Sizler yaklaşan bayrama, yeni yıla nasıl hazırlanıyorsunuz ey değerli okur? Peki ya Kerkük'teki kardeşlerimiz, dostlarımız nasıl hazırlanıyor? Ölüm korkusu, toprağını-evini yitirme korkusu, sahipsizlik kederi altında bir bayram sabahına uyanmaya hazırlanıyorlar. Hepsi bu değil... Unutmayın ki Kerkük 2007'de Türkiye için sizin-bizim ulusal gerçeklerimiz, bölgesel güç oyunundaki kaderimiz adına da stratejik anahtar olacak, Kerkük yeni yılın ilk üç-dört ayında hepimizin gündeminde ilk sıraya oturacak, tüm dikkatlerimizi artık Kerkük'e, Türkmeneli'ne yönlendirmek zorundayız, 'iddia o ki' Türkiye'nin baharda olası bir sınır ötesi operasyonun 'çekirdeğinde' Kerkük gerçeği olacak, fazla söz gerek var mı?Son gelişmelere bakalım; Irak Kürdistan Yurtsever Birliği Partisi (IKYB) Yerel Bölge Parlamento Üyesi Mola Bahtiyar dün diyor ki, "2007 yılında Irak hükümetinin Kerkük'te referandum yapmaması halinde Kerkük'ü Kürt yönetimine bağlayacağız." Densize bakın, sizi-bizi tehdit ediyor. Peki uzmanlar ne diyor? Ankara'da bilgi aldığım konunun yetkilisi bir 'yabancı' uzman görüşü sunayım, diyor ki; 'Irak'taki gidişat ve PKK'nın bölgedeki varlığı yakın gelecekte Türk-Kürt savaşını güçlü bir ihtimal haline getirdi. Üstelik en önemlisi Kerkük sorunu, Kerkük'ün hali Türklerin, Ankara'nın çok canını sıkıyor, mevcut gelişme bütün bölgeyi bir kaosa sürükleyebilir, Türkiye'yi sınır ötesi askeri operasyona mecbur bırakabilir. TSK'nın Irak kuzeyinde hangi ve ne kadar güç bulunacağına çok bağlı olmaksızın, mevcut koşullar içinde ve gelecekte takviye edilmesi planlanmış tüm durumlara rağmen yapacağı kuşatma harekatının yöneliminin son durağı Kerkük olacaktır.' Bu paragrafın altını çizelim ve kayda geçelim efendim, önümüzdeki birkaç ay içindeki gelişmelere göre bu notu birbirimize hatırlatmamız gerekecek. Son durağı KERKÜK olacak bir sınır ötesi operasyonun iç siyasete, KÖŞK ve erken seçim zeminine etkilerini de defalarca bu köşede birlikte irdeledik, ötesi anlayana...İlaveten, Ankara-Washington hattındaki 'kapalı kapılar ardındaki -yıldızlı- el sıkışmaları' da arka plana koyunuz.Evet, Kerkük aciliyetimiz. Geçtiğimiz günlerde Irak Türkmen Cephesi Başkanı Sayın Saadettin Ergeç ve Ankara temsilcisi Sayın Ahmet Muratlı ile özel bir sohbet yaptık, benim için unutulmaz, çok değerli saatlerdi... Sayın Ergeç feryat ediyor, diyor ki: "Referandumu asla kabul edemeyiz, öncelikle Kerkük'te demografik yapının normalleştirilmesi gerekiyor. Kerkük'e işgalden sonra yerleştirilen Kürtlerin sayısı 227 binleri buluyor. Gelenlerin yarısından fazlası Kerkük'lü değil. 227 bin kişilik ilave ile Kerkük'ün demografik yapısı bozulmuştur. Bu nedenle normalleştirme bizim için çok önemli. işgal ettikleri arazilerimizin, evlerimizin bizlere dönmesi gerekiyor. Bu durumda ne sayıma katılırız ne de referandumu yaptırırız. Bu kararı Araplar ve Türkmenler beraber uygular. Kerkük'te bütün önemli noktalara Kürtler yerleştirildi. Resmi daireler Kürtler tarafından işgal edilmiş durumda. Vali, genel müdürler, daire başkanları, hepsi Kürt. Ve hepsinden acili Türkmenler öldürülüyor, ocaklar söndürülüyor, kaçırılıyorlar, bana 3 kez suikast girişiminde bulundular, 2 defa bombalı araçla saldırdılar, bir defa da evime roketatarla roket attılar. Daha ne söyleyeyim?"Türkmen gerçeğinde sözün bittiği yerdeyiz ey kıymetli okur, sözün bittiği yerde ne başlar? Yeni yılın ilk ayları itibarıyla cevabı yaşayarak bizzat öğreneceğiz. Son defa... Bir daha sorayım; siz yeni bir yıla nasıl gireceksiniz, planlarınız ne? Peki ya can Kerkük?!. Kerkük için de eminim ki birilerinin 'planları' son aşamasında... Güler Kömürcü
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.