Sigaradan kurtulmanın tam zamanı
Dr. Meral Kişioğlu, Ramazan ayının sigarayı bırakmak için önemli bir zaman dilimi olduğunu belirtti
21.07.2012 00:00:00
Sigara içenlerin bir ay boyunca bu öldürücü alışkanlıktan uzak kalmayı deneyebileceklerini kaydeden Dr. Meral Kişioğlu, "Ramazan ayını sigarasız geçirmeyi başaranların özgüvenleri artar ve bırakma kararlılığını Ramazan ayı sonunda da sürdürebilirler. Bu vesileyle; sigarayı bırakan kişi hem sağlıklı bir hayata başlar hem de kontrolün kendinde olduğunu, iradesinin ne kadar kuvvetli olduğunu hissederek, kendine olan güveni artarak sosyolojik yararı da görülür" dedi.
Oruç tutmanın sigara tiryakileri için daha zor olduğunu kaydeden Dr. Kişioğlu, şöyle konuştu: "Oruç tutan sigara tiryakilerinin gün içinde sürekli gergin, hoşgörüsüz, sinirli, mutsuz olmalarının, yoğunlaşma güçlüğü çekmelerinin en önemli sebebi nikotin yoksunluğudur. Diğer yandan kan şekerinin düşmesi, kahve gibi kafein içeren maddelerden yoksun kalınması da bu gerginliği artırır ve şiddetli baş ağrılarına sebep olabilir. Oruçluyken tüm gün sigara içilmemesinin ardından aniden sigara içilmeye başlanması vücuda etki eder. Bir kişi tüm günü sigaradan uzak geçirdikten sonra açılan iftarla birlikte tüm açlığına rağmen yemekten bile önce bağımlı olduğu nikotini alabilmek için sigaraya sarılabilir ve üst üste sigara yakıp nikotin açlığını gidermeye çalışabilir. Bu durum kişinin kan basıncında ve kalp hızında ani yükselmeye neden olur, kalp krizi ve beyin kanaması riski önemli düzeyde artar. Beyin hızla uyarılır; baş dönmesi, gözlerde kararma, bulantı, gözlerde yaşarma, mide asiditesinde artış gibi semptomlar görülebilir."
Vücudunuzu kanserojen maddelerden temizleyin
Sigaranın içerdiği sayısı 4 bin üzerindeki kanserojen maddeden uzak kalmanın vücudun temizlenmesi için çok faydalı olduğuna dikkat çeken Kişioğlu, şunları söyledi: "İlk 24 saatte kan basıncı ve kalp atım hızı bazal düzeylere geri döner. İlk haftanın sonundan itibaren damak tadımız yerine gelir ve nefesimiz rahatlar. Kişiler, nikotin bağımlılık derecesine göre değişmekle birlikte genellikle ilk 6-8 saat içinde sigara arayışına girer. Bu istek sigarasız kalındığı süre uzadıkça giderek artar ve nikotin yoksunluk semptomları kendini göstermeye başlar."
Sigarayı hazırlıksız birdenbire kesmenin son derece güç olduğunu anlatan Kişioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu nedenle Ramazan ayına birkaç hafta kala sigara ve kahve tüketiminin azaltılması yemek düzeni ayarlanarak vücudun oruca hazırlanması gerekiyor. Ramazan başlar başlamaz sigarayı bırakma kararlılığı gösterilmeli ve çevreye bu karar açıklanarak sosyal destek alınmalıdır. Kahve ile sigara içme alışkanlığına sahip kişilerin bu dönemde kahve yerine ıhlamur, meyve çayı içmesi öneriliyor. Sigara binlerce kanserojen ve zararlı maddeler içeren ve bağımlılık yapan bir maddedir. Sigarayı azaltarak bırakma denemeleri genellikle başarısızlıkla sonuçlanıyor. Her insan yeterince isterse, doğru motivasyonlarla sigaradan kurtulabilir. Maneviyatın en yoğun şekliyle yaşanacağı ve dua kapılarının sonuna kadar açık olacağı bu mübarek günlerde tiryakilerimizin bu fırsatlardan yararlanmaları bırakma motivasyonlarının daha da güçlenmesine vesile olacaktır." (İHA)
Oruç tutmanın sigara tiryakileri için daha zor olduğunu kaydeden Dr. Kişioğlu, şöyle konuştu: "Oruç tutan sigara tiryakilerinin gün içinde sürekli gergin, hoşgörüsüz, sinirli, mutsuz olmalarının, yoğunlaşma güçlüğü çekmelerinin en önemli sebebi nikotin yoksunluğudur. Diğer yandan kan şekerinin düşmesi, kahve gibi kafein içeren maddelerden yoksun kalınması da bu gerginliği artırır ve şiddetli baş ağrılarına sebep olabilir. Oruçluyken tüm gün sigara içilmemesinin ardından aniden sigara içilmeye başlanması vücuda etki eder. Bir kişi tüm günü sigaradan uzak geçirdikten sonra açılan iftarla birlikte tüm açlığına rağmen yemekten bile önce bağımlı olduğu nikotini alabilmek için sigaraya sarılabilir ve üst üste sigara yakıp nikotin açlığını gidermeye çalışabilir. Bu durum kişinin kan basıncında ve kalp hızında ani yükselmeye neden olur, kalp krizi ve beyin kanaması riski önemli düzeyde artar. Beyin hızla uyarılır; baş dönmesi, gözlerde kararma, bulantı, gözlerde yaşarma, mide asiditesinde artış gibi semptomlar görülebilir."
Vücudunuzu kanserojen maddelerden temizleyin
Sigaranın içerdiği sayısı 4 bin üzerindeki kanserojen maddeden uzak kalmanın vücudun temizlenmesi için çok faydalı olduğuna dikkat çeken Kişioğlu, şunları söyledi: "İlk 24 saatte kan basıncı ve kalp atım hızı bazal düzeylere geri döner. İlk haftanın sonundan itibaren damak tadımız yerine gelir ve nefesimiz rahatlar. Kişiler, nikotin bağımlılık derecesine göre değişmekle birlikte genellikle ilk 6-8 saat içinde sigara arayışına girer. Bu istek sigarasız kalındığı süre uzadıkça giderek artar ve nikotin yoksunluk semptomları kendini göstermeye başlar."
Sigarayı hazırlıksız birdenbire kesmenin son derece güç olduğunu anlatan Kişioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu nedenle Ramazan ayına birkaç hafta kala sigara ve kahve tüketiminin azaltılması yemek düzeni ayarlanarak vücudun oruca hazırlanması gerekiyor. Ramazan başlar başlamaz sigarayı bırakma kararlılığı gösterilmeli ve çevreye bu karar açıklanarak sosyal destek alınmalıdır. Kahve ile sigara içme alışkanlığına sahip kişilerin bu dönemde kahve yerine ıhlamur, meyve çayı içmesi öneriliyor. Sigara binlerce kanserojen ve zararlı maddeler içeren ve bağımlılık yapan bir maddedir. Sigarayı azaltarak bırakma denemeleri genellikle başarısızlıkla sonuçlanıyor. Her insan yeterince isterse, doğru motivasyonlarla sigaradan kurtulabilir. Maneviyatın en yoğun şekliyle yaşanacağı ve dua kapılarının sonuna kadar açık olacağı bu mübarek günlerde tiryakilerimizin bu fırsatlardan yararlanmaları bırakma motivasyonlarının daha da güçlenmesine vesile olacaktır." (İHA)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.