Sibel’ler ölmesin!

Yazıyı kaleme alırken, acaba kaç intihar vakası daha yaşanmıştır ülkemde.

Sibel Ünli'nin intiharı şu an medyamızda yoğun konuşulan bir vaka. Kimilerine göre yoksulluk, kimilerine göre arkadaşlarının alaycılığı, kimilerine göre de Epilepsi(sara) hastalığı... Ocuymuş, bucuymuş, şucuymuş... Hangimiz gençlik yıllarında bir yerlere gönül vermedik? Benim ülkemin insanıysa benim canımdır, benim çocuğumdur. Sebep her ne olursa olsun, bu tip olaylarda bence toplumun geneli suçludur. Neden mi? 

Çocuklarımız bizim geleceğimiz, kendi canımızdan da öte, değer verdiğimiz Allah'ın birer lütfû değil midir? Hal böyle iken yakın zamanda İstanbul Üniversitesi'nde 3 öğün olan indirimli yemek sayısının 1'e düşürülmesinin gündeme gelmesi hangi vicdanla izah edilebilir! Milyonlarca mülteciye milyarlarca dolar bütçe ayrılıp bakılırken, daha tamamlanmayan ünitelerine rağmen yolcu garantili dünyanın kıskandığı havaalanlarımız varken, malum 50 kişilik yemeklere milyonlar harcanırken... 

Bununla ilgili yaptığım araştırmada kaliteli, 3 öğün yemek maliyeti; binlerce öğrenciye toplu yemek hazırlandığı hesap edilecek olursa günlük 3 öğün kişi başı 10 TL'yi geçmesi pek mümkün görünmüyor. Tabii dışarı müteahhit firmaya ihale edilmemişse. Zaten genel olarak üniversitelerde indirimli yemek fiyatı, 3.5 TL civarında Türkiye'deki tüm üniversitelerde. Yani zarar etmek mümkün değil. Kaldı ki bütçe sorunu varsa eminim ki bütün illerdeki hayırseverlerimiz seve seve yardımcı olacaktır. Üniversitelerimizde örgün eğitimde yaklaşık olarak 4 milyon öğrencimiz okuyor. Bunu komple 3 öğün bedava yapsanız ne olur! 

Ama olmaz değil mi! 

Emin olun bu güzellikleri yapmak size nasip olmayacak. Arif olan anladı. Daha konuşulacak çok şey var eğitim hakkında, zaman zaman köşeme taşımaya çalışacağım.

Ben kendim de bir çiftçi çocuğu olarak başarı bursları ile okudum. İcmal Gençlik Derneği'nin öğrenci misafirhanelerinde 3 yıl kaldım. Kendilerinden Allah razı olsun. Bugün buralardaysak gönüllü dostlarımızın emeği çoktur üzerimizde.

Açık çek

Sevgili Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi öğrencileri, ben kendi yaşadığım şehir adına; zorda olan, barınma sorunu yaşayan, yemek yemekte zorlanan kardeşlerimize sesleniyorum. Bu manada Bolu İcmal Gençlik Derneği yetkilileriyle yaptığım görüşmede durumu müsait olmayan bay veya bayan bütün öğrenci kardeşlerimizi Bolulu hayırsever iş adamlarımızın destekleriyle okulları bitene kadar misafir etmeye hazır olduklarını ifade etmişlerdir. Kendilerini tebrik ediyorum.

Sibel kardeşimizin ölümü, daha geçenlerde faturalarını ödeyemediği için intihar eden 4 kardeşi aklıma getirdi. Yine tarım ve hayvancılık sektöründe de çiftçi intiharları pek gündem olmasa da yaşanıyor ve daha niceleri...

Neden mi bu nahoş olaylardan hepimiz sorumluyuz? Ben kendi adıma bizleri yönetecek irade seçilirken bu işi başarabilecek, modeliyle, kişiliğiyle bir tek insan varken onu yeterince anlatamadım, çok çalışamadım. Ben şahsım adına suçluyum.

Bütün bunların müsebbiplerini yıllardır destekleyen sizler var ya! Ne desem ki size...

Şehit General Süleymani

İran'lı general Süleymani'nin ABD tarafından öldürülerek şehit edilmesi beni bu hafta en derinden yaralayan olay olmuştur. Sayın Prof. Dr. Haydar Baş'ın "ABD'nin bundan sonra Ortadoğu'da hayatı bitmiştir" açıklaması ise yüreğimi soğutmuştur.

Bir Trump'a bak, bir Sana ey şehit. Şehadetinle dahi en büyük hizmeti yaptın. Şii'siyle Sünni'siyle biz kardeşiz. Bunun aksini iddia eden, koynunda haç saklayan ajanlardır.

Unutturmayın, yakın zamanda koynunda haç saklayanlara 1-2 çift lafım olacak.