Şimdi zıt kutuptalar
Yıllarca birlikte yürüdükleri iktidarla yolları ayrılanlar ilk fırsatta kirli çamaşırları da ortaya döküyor. Son örnek Bülent Arınç oldu.
02.02.2016 00:00:00
AKP hükümetiyle 12 yıl süren birlikteliğin ardından menfaatler çatışması sonucu yolları ayrılan paralel yapıdan sonra şimdi de AKP'nin eski ağır topları sahneye çıktı. Listenin başında Bülent Arınç, Hüseyin Çelik ve Sadullah Ergin gibi isimler bulunuyor.
Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, katıldığı bir TV programında kendisinin de önemli bir parçası olduğu AKP hükümetlerinin çözüm süreci altında terör örgütü PKK'nın güçlenmesine nasıl göz yumulduğunu anlatmıştı. "Çözüm sürecinde PKK siyasallaşmış ve halk desteğini kazanmıştır." diyen Arınç Dolmabahçe mutabakatından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın haberi olduğunu söylemişti. Arınç, "Dolmabahçe Mutabakatı'nda okunan metin hükümetin önüne gelinmişti. Oturma düzenine kadar her şey kararlaştırılmıştı. Cumhurbaşkanının haberi olduğunu biliyorum, tahmin ediyorum. Yalçın Akdoğan anında haberi olduğunu aktarmıştı" demişti.
Cübbeli Bülo, Manisalı Lawrence?
Arınç'ın açıklamalarına AKP kanadından sert tepki geldi. Hükümet medyasından "Cübbeli Bülo, Manisalı Lawrence" gibi benzetmeler gelirken hükümet üyeleri de yaptıkları açıklamalarla Arınç'ı eleştirdi. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Dolmabahçe mutabakatı doğru değil" diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın söz konusu açıklamadan haberi olduğu iddialarıyla ilgili olarak "Sayın Cumhurbaşkanımızın tavrı net, speküle etmek art niyetliliktir" dedi. Bakanlar Kurulu toplantısından sonra açıklama yapan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş da "Sayın Arınç kendi görüşlerini ortaya koymuştur. Bu kişisel görüşlere karşı bizim söyleyecek bir şeyimiz yok, takdir kamuoyunundur" dedi.
'O zat benimleyken böyle konuşmuyordu'
Bülent Arınç'a en büyük tepki ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan geldi. Erdoğan, "Bülent Arınç'ın bir televizyon kanalındaki son açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna şu cevabı verdi: "O televizyon programını izlemedim ama duyunca da ciddi manada üzüldüm. Konuyla ilgisi olan Yalçın Akdoğan, Efkan Âlâ, Mahir Bey (Ünal) var... Ben Dolmabahçe konusunda her üçüne de, "Onlarla aynı fotoğraf karesinde olmanız doğru olmaz. Çünkü onları muhatap almak, ciddi manada size zarar verir. Sizler hükümetsiniz, onlar hükümetin muhatabı olamaz" demiştim. Nitekim benim Başbakanlığım döneminde de gerek Beşir Bey (Atalay), gerek Sadullah Bey (Ergin) zaman zaman bazı görüşmeler yaparlardı. Görüşme Parlamento'da olurdu ve özel yapılırdı. Ne resim verilirdi ne dışarıya açıklama yapılırdı. Ama Dolmabahçe'de öyle bir şeyin yapılmış olması, karşı tarafın hadiseyi bir mutabakat gibi lanse etmeye kalkması tabii çok ciddi bir yanlış olmuştur. Dolayısıyla, bundan benim haberimin olduğunun, bunun benim müsaademle yapıldığının iddia edilmesi kesinlikle dürüst bir hareket değildir. Doğru bir hareket değildir. Kaldı ki o zat, benimle çalıştığı zaman içerisinde bunları konuşmamıştır. Parlamentodan çıktıktan sonra kalkıp da Cumhurbaşkanı hakkında böyle bir doğru olmayan ifadeler kullanılmasını kabul etmek mümkün değildir."
Çelik de sonradan konuştu
Bülent Arınç'a destek ise kendisi gibi AKP ile son dönemde liste dışı kalan eski AKP sözcüsü Çelik ve eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin'den geldi. Her iki isim de Arınç'ın eleştirilere cevap veren 6 sayfalık açıklamasını Twitter hesabından paylaştı. Hüseyin Çelik de hükümetin çözüm sürecini eleştiren açıklamalar yapmıştı. Halen AKP Genel Başkan Başdanışmanı sıfatını taşıyan Çelik, "Çözüm sürecini bozmamak adına ve tamamen iyi niyetlerle, valiler, kaymakamlar, savcılar, hâkimler, polis, asker, jandarma ve korucular, PKK'nın yapıp ettikleri karşısında adeta elleri kolları bağlı sabrın sınırlarını zorlayarak beklediler. PKK, çözüm sürecini kendi lehine ama Kürt halkının aleyhine istismar etti. Gelinen nokta, siyasetin inisiyatifi silaha terk etmesidir" şeklinde konuştu.
Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, katıldığı bir TV programında kendisinin de önemli bir parçası olduğu AKP hükümetlerinin çözüm süreci altında terör örgütü PKK'nın güçlenmesine nasıl göz yumulduğunu anlatmıştı. "Çözüm sürecinde PKK siyasallaşmış ve halk desteğini kazanmıştır." diyen Arınç Dolmabahçe mutabakatından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın haberi olduğunu söylemişti. Arınç, "Dolmabahçe Mutabakatı'nda okunan metin hükümetin önüne gelinmişti. Oturma düzenine kadar her şey kararlaştırılmıştı. Cumhurbaşkanının haberi olduğunu biliyorum, tahmin ediyorum. Yalçın Akdoğan anında haberi olduğunu aktarmıştı" demişti.
Cübbeli Bülo, Manisalı Lawrence?
Arınç'ın açıklamalarına AKP kanadından sert tepki geldi. Hükümet medyasından "Cübbeli Bülo, Manisalı Lawrence" gibi benzetmeler gelirken hükümet üyeleri de yaptıkları açıklamalarla Arınç'ı eleştirdi. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Dolmabahçe mutabakatı doğru değil" diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın söz konusu açıklamadan haberi olduğu iddialarıyla ilgili olarak "Sayın Cumhurbaşkanımızın tavrı net, speküle etmek art niyetliliktir" dedi. Bakanlar Kurulu toplantısından sonra açıklama yapan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş da "Sayın Arınç kendi görüşlerini ortaya koymuştur. Bu kişisel görüşlere karşı bizim söyleyecek bir şeyimiz yok, takdir kamuoyunundur" dedi.
'O zat benimleyken böyle konuşmuyordu'
Bülent Arınç'a en büyük tepki ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan geldi. Erdoğan, "Bülent Arınç'ın bir televizyon kanalındaki son açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna şu cevabı verdi: "O televizyon programını izlemedim ama duyunca da ciddi manada üzüldüm. Konuyla ilgisi olan Yalçın Akdoğan, Efkan Âlâ, Mahir Bey (Ünal) var... Ben Dolmabahçe konusunda her üçüne de, "Onlarla aynı fotoğraf karesinde olmanız doğru olmaz. Çünkü onları muhatap almak, ciddi manada size zarar verir. Sizler hükümetsiniz, onlar hükümetin muhatabı olamaz" demiştim. Nitekim benim Başbakanlığım döneminde de gerek Beşir Bey (Atalay), gerek Sadullah Bey (Ergin) zaman zaman bazı görüşmeler yaparlardı. Görüşme Parlamento'da olurdu ve özel yapılırdı. Ne resim verilirdi ne dışarıya açıklama yapılırdı. Ama Dolmabahçe'de öyle bir şeyin yapılmış olması, karşı tarafın hadiseyi bir mutabakat gibi lanse etmeye kalkması tabii çok ciddi bir yanlış olmuştur. Dolayısıyla, bundan benim haberimin olduğunun, bunun benim müsaademle yapıldığının iddia edilmesi kesinlikle dürüst bir hareket değildir. Doğru bir hareket değildir. Kaldı ki o zat, benimle çalıştığı zaman içerisinde bunları konuşmamıştır. Parlamentodan çıktıktan sonra kalkıp da Cumhurbaşkanı hakkında böyle bir doğru olmayan ifadeler kullanılmasını kabul etmek mümkün değildir."
Çelik de sonradan konuştu
Bülent Arınç'a destek ise kendisi gibi AKP ile son dönemde liste dışı kalan eski AKP sözcüsü Çelik ve eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin'den geldi. Her iki isim de Arınç'ın eleştirilere cevap veren 6 sayfalık açıklamasını Twitter hesabından paylaştı. Hüseyin Çelik de hükümetin çözüm sürecini eleştiren açıklamalar yapmıştı. Halen AKP Genel Başkan Başdanışmanı sıfatını taşıyan Çelik, "Çözüm sürecini bozmamak adına ve tamamen iyi niyetlerle, valiler, kaymakamlar, savcılar, hâkimler, polis, asker, jandarma ve korucular, PKK'nın yapıp ettikleri karşısında adeta elleri kolları bağlı sabrın sınırlarını zorlayarak beklediler. PKK, çözüm sürecini kendi lehine ama Kürt halkının aleyhine istismar etti. Gelinen nokta, siyasetin inisiyatifi silaha terk etmesidir" şeklinde konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.