Sen de mi Brütüs!

Ey vatandaş! Bir iyi, bir de kötü haberim var.

Bu konuyu düşündüm. Birisi bana bu şekilde sorsa derdim ki, "Önce iyi haberi verin."

İyi haber!

Besilik hayvan ithalatı durduruldu.

Kötü haber! 

Sırbistan ve Bosna Hersek'ten et ithalatına  izin verildi. Bosna'dan 2.500 ton, Sırbistan'dan 2.000 ton kemiksiz lop et ithal edilecek. Et Balık Kurumu tarafından 35 TL'ye piyasaya satılacakmış.

Yani aslında şu anlam çıkıyor. Köylümüz canlı hayvan ithal edildiği dönemde, bunu belirli bir süre kendi ahırında besleyerek, üç beş kuruş para kazanabiliyordu. Sonuçta da piyasa rayiç bedeli, neyi kaldırıyorsa bu fiyattan satıyordu. Besilik hayvan yetiştirmek zordur. Bence en zoru besiden çıkan hayvanların pazarlanması problemidir. Aslında bