‘Sığınak’ uluslararası festivallerdeki başarısı ile göz kamaştırıyor

Öymen Ulusoy'un yönetmen koltuğunda oturduğu, Bertan Özer'in ise görüntü yönetmenliğini üstlendiği 'Sığınak', uluslararası film festivallerinde büyük başarı yakalıyor.

İtalya'daki Nazra Film Festivali'ne dikkatleri üzerine çekerek festivalin resmi seçkisine girmeyi başaran Sığınak, İstanbul Uluslararası Kısa Film Festivali'nde de "En İyi Öğrenci Filmi" ödülüne layık görüldü. 

Ordu Kısa Film Festivali'nde ise En iyi Yönetmen kategorisinde yarı finale ve En İyi Kadın Oyuncu kategorisinde finale kadar yükselerek yarışmaya devam ediyor.

Dünyadaki diğer uluslararası film festivallerinde güçlü rakipleriyle yarışan Sığınak, festivallere damga vurmaya devam ediyor.



Sığınak'ın oyuncu kadrosunda, Mine Doğan, İlker Sami Güler, Zeynep Akyol, Harun Esen, Ali Çoban ve Süleyman Karakaya gibi isimler yer alıyor.

Sığınak sadece sinematografik açıdan değil, aynı zamanda derinlikli karakter portreleri ve güçlü hikayesi ile de dikkat çekiyor.

Seyirciyi etkileyici bir yolculuğa çıkaran film, aynı zamanda savaşı ve acımasızlığı da gözler önüne seriyor.



"Uzun bir emek ve tutku ile hayata geçirdiğimiz bir proje"

Yönetmen Öymen Ulusoy, senaryosunu kendisinin yazdığı ve yapımcılığını da kendisinin üstlendiği film ile ilgili olarak şunları söyledi:

"Sığınak, uzun bir emek ve tutku ile hayata geçirdiğimiz bir proje. Seyircilerden aldığımız olumlu tepkiler, tüm ekibin çalışmasının göstergesi. Sığınak'ın festivallerde bu kadar iyi karşılanması bizi son derece mutlu ediyor. Filmimizde de geçen, 'Dünya sivillerin öldürülmesi meselesinde üç maymunu oynamaya devam ediyor' repliği, Gazze'deki yaşanılan insanlık dramını az da olsa anlatıyor. Gazze'de hayatını kaybeden ve büyük çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu sivil ölümlerine sinema dünyası sessiz kalırken, bağımsız yönetmen olarak yaşanan bu insanlık dramını dünyaya duyurmak istedim.



'Sığınak'ta 8 gün

Platon'un "Savaşın sonunu sadece ölüler görür" sözü çıkış noktası olan 'Sığınak', savaş, aile ve cesaret kavramlarını da sorgulayan sarsıcı senaryosu ile de dikkat çekiyor.

Filistinli ailenin hayatı, savaşın patlak vermesiyle cehenneme döner. Savaştan korunmak için Baba, Anne ve küçük kızları evlerinin altındaki savaş sığınağına sığınır. Aile, savaşın tüm acımasızlığının yaşandığı  küçük sığınakta, 8 gün boyunca yaşam mücadelesi verecektir.