Halkımız geçim derdiyle ve katlanan borçlarla boğuşup dururken bu dertleri çözmekle mükellef olanlar yine kısırdöngü tartışmaların içerisinde.Öyle bir taktik uygulanıyor ki, bahane çok; yoksa da nasıl olsa suni bir şeyler bulunuyor.Yok seçim, yok parti kapatma, yok siyasi belirsizlik, yok küresel kriz, yok kuraklık, yok şu, yok bu? Biri bitiyor, diğeri devreye giriyor.Bugünlerde de siyaset ile medyanın horoz dövüşüne şahit oluyoruz.Ben şu haklıdır bu haklıdır mevzuuna girerek birilerinin oyunlarına alet olmak istemiyorum, eğer olayın hukuki takibi gerçekten varsa sonuçlar nasıl olsa belli olur. Ama böyle mevzuları, zaten ahı gitmiş vahı kalmış milletimizin önünde gerçekleştirmek gerçekten garip bir hadise.Tarım köylüsü feryat ediyor, tarım küçüldükçe küçülüyor bizimkiler tartışma, birbirlerini suçlama derdinde.Emekli açlıkla pençeleşiyor, işçi emeğinin karşılığını alamıyor, işsiz iş bulamıyor, çiftçi geçinemiyor, tarlasını satıyor, ağaçlarını kesiyor, memur geçim derdinde, esnaf malını satamıyor, alacaklarını alamıyor, sanayici maliyetlerden şikâyetçi, pazarı daralıyor, iç piyasa berbat, dışarıya da satamıyor, ülkede politikaları protesto etmeyen kalmadı, herkes perişan ama bizimkiler kısırdöngü tartışmalarla meşgul.Yahu gerek siyasiler için gerekse halkın derdine tercüman olması gereken medya için tarım köylüsünün, emeklinin, işçinin, memurun, işsizin bu perişan hali utanç olarak, suç olarak yeterli değil mi? Neyin tartışmasını yapıyorsunuz?Ey siyaset! Milleti bu hale getiren politikaları IMF, AB ve ABD aklıyla siz uygulamadınız mı? Bugün milletin yüzde 90'ının feryat etmesi bugün cevap vermeye çalıştığınız iddialardan daha önemli bir suç değil mi?Ey medya! Bugüne kadar siyasetin uyguladığı kısırdöngü bağımlı politikaların şakşakçılığını siz yapmadınız mı? Bugün bu feryat niye?Bugün daha net görülmektedir ki, ne siyaset ne de medya halkın derdiyle uğraşmamaktadır.Halkın feryadını hiç umursamayan siyaset, suçlama yapan medya patronları olunca bütün gündemini buna ayırabilmektedir.Halka zaman yok, ama kalburüstüne her zaman var.Garibim halkımız da ekranları boy boy süsleyen bu söz düellolarını izleyip duruyor. Kimisi siyaseten medyanın yanında, kimisi de siyasetin. Her iki taraf da "Ulan helal olsun haddini bildirdi" deyip duruyor.Aslında bilmiyor ki bu tür kısırdöngü tartışmalarla, gündemlerle haddi bildirilen halkın kendisi. Ey milletim! Ey tarihe mührünü vurmuş büyük Türk milletinin uyuyan evlatları!Ne zaman ayıkacaksın? Ne zaman uyanacaksın? Yakışıyor mu sana bu halde olmak? Oynanan tiyatroları ne zaman fark edeceksin?Bütün dünya senin sen olmanı bekliyor, ama sen kendinden çok uzaklardasın.Kendini fark ettiğin zaman bu kadar zamandır kaybettiğin zamanın yasını tutacaksın. Tabii iş işten geçmeden ayıkabilirsen?Milli projelerle sana istediğinin kat kat fazlasını verebilme imkânına sahip, bir bardak su isteyen sana, okyanusu ikram eden liderini fark ettiğin an gerçek kimliğine kavuşacaksın.
Murat Çabas / diğer yazıları
- ‘Resmi’ işsizlik azalıyor, ‘hissedilen’ işsizlik artıyor / 11.06.2024
- Buğday üreticisiyle resmen dalga geçiliyor! / 08.06.2024
- Hem AB, hem BRICS olabilir mi? / 07.06.2024
- AB sürecinde sorun bekletende değil, bekleyende! / 01.06.2024
- ABD’nin BM’de veto hakkı iptal edilmelidir / 31.05.2024
- Hükümetin ‘yeni anayasa’dan maksadı nedir? / 29.05.2024
- Açlık sınırı ‘ulaşılamayan’ hedef oldu / 28.05.2024
- Şimşek’in programı vatandaşa zarar! / 25.05.2024
- Dünya savaşa sürükleniyor Türkiye ne yapmalı? / 24.05.2024
- Reisi’nin ölümü ve dünyayı bekleyen tehlike / 22.05.2024
- Buğday üreticisiyle resmen dalga geçiliyor! / 08.06.2024
- Hem AB, hem BRICS olabilir mi? / 07.06.2024
- AB sürecinde sorun bekletende değil, bekleyende! / 01.06.2024
- ABD’nin BM’de veto hakkı iptal edilmelidir / 31.05.2024
- Hükümetin ‘yeni anayasa’dan maksadı nedir? / 29.05.2024
- Açlık sınırı ‘ulaşılamayan’ hedef oldu / 28.05.2024
- Şimşek’in programı vatandaşa zarar! / 25.05.2024
- Dünya savaşa sürükleniyor Türkiye ne yapmalı? / 24.05.2024
- Reisi’nin ölümü ve dünyayı bekleyen tehlike / 22.05.2024