'Sıfır Türkiye garantisi, sıfır Türk askeri'
KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı'nın 'bu bir karar konferansıdır' ifadesiyle nitelediği Cenevre'deki Kıbrıs Konferansı, Rumların 'sıfır Türkiye garantisi, sıfır Türk askeri' dayatması nedeniyle çözüm üretmekten oldukça uzak.
05.07.2017 00:00:00
RECEP BAHAR/DETAY-HABER
İsviçre'nin Crans-Montana kasabasında 28 Haziran'dan bu yana çekişmeli bir ortamda devam eden Kıbrıs Konferansı resmen tıkandı. Son umut Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres...
Perşembe günü Crans-Montana'ya gelecek olan BM Genel Sekreteri'nin müzakereleri kurtarıp kurtarmayacağı ise belirsiz... Rum-Yunan ikilisi Türkiye-KKTC ikilisinin 'garantiler ve Türk askeri'nin Ada'daki varlığında vazgeçirmek için umutlarını BM Genel Sekreteri'ne bağlamış durumda.
Kıbrıs Rum medyasında yer alan haberlere göre Rum-Yunan ikilisi 1960 tarihli Garanti Anlaşması'nın kaldırılmasını ve Türkiye'nin Ada'ya müdahale hakkının sonlandırılmasını talep ediyor. Nitekim Rum-Yunan ikilisinin BM Heyeti'ne teslim ettiği çerçevede bu iki unsurun yer aldığı öne sürülüyor.
Rumlar anlaşma imzalandıktan hemen sonra 'üstüne basa basa işgalci olarak niteledikleri', 1974'teki Barış Harekâtı'nda kendilerini hezimete uğratan Türk askerinin Ada'dan çekilmeye başlamasında, belirlenen bir takvim uyarınca asker sayısının ciddi ölçüde sınırlandırılmasında ısrar ediyor.
Krizler bitmiyor
Kıbrıs Konferansı'nın bu haftaki görüşmeleri de krizle başladı. Pazartesi günü yapılan beşli görüşme sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Rum kesimi lideri Nikos Anastasiadis, "Tüm tarafların Genel Sekreter'in çizdiği çerçeve dahilinde öneriler getirmesini umuyorum ki tekrar umut ışığı doğsun" dedi.
Ancak bu sözler, "Türkiye hizaya gelsin" şeklinde tercüme edilince Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rum tarafına tepki gösterdi. Rum liderin sözlerini 'küstahça' bulan Çavuşoğlu, "Başlangıçta çerçevenin tamamen dışında olup uyarılarla hizaya gelenlerin 'Türkiye hizaya gelsin' demeleri saygısızlıktır. Bu söylemleri reddediyoruz" dedi.
Rumların hedefi 'sıfır garanti, sıfır asker'
Türkiye ve KKTC'nin güvenlik ve garantiler konusundaki önerisinin BM Genel Sekreteri'nin çizdiği çerçevenin içinde kaldığını belirten Çavuşoğlu, "Biz bundan sonra yapıcı çalışmalarımızı söyleyeceğiz. Başından kırmızı çizgimizi koyduk. Hayal bile olmayan 'sıfır asker, sıfır garanti'yi bir başlangıç noktası olarak kabul etmeyeceğimizi söyledik. Artık olacaksa da olmayacaksa da bir karar verilmeli" dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da Türkiye Dışişleri Bakanı gibi Türk tarafının ortaya konan çerçevede kaldığının altını çizdi: "Bugünün gerçeği şu, Türk tarafı da, Türkiye de, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in öngördüğü çerçevenin içinde kalarak, hiç dışına taşmadan Kıbrıs'ta bir çözümü artık sağlamak ve bunu bugünlerde yapmak için elinden geleni yapıyor."
BM Genel Sekreteri gelecek
Çavuşoğlu, Guterres'in Crans-Montana'ya gelmesine ilişkin olarak, "Önemli bir rolü var. Kendisi buradayken görüşmelerin çerçevesini belirlemiştik. Sürece önemli bir enerji getirmiştir. Varlığı önemlidir. Çünkü bu görüşmeler çok önemlidir. Bu son konferanstır" dedi.
Çavuşoğlu, konferansta bir ilerleme olup olmadığı yönündeki soruyu "Yavaş yavaş ilerliyoruz" şeklinde cevapladı. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da "Bize göre gelmesi iyi olur. Türk tarafı olarak bizim tavrımız bu. Umarız buna uygun gelişmeler olacak" ifadelerini kullandı.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Kotzias da, BM Genel Sekreteri'nin dönmesinin yararlı olduğunu ifade ederek, "İttifak Anlaşması ile ilgili 10 maddeyi kendilerine ilettik" dedi. Kotzias, Türk askerinin Ada'dan çıkarılması ve güvenlik konularında iki çalışma grubu kurulduğunu kaydetti!
Son konferans mı olacak?
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, geçen hafta Cuma konferansa üçüncü gününde (30 Haziran Cuma) dahil olarak başkanlık etmiş ve Cumartesi günü İsviçre'den ayrılmıştı.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 29 Haziran'da yaptığı açıklamada, "Bu bir final konferansıdır. Son konferanstır. Bu konferans bize göre nihai bir konferans. Bir mutabakat olacaksa, çözüm olacaksa olacak, olmayacaksa da artık bu işi uzatmanın bir anlamı yok" demişti. Konferansın gerçekten final konferansı olup olmayacağını ya da müzakerelerin bir başka bahara taşınıp taşınmayacağını zaman gösterecek.
