‘Sevdiğimi dünyadan temiz kılarım’
Cenab-ı Hak, Hz. Davud'a buyurdu ki: "Manevi güce sahip kullarıma verdiğim ceza, yemek işidir. Bu yemek anında onlara en az ceza; akılları Benden perdelenir. Ben sevdiklerimin dünyalık işlere girmelerine razı değilim. Sevdiğimi dünyadan temiz kılarım"
17.11.2023 10:59:00 / Güncelleme: 17.11.2023 11:05:47
Hakan Akkuş
Hakan Akkuş





İmam Gazali Hazretleri, adlı eserinde şöyle anlatıyor:
Cenab-ı Hak, Hz. Davud'a şöyle buyurdu: "Ya Davud, sözümü tut, nefsinde kendin için bir şey ara, bul. Ona, fani arzusuna dair bir şey verme. Sonra, muhabbet halini perdelerim. Kullarımı rahmetimden ümitsiz kılma. Benim için şehvet duygularından geç. Şehveti, zayıf kullarım için mubah kıldım. Şehvet duygusu ile manen güçlü kullarımın bir ilgisi yoktur. Çünkü şehvet duygusu bana karşı yapılan münacatı keser.
Manevî güce sahip kullarıma verdiğim ceza, yemek işidir. Bu yemek anında onlara en az ceza; akılları Benden perdelenir. Ben sevdiklerimin dünyalık işlere girmelerine razı değilim.
Sevdiğimi dünyadan temiz kılarım.
Ya Davud, dünya sevgisinin sarhoş ettiği âlimi, seninle Benim arama sokma. O, dünya sarhoşluğu ile seni sevgimden perdeler. Bu gibileri beni arzulayan kullarımın yol kesenidir.
Şehveti terke, kendini oruçla alıştır. Sakın iftar zamanı mideni çok doldurma. Çünkü oruç, sevgimi kazanmak için ayrı bir ibadet şeklidir. Mideni iftarda çok doldurursan, bu yoldaki çalışman semeresiz kalır.
Ya Davud, nefsine düşman ol, kendini bana sevdir. Onun kötü arzularına mani ol, Bana bak. Bu şekilde yaptıktan sonra, göreceksin ki, seninle aramdaki perde aralanmış.
Senin, takva yoluna girip, onda kuvvet bulman, Benim vereceğim iyiliğe ve ihsana bağlıdır. Sen benim taatımda bulundukça o iyiliği almam."
Bu anlattığımız rivayet yollu haberler, şevk ehli olmanın mümkün olacağını bize bildiriyor. Çalışalım, olalım. En iyi bilen Allah'tır.
Kula, Allah'ın sevgisi bahsine gelince.
Allah, kulunu sever. Buna birçok ayet-i kerimeyi delil getirebiliriz. Bu hususu teyit eden hadis-i şerif ve büyük zatların rivayetlerini de anlatabiliriz.
Şu ayet-i kerimeler önemlidir: "Allah, yolunda saf halinde cenk edenleri sever." (Saf, 4).
"Allah, bol bol tövbe edenleri sever." (Bakara, 222).
Hz. Enes şöyle bir hadis-i şerif rivayet eder: "Allah bir kulu severse, işlediği hata ona zarar vermez. Tövbe eden, günah işlememiş gibidir. Allah Teâlâ, bol bol tövbe edenleri ve temiz olanları sever."
Bu hadis-i şerifin manası şudur: Allah Teâlâ, bir kulunu severse, ölmeden önce ona tövbeyi nasip eder. Tövbeyi nasip ettikten sonra; geçen günahları çok da olsa, artık zarar vermez. İslâm dinini kabul edene, önceki küfür hali zarar veremeyeceği gibi...
Şu ayet-i kerime de, Allah Teâlâ'nın sevgisine bağış vaadini ekler: "Allah sizi sever ve günahlarınızı bağışlar." (Âl-i İmran, 31).
(El-Mürşidü'l-Emîn ilâ Mev'izeti'l-Mü'minîn'den…)
Cenab-ı Hak, Hz. Davud'a şöyle buyurdu: "Ya Davud, sözümü tut, nefsinde kendin için bir şey ara, bul. Ona, fani arzusuna dair bir şey verme. Sonra, muhabbet halini perdelerim. Kullarımı rahmetimden ümitsiz kılma. Benim için şehvet duygularından geç. Şehveti, zayıf kullarım için mubah kıldım. Şehvet duygusu ile manen güçlü kullarımın bir ilgisi yoktur. Çünkü şehvet duygusu bana karşı yapılan münacatı keser.
Manevî güce sahip kullarıma verdiğim ceza, yemek işidir. Bu yemek anında onlara en az ceza; akılları Benden perdelenir. Ben sevdiklerimin dünyalık işlere girmelerine razı değilim.
Sevdiğimi dünyadan temiz kılarım.
Ya Davud, dünya sevgisinin sarhoş ettiği âlimi, seninle Benim arama sokma. O, dünya sarhoşluğu ile seni sevgimden perdeler. Bu gibileri beni arzulayan kullarımın yol kesenidir.
Şehveti terke, kendini oruçla alıştır. Sakın iftar zamanı mideni çok doldurma. Çünkü oruç, sevgimi kazanmak için ayrı bir ibadet şeklidir. Mideni iftarda çok doldurursan, bu yoldaki çalışman semeresiz kalır.
Ya Davud, nefsine düşman ol, kendini bana sevdir. Onun kötü arzularına mani ol, Bana bak. Bu şekilde yaptıktan sonra, göreceksin ki, seninle aramdaki perde aralanmış.
Senin, takva yoluna girip, onda kuvvet bulman, Benim vereceğim iyiliğe ve ihsana bağlıdır. Sen benim taatımda bulundukça o iyiliği almam."
Bu anlattığımız rivayet yollu haberler, şevk ehli olmanın mümkün olacağını bize bildiriyor. Çalışalım, olalım. En iyi bilen Allah'tır.
Kula, Allah'ın sevgisi bahsine gelince.
Allah, kulunu sever. Buna birçok ayet-i kerimeyi delil getirebiliriz. Bu hususu teyit eden hadis-i şerif ve büyük zatların rivayetlerini de anlatabiliriz.
Şu ayet-i kerimeler önemlidir: "Allah, yolunda saf halinde cenk edenleri sever." (Saf, 4).
"Allah, bol bol tövbe edenleri sever." (Bakara, 222).
Hz. Enes şöyle bir hadis-i şerif rivayet eder: "Allah bir kulu severse, işlediği hata ona zarar vermez. Tövbe eden, günah işlememiş gibidir. Allah Teâlâ, bol bol tövbe edenleri ve temiz olanları sever."
Bu hadis-i şerifin manası şudur: Allah Teâlâ, bir kulunu severse, ölmeden önce ona tövbeyi nasip eder. Tövbeyi nasip ettikten sonra; geçen günahları çok da olsa, artık zarar vermez. İslâm dinini kabul edene, önceki küfür hali zarar veremeyeceği gibi...
Şu ayet-i kerime de, Allah Teâlâ'nın sevgisine bağış vaadini ekler: "Allah sizi sever ve günahlarınızı bağışlar." (Âl-i İmran, 31).
(El-Mürşidü'l-Emîn ilâ Mev'izeti'l-Mü'minîn'den…)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.