen sonrası kaydedildi
Konut satışlarında hareketlenme
Ağustosta 134 bin 155 konut satıldı
Kırmızı ve gri kategoride aranıyorlardı
2 terörist etkisiz hale getirildi
Mehmet Şimşek'ten açıklama
'Vergi artışı gündemimizde yok'
Diyanet'ten vatandaşa hac kazığı
Diyanet'e hacla ilgili 35 soru
Hedef geliri artırmak
Denizli'den turizmde 'tarihi' hamle
Tunceli'de deprem
Merkez üssü Pülümür ilçesi
Velilerden kayıt ücreti alınıyor
10 veliden 4'ü kayıt ücreti ödedi
Açlık sınırı 27 bin TL'yi geçti
Yoksulluk sınırını sakın sormayın!
İsrail'in yapay zeka destekli silahları küresel tehdit
"Bu silahlarla işgal ve soykırım icra edildi"
Almanya göçmen alarmına geçti
Sınırlarda kontroller genişletildi
Enflasyonun asıl sebebi maliyetler
Maliyetler düşmeden enflasyon düşmez
İsrail, Lübnan'a saldırı hazırlığında
Bahanesini üretmeye çalışıyor!
Yandaşa ‘garanti’ verenler çiftçiye vermiyor
Çiftçi tonlarca patatesi bedava dağıttı
Gazze'de can kaybı 41 bin 252'ye çıktı
Soykırım 347 gündür sürüyor
Sakarya’daki dehşetin ilk anları
Patlamanın hemen sonrası kaydedildi
Konut satışlarında hareketlenme
Ağustosta 134 bin 155 konut satıldı
Kırmızı ve gri kategoride aranıyorlardı
2 terörist etkisiz hale getirildi
Mehmet Şimşek'ten açıklama
'Vergi artışı gündemimizde yok'
Diyanet'ten vatandaşa hac kazığı
Diyanet'e hacla ilgili 35 soru
Hedef geliri artırmak
Denizli'den turizmde 'tarihi' hamle
Tunceli'de deprem
Merkez üssü Pülümür ilçesi
Velilerden kayıt ücreti alınıyor
10 veliden 4'ü kayıt ücreti ödedi
Açlık sınırı 27 bin TL'yi geçti
Yoksulluk sınırını sakın sormayın!
İsrail'in yapay zeka destekli silahları küresel tehdit
"Bu silahlarla işgal ve soykırım icra edildi"
Almanya göçmen alarmına geçti
Sınırlarda kontroller genişletildi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.