Başbakan Erdoğan ABD'ye doğru uçarken, terör örgütü PKK'nın üst düzey militanları "karargahları" olan ABD kontrolündeki Kuzey Irak'ta bir basın toplantısı düzenleyerek, "ateşkes" ilan ettiler. Onlar ısrarla "ateşkes" diyor, çünkü kendilerinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir muhatabı olarak algılanmasını istiyorlar. Terör örgütünün bu silah bırakma kararını aldığı gün gerçekten anlamlı. Erdoğan'ın Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt paşa ile görüşmesinden hemen sonra, Erdoğan'ın Bush'la görüşmesinden hemen önce...Bir de peşmerge cumhurbaşkanı Talabani'nin "PKK ile görüştüm, ateşkes yapacaklar" açıklaması ve bölücübaşı ve yandaş siyasi uzantısının "ateşkes çağrılarının" hemen ertesinde yapıldı bu eylem. Tarih 30 Eylül 2006... Kerkük'ün kaderinin tayin edileceği 2007'ye az bir zaman kala, sözde Kürdistan'ın anayasasının hazırlandığı ve bu anayasada PKK militanlarına sığınma hakkı verildiğinin açıklamasından bir hafta sonra.Tüm bu, tesadüf olamayacak kadar gerçekliklerin ve ayarlamaların tam göbeğindeki en önemli gelişme ise Irak sınırındaki Türk askerinin güçlerini terör örgütünün yuvalandığı Gabar ve Cudi'ye kaydırması.Nedense bu haber medyamızda pek yer bulmadı. Oysa bu gelişme Başbakan Erdoğan'ın ABD seyahatinden, PKK'nın silah bırakmasından ve hatta Chirac'ın Ermenistan'da yaptığı soykırım safsatalarından daha mühim bir haberdi. Çünkü, Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde konuşlanan tank taburundaki çok sayıda tank Kuzey Irak sınırında yer alan ve teröristlerin yuvalandığı Cudi ve Gabar'a kaydırıldı. PKK'da ciddi bir panik yaşanıyor. Örgüt, yeni komuta kademesinin PKK'yı yok etme kararlılığının gerçekliğini bizdeki birçok yetkili ve etkiliden daha iyi kavramış durumda. Büyükanıt'ın Erdoğan ile yaptığı görüşmenin de kendilerini yakından ilgilendirdiğini çok iyi biliyorlar. Bu yüzden terör örgütü, Erdoğan, Bush ile görüşmeden böyle bir karar alarak, Bush'un, TSK'yı PKK operasyonu noktasında engelleyebilmesi için Başbakan Erdoğan'a baskı yapmasını kolaylaştırıyorlar. Nitekim Başbakan Erdoğan da ABD'ye uçarken, yanına aldığı "iliştirilmiş" gazetecilere yaptığı açıklamada, "Eğer terör örgütü sözünde durursa güvenlik güçleri durup dururken operasyon yapmaz" diyor. Oldukça tehlikeli ve talihsiz bir beyanat.Yani Başbakan Erdoğan, PKK'nın içini rahatlatacak açıklamayı daha ABD'ye ulaşmadan uçakta yapıveriyor. Ama TSK'nın böyle bir niyette olmadığı ve Türkiye'ye büyük kayıplar verdiren bu terör pisliğini yuvalandığı delikte imha kararlılığı Cudi ve Gabar'a kaydırılan tank birliklerinden anlaşılıyor. Her hamle bir mesajı, her açıklama da niyeti izhar ediyor.Erdoğan yaptığı açıklamayla niyetini, TSK da hamlesiyle mesajını gerekli yerlere iletiyor. Terör örgütündeki, İmralı'daki ve Kuzey Irak'taki panik de, yolun sonunun geldiğinin işareti.Kara kış bastırmadan, PKK'ya indirilecek ağır darbe ve imha operasyonunun sinyalleri güçlü bir şekilde gelmeye başladı bile. Önümüzdeki haftalar önemli operasyonlara gebe...
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012