Sinanoğlu ve İlhan İstanbul'da anıldı
Yeni Mesaj Gazetesi tarihi bir görevi daha ifa etti. Türk kültürünün iki yıldızı Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu ve şair ve yazar Attila İlhan Yeni Mesaj Gazetesi tarafından düzenlenen özel programla anıldı. Programın sonundaki konuşmasında Prof. Dr. Haydar Baş, Atatürk'ü anlattığı Atatürk kitabının da tamamlandığı müjdesini verdi.
23.10.2017 00:00:00
YENİ MESAJ/İSTANBUL
Türk akademi ve bilim dünyasının iki yıldızı Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu ile şair ve yazar Attila İlhan Yeni Mesaj Gazetesi tarafından düzenlenen özel programla anıldı. 3 oturum halinde düzenlenen program Kur'an-ı Kerim ile başladı.
Daha sonra İlhan ve Sinanoğlu'nun hayatlarından ve Meltem TV ve Mesaj TV'de katıldığı programlardan kesitlerin yer aldığı sinevizyon gösterisi yapıldı. Programın onur konuğu ise Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tı.
Yaklaşık 6.5 saat süren programın sonunda kısa bir teşekkür konuşması yapan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş katılımcılara teşekkür etti.
Anma programındaki konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk'ü anlattığı Atatürk kitabının da tamamlandığı müjdesini veren Prof. Dr. Haydar Baş, bu kitabı Atatürk'ün 79. vefat yıl dönüm olan 10 Kasım'da düzenlenecek Atatürk programında halka arz edeceklerini söyledi.
'Herkesin başucu kitabı olacak'
Program konuşmacılarından araştırmacı yazar Selim Kotil ise BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Atatürk kitabıyla ilgili şunları söyledi: "Genel Başkanım Prof. Dr. Haydar Baş beni çağırdı ve bu kalın kitabı göstererek 'evladım bitti' dedi. O büyük insanın hakkında ne büyük iftiralar atılmış, neler yapılmış o insana, bu eseri okuduğunuz zaman hepiniz göreceksiniz. Artık milletin Atatürk'ü ile kucaklaşması, gerçek Atatürk'ü tanıması, devlet millet kardeşliğinin kurulmasını sağlayacak olan Prof. Dr. Haydar Baş'ın kalemi ile Atatürk eseri bitti. Bu eser, 10 Kasım'da Gazi'yi anma programına kitap olarak yetişecek. Hepimizin başucu eseri olacak. Prof. Dr. Haydar Baş'a Türk milleti adına sonsuz kere teşekkür ediyoruz."
Attila İlhan'dan Haydar Baş çıkışı
Konuşmasında "Rahmetli büyüklerim Attila İlhan ve Oktay Sinanoğlu ile değişik ortamlarda görüşme fırsatım oldu" diyen Selim Kotil şöyle devam etti: "İlhan ile yaptığımız bir görüşmede ifade ettiği iki cümlenin altını çizeceğim. Yayın sırasında evinde sohbet ederken, 'Prof. Dr. Haydar Baş ulusal duruşun merkezidir' dedi. Biz şaşırdık, hayranlıkla dinliyoruz. Devamında ben 'Attila abi biz Meltem TV'de, Mesaj TV'de Kur'an öğretiyoruz. Etiler'deki, Bebek'teki, Ataköy'deki insanlar bize dua ediyor ama dindar gördüğümüz, dışarıdan öyle görünen insanlarla da kavga ediyoruz. O zaman güldü ve 'Saidi Nursi'den bir hikâye anlatarak dışarıdan yardım almayan tek isim Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Türkiye'de ulusal duruşun merkezi Haydar Baş'tır" dedi. Türkiye'de ulusalcılık kavramını ilk defa ortaya koyan, tanımlayan isim rahmetli Attila İlhan'dı."