İsviçre'nin Crans-Montana kasabasında 28 Haziran'dan bu yana çekişmeli bir ortamda devam eden Kıbrıs Konferansı resmen tıkandı. Son umut Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres...
Perşembe günü Crans-Montana'ya gelecek olan BM Genel Sekreteri'nin müzakereleri kurtarıp kurtarmayacağı ise belirsiz... Rum-Yunan ikilisi Türkiye-KKTC ikilisinin 'garantiler ve Türk askeri'nin Ada'daki varlığında vazgeçirmek için umutlarını BM Genel Sekreteri'ne bağlamış durumda.
Kıbrıs Rum medyasında yer alan haberlere göre Rum-Yunan ikilisi 1960 tarihli Garanti Anlaşması'nın kaldırılmasını ve Türkiye'nin Ada'ya müdahale hakkının sonlandırılmasını talep ediyor. Nitekim Rum-Yunan ikilisinin BM Heyeti'ne teslim ettiği çerçevede bu iki unsurun yer aldığı öne sürülüyor.
Rumlar anlaşma imzalandıktan hemen sonra 'üstüne basa basa işgalci olarak niteledikleri', 1974'teki Barış Harekâtı'nda kendilerini hezimete uğratan Türk askerinin Ada'dan çekilmeye başlamasında, belirlenen bir takvim uyarınca asker sayısının ciddi ölçüde sınırlandırılmasında ısrar ediyor.
Krizler bitmiyor
Kıbrıs Konferansı'nın bu haftaki görüşmeleri de krizle başladı. Pazartesi günü yapılan beşli görüşme sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Rum kesimi lideri Nikos Anastasiadis, "Tüm tarafların Genel Sekreter'in çizdiği çerçeve dahilinde öneriler getirmesini umuyorum ki tekrar umut ışığı doğsun" dedi.
Ancak bu sözler, "Türkiye hizaya gelsin" şeklinde tercüme edilince Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rum tarafına tepki gösterdi. Rum liderin sözlerini 'küstahça' bulan Çavuşoğlu, "Başlangıçta çerçevenin tamamen dışında olup uyarılarla hizaya gelenlerin 'Türkiye hizaya gelsin' demeleri saygısızlıktır. Bu söylemleri reddediyoruz" dedi.
Rumların hedefi 'sıfır garanti, sıfır asker'
Türkiye ve KKTC'nin güvenlik ve garantiler konusundaki önerisinin BM Genel Sekreteri'nin çizdiği çerçevenin içinde kaldığını belirten Çavuşoğlu, "Biz bundan sonra yapıcı çalışmalarımızı söyleyeceğiz. Başından kırmızı çizgimizi koyduk. Hayal bile olmayan 'sıfır asker, sıfır garanti'yi bir başlangıç noktası olarak kabul etmeyeceğimizi söyledik. Artık olacaksa da olmayacaksa da bir karar verilmeli" dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da Türkiye Dışişleri Bakanı gibi Türk tarafının ortaya konan çerçevede kaldığının altını çizdi: "Bugünün gerçeği şu, Türk tarafı da, Türkiye de, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in öngördüğü çerçevenin içinde kalarak, hiç dışına taşmadan Kıbrıs'ta bir çözümü artık sağlamak ve bunu bugünlerde yapmak için elinden geleni yapıyor."
BM Genel Sekreteri gelecek
Çavuşoğlu, Guterres'in Crans-Montana'ya gelmesine ilişkin olarak, "Önemli bir rolü var. Kendisi buradayken görüşmelerin çerçevesini belirlemiştik. Sürece önemli bir enerji getirmiştir. Varlığı önemlidir. Çünkü bu görüşmeler çok önemlidir. Bu son konferanstır" dedi.
Çavuşoğlu, konferansta bir ilerleme olup olmadığı yönündeki soruyu "Yavaş yavaş ilerliyoruz" şeklinde cevapladı. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da "Bize göre gelmesi iyi olur. Türk tarafı olarak bizim tavrımız bu. Umarız buna uygun gelişmeler olacak" ifadelerini kullandı.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Kotzias da, BM Genel Sekreteri'nin dönmesinin yararlı olduğunu ifade ederek, "İttifak Anlaşması ile ilgili 10 maddeyi kendilerine ilettik" dedi. Kotzias, Türk askerinin Ada'dan çıkarılması ve güvenlik konularında iki çalışma grubu kurulduğunu kaydetti!
Son konferans mı olacak?
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, geçen hafta Cuma konferansa üçüncü gününde (30 Haziran Cuma) dahil olarak başkanlık etmiş ve Cumartesi günü İsviçre'den ayrılmıştı.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 29 Haziran'da yaptığı açıklamada, "Bu bir final konferansıdır. Son konferanstır. Bu konferans bize göre nihai bir konferans. Bir mutabakat olacaksa, çözüm olacaksa olacak, olmayacaksa da artık bu işi uzatmanın bir anlamı yok" demişti. Konferansın gerçekten final konferansı olup olmayacağını ya da müzakerelerin bir başka bahara taşınıp taşınmayacağını zaman gösterecek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.