Ulusal hareketin merkezi
Attila İlhan ve Oktay Sinanoğlu'nu anma programının konuşmacılarından biri de her iki isimle de defalarca program yapan Yeni Mesaj gazetesi başyazarı Muharrem Bayraktar'dı. Bayraktar, "Attila İlhan ile iki defa program çektik onda şunu gördüm; kendisi bizi ulusalcı, vatansever, Atatürkçü ve dindar bir ekip gördü. Ve Haydar hocamın Atatürk aşkına, vatan sevdasına o kadar inandı ki koşa koşa bize geldi. Ne zaman bir araya gelsek, 'siz bu ülkenin çimentosusunuz' derdi. Ben şunu da gözlemledim 50-60 yıldan beri belki de Atatürk'ten beri bir arayışı vardı. Aradığı şeyi Mesaj TV'ye gelerek Prof. Dr. Haydar Baş'ın ekranlarında buldu. Kendisi ile yaptığımız görüşmelerde söylediği bir şey vardır, 'Haydar Hoca ulusal hareketin merkezi, kalesi olacak' derdi. Bunu gönülden söylüyordu. Bunu sağı solu, sosyalizmi, Avrupa'yı ABD'yi çok iyi bilen bir yazar ve şair olarak söylüyordu. Ve Allah'a şükür ki bugün onun söylediği sözlerin gerçekleştiğini görüyoruz. Bugün her kesimden insanlar bu hareketi ulusal hareketin merkezi olarak görüyor" dedi.
Sinanoğlu'nun Haydar Baş vasiyeti
Muharrem Bayraktar Oktay Sinanoğlu içinse, "Kendisinde bir programda Prof. Dr. Haydar Baş'ın projelerini sordum. 'O bir derya biz bir damlayız. Biz derya için ne diyebiliriz' şeklinde cevap verdi" dedi. Bayraktar Sinanoğlu'nun vefatıyla ilgili olarak da şunları söyledi: "Oktay Sinanoğlu ABD'de vefat ettiği zaman eşi Dilek hanım aradı ve "Oktay beyin vasiyetidir. Lütfen beni Haydar hocanın arkadaşları defnetsin" dedi. Aynı şey Attila İlhan için de geçerli. Biz bu vasiyeti yerine getirdik. Orada şunu gördüm maalesef devlet erkânından kimse yoktu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu devasa bilim adamına böyle davranırsa bugün de bilim adına nohut vesaire ile uğraşırız ama bugün bir delikanlı çıktı ve hem Attila İlhan'a hem de Oktay Sinanoğlu'na babalar gibi sahip çıkıyor."
Kadir Mısıroğlu'na haddini bildirmişti
Muharrem Bayraktar, Sinanoğlu ile ilgili dikkat çekici bir anektod da aktardı. "Sultanahmet'te bir kitap fuarında Oktay Sinanoğlu ile birlikte Kadir Mısıroğlu'nun olduğu standa girdik" diyen Bayraktar şöyle devam etti: "Orada Mısıroğlu bir takım şeyler gevelemeye başladı. Ben cevap verecekken elimi tuttu ve Mısıroğlu'na orada hayatı boyunca unutamayacağı şu sözleri söyledi: 'Kadir Bey sen utanmıyor musun? Biz seni adam zannettik yanına geldik, ama sen ileri geri konuşuyorsun. Haydar Hoca Türkiye'nin çimentosudur, medarı iftiharıdır. Ben ABD'ye gittiğim zaman bunalıyorum, Türkiye'ye geldiğim zaman kendimi Haydar Hocanın kapısına atıyorum. Benim için Haydar Hoca sığınılacak bir limandır. Ben o limana geldiğim zaman huzur buluyorum. Sen gelmiş burada ileri geri konuşuyorsun. Yazıklar olsun sana.' Kadir Mısıroğlu'nun hayatı boyunca yediği en büyük tokatlardan biri de bu oldu."
Attila İlhan'ı neden seviyoruz?
Hukukçu yazar Ahmet Erimhan da anma programına konuştu. Erimhan, Attila İlhan'ı neden seviyoruz sorusuna şu şekilde cevap verdi: "Lügatinde emperyalizm ile mücadele olmayan siyasal İslamcıya inat Attila İlhan'ı çok seviyoruz. Batı'yı Anadolu'da durdurduğu için Atatürk'ten nefret eden azınlık ruhlu artıklara inat Attila İlhan'ı çok seviyoruz. Milliyetçiliği ABD ile aynı dalga boyunda yaşamak olarak tarif eden sahte milliyetçiliğe inat Attila İlhan'ı çok seviyoruz. Misyonerler Attila İlhan'dan nefret ettiği için biz Attila İlhan'ı çok seviyoruz. Batının manevi ajanı sözde aydınlar onu sevmediği için Attila İlhan'ı çok seviyoruz. ve Haydar Baş Attila İlhan'ı, Attila İlhan da Haydar Baş'ı çok sevdiği için Attila İlhan'ı çok seviyoruz. Ahmet Erimhan anma programındaki konuşmasına şu şekilde devam etti: "Attila İlhan 'parola vatan işareti namus' demişti. Yani İlhan'ın derdi vatandı ve namussuzlara karşı namusluca bunun mücadelesini vermiştir. O sebeple Attila İlhan'a sahip çıkmak Türkiye Cumhuriyetine sahip çıkmaktır. Aynı yolun yolcusu Prof. Dr. Haydar Baş'a sahip çıkmak ise Türkiye Cumhuriyeti'ni yaşatmaktır."
'Sinanoğlu batıyı içten Türkiye'yi dıştan keşfetti'
Anma programındaki konuşmasında Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'nu anlatan Hukukçu yazar İbrahim Berk ise şunları söyledi: "Oktay Sinanoğlu'nun en büyük özelliği batı'yı içeriden milletini dışarıdan keşfetmesi ve batıyı keşfettikçe nefretinin katmerleşmesi. Doğu'yu ve milletini keşfettikçe hasretinin, sevdasının, aşkının artmasıdır. Oktay Sinanoğlu'nun akıl IQ'su çok yüksekti, ama o insan sadece akıl değil, gönül derdi ve onun daha yüksek olan IQ'su gönül IQ'suydu. Onun bilimsel buluşları Türkiye'den çok dünyaya yaradı ama onun gönül IQ'sunun en büyük buluşu Prof. Dr. Haydar Baş'tır, Türk milletidir. 'Haydar Baş benim kutup yıldızımdır' diyen Oktay Sinanoğlu bu buluşu sayesinde milletine aslında en büyük armağanı hediye ediyordu. Prof. Dr. Haydar Baş büyük bir buluştur çünkü o nice Attila İlhanların, Oktay Sinanoğullarının bu memlekette yeniden yeşermesi için bize lazım olan Prof. Dr. Haydar Baş ve onun mayaladığı Ehl-i Beyt çizgisidir. Türk milleti laik-anti laik, Sünni-Şii olarak bölünemez diyen o geniş yüreği, geniş ufku ve yine onun insanlığı Türk milletini ayağa kaldıracak."
Türk akademi ve bilim dünyasının iki yıldızı Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu ile şair ve yazar Attila İlhan Yeni Mesaj Gazetesi tarafından düzenlenen özel programla anıldı. 3 oturum halinde düzenlenen program Kur'an-ı Kerim ile başladı.
Daha sonra İlhan ve Sinanoğlu'nun hayatlarından ve Meltem TV ve Mesaj TV'de katıldığı programlardan kesitlerin yer aldığı sinevizyon gösterisi yapıldı. Programın onur konuğu ise Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tı.
Yaklaşık 6.5 saat süren programın sonunda kısa bir teşekkür konuşması yapan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş katılımcılara teşekkür etti.
Anma programındaki konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk'ü anlattığı Atatürk kitabının da tamamlandığı müjdesini veren Prof. Dr. Haydar Baş, bu kitabı Atatürk'ün 79. vefat yıl dönüm olan 10 Kasım'da düzenlenecek Atatürk programında halka arz edeceklerini söyledi.
'Herkesin başucu kitabı olacak'
Program konuşmacılarından araştırmacı yazar Selim Kotil ise BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Atatürk kitabıyla ilgili şunları söyledi: "Genel Başkanım Prof. Dr. Haydar Baş beni çağırdı ve bu kalın kitabı göstererek 'evladım bitti' dedi. O büyük insanın hakkında ne büyük iftiralar atılmış, neler yapılmış o insana, bu eseri okuduğunuz zaman hepiniz göreceksiniz. Artık milletin Atatürk'ü ile kucaklaşması, gerçek Atatürk'ü tanıması, devlet millet kardeşliğinin kurulmasını sağlayacak olan Prof. Dr. Haydar Baş'ın kalemi ile Atatürk eseri bitti. Bu eser, 10 Kasım'da Gazi'yi anma programına kitap olarak yetişecek. Hepimizin başucu eseri olacak. Prof. Dr. Haydar Baş'a Türk milleti adına sonsuz kere teşekkür ediyoruz."
Attila İlhan'dan Haydar Baş çıkışı
Konuşmasında "Rahmetli büyüklerim Attila İlhan ve Oktay Sinanoğlu ile değişik ortamlarda görüşme fırsatım oldu" diyen Selim Kotil şöyle devam etti: "İlhan ile yaptığımız bir görüşmede ifade ettiği iki cümlenin altını çizeceğim. Yayın sırasında evinde sohbet ederken, 'Prof. Dr. Haydar Baş ulusal duruşun merkezidir' dedi. Biz şaşırdık, hayranlıkla dinliyoruz. Devamında ben 'Attila abi biz Meltem TV'de, Mesaj TV'de Kur'an öğretiyoruz. Etiler'deki, Bebek'teki, Ataköy'deki insanlar bize dua ediyor ama dindar gördüğümüz, dışarıdan öyle görünen insanlarla da kavga ediyoruz. O zaman güldü ve 'Saidi Nursi'den bir hikâye anlatarak dışarıdan yardım almayan tek isim Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Türkiye'de ulusal duruşun merkezi Haydar Baş'tır" dedi. Türkiye'de ulusalcılık kavramını ilk defa ortaya koyan, tanımlayan isim rahmetli Attila İlhan'dı."
Ulusal hareketin merkezi
Attila İlhan ve Oktay Sinanoğlu'nu anma programının konuşmacılarından biri de her iki isimle de defalarca program yapan Yeni Mesaj gazetesi başyazarı Muharrem Bayraktar'dı. Bayraktar, "Attila İlhan ile iki defa program çektik onda şunu gördüm; kendisi bizi ulusalcı, vatansever, Atatürkçü ve dindar bir ekip gördü. Ve Haydar hocamın Atatürk aşkına, vatan sevdasına o kadar inandı ki koşa koşa bize geldi. Ne zaman bir araya gelsek, 'siz bu ülkenin çimentosusunuz' derdi. Ben şunu da gözlemledim 50-60 yıldan beri belki de Atatürk'ten beri bir arayışı vardı. Aradığı şeyi Mesaj TV'ye gelerek Prof. Dr. Haydar Baş'ın ekranlarında buldu. Kendisi ile yaptığımız görüşmelerde söylediği bir şey vardır, 'Haydar Hoca ulusal hareketin merkezi, kalesi olacak' derdi. Bunu gönülden söylüyordu. Bunu sağı solu, sosyalizmi, Avrupa'yı ABD'yi çok iyi bilen bir yazar ve şair olarak söylüyordu. Ve Allah'a şükür ki bugün onun söylediği sözlerin gerçekleştiğini görüyoruz. Bugün her kesimden insanlar bu hareketi ulusal hareketin merkezi olarak görüyor" dedi.
Sinanoğlu'nun Haydar Baş vasiyeti
Muharrem Bayraktar Oktay Sinanoğlu içinse, "Kendisinde bir programda Prof. Dr. Haydar Baş'ın projelerini sordum. 'O bir derya biz bir damlayız. Biz derya için ne diyebiliriz' şeklinde cevap verdi" dedi. Bayraktar Sinanoğlu'nun vefatıyla ilgili olarak da şunları söyledi: "Oktay Sinanoğlu ABD'de vefat ettiği zaman eşi Dilek hanım aradı ve "Oktay beyin vasiyetidir. Lütfen beni Haydar hocanın arkadaşları defnetsin" dedi. Aynı şey Attila İlhan için de geçerli. Biz bu vasiyeti yerine getirdik. Orada şunu gördüm maalesef devlet erkânından kimse yoktu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu devasa bilim adamına böyle davranırsa bugün de bilim adına nohut vesaire ile uğraşırız ama bugün bir delikanlı çıktı ve hem Attila İlhan'a hem de Oktay Sinanoğlu'na babalar gibi sahip çıkıyor."
Kadir Mısıroğlu'na haddini bildirmişti
Muharrem Bayraktar, Sinanoğlu ile ilgili dikkat çekici bir anektod da aktardı. "Sultanahmet'te bir kitap fuarında Oktay Sinanoğlu ile birlikte Kadir Mısıroğlu'nun olduğu standa girdik" diyen Bayraktar şöyle devam etti: "Orada Mısıroğlu bir takım şeyler gevelemeye başladı. Ben cevap verecekken elimi tuttu ve Mısıroğlu'na orada hayatı boyunca unutamayacağı şu sözleri söyledi: 'Kadir Bey sen utanmıyor musun? Biz seni adam zannettik yanına geldik, ama sen ileri geri konuşuyorsun. Haydar Hoca Türkiye'nin çimentosudur, medarı iftiharıdır. Ben ABD'ye gittiğim zaman bunalıyorum, Türkiye'ye geldiğim zaman kendimi Haydar Hocanın kapısına atıyorum. Benim için Haydar Hoca sığınılacak bir limandır. Ben o limana geldiğim zaman huzur buluyorum. Sen gelmiş burada ileri geri konuşuyorsun. Yazıklar olsun sana.' Kadir Mısıroğlu'nun hayatı boyunca yediği en büyük tokatlardan biri de bu oldu."
Attila İlhan'ı neden seviyoruz?
Hukukçu yazar Ahmet Erimhan da anma programına konuştu. Erimhan, Attila İlhan'ı neden seviyoruz sorusuna şu şekilde cevap verdi: "Lügatinde emperyalizm ile mücadele olmayan siyasal İslamcıya inat Attila İlhan'ı çok seviyoruz. Batı'yı Anadolu'da durdurduğu için Atatürk'ten nefret eden azınlık ruhlu artıklara inat Attila İlhan'ı çok seviyoruz. Milliyetçiliği ABD ile aynı dalga boyunda yaşamak olarak tarif eden sahte milliyetçiliğe inat Attila İlhan'ı çok seviyoruz. Misyonerler Attila İlhan'dan nefret ettiği için biz Attila İlhan'ı çok seviyoruz. Batının manevi ajanı sözde aydınlar onu sevmediği için Attila İlhan'ı çok seviyoruz. ve Haydar Baş Attila İlhan'ı, Attila İlhan da Haydar Baş'ı çok sevdiği için Attila İlhan'ı çok seviyoruz. Ahmet Erimhan anma programındaki konuşmasına şu şekilde devam etti: "Attila İlhan 'parola vatan işareti namus' demişti. Yani İlhan'ın derdi vatandı ve namussuzlara karşı namusluca bunun mücadelesini vermiştir. O sebeple Attila İlhan'a sahip çıkmak Türkiye Cumhuriyetine sahip çıkmaktır. Aynı yolun yolcusu Prof. Dr. Haydar Baş'a sahip çıkmak ise Türkiye Cumhuriyeti'ni yaşatmaktır."
'Sinanoğlu batıyı içten Türkiye'yi dıştan keşfetti'
Anma programındaki konuşmasında Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'nu anlatan Hukukçu yazar İbrahim Berk ise şunları söyledi: "Oktay Sinanoğlu'nun en büyük özelliği batı'yı içeriden milletini dışarıdan keşfetmesi ve batıyı keşfettikçe nefretinin katmerleşmesi. Doğu'yu ve milletini keşfettikçe hasretinin, sevdasının, aşkının artmasıdır. Oktay Sinanoğlu'nun akıl IQ'su çok yüksekti, ama o insan sadece akıl değil, gönül derdi ve onun daha yüksek olan IQ'su gönül IQ'suydu. Onun bilimsel buluşları Türkiye'den çok dünyaya yaradı ama onun gönül IQ'sunun en büyük buluşu Prof. Dr. Haydar Baş'tır, Türk milletidir. 'Haydar Baş benim kutup yıldızımdır' diyen Oktay Sinanoğlu bu buluşu sayesinde milletine aslında en büyük armağanı hediye ediyordu. Prof. Dr. Haydar Baş büyük bir buluştur çünkü o nice Attila İlhanların, Oktay Sinanoğullarının bu memlekette yeniden yeşermesi için bize lazım olan Prof. Dr. Haydar Baş ve onun mayaladığı Ehl-i Beyt çizgisidir. Türk milleti laik-anti laik, Sünni-Şii olarak bölünemez diyen o geniş yüreği, geniş ufku ve yine onun insanlığı Türk milletini ayağa kaldıracak."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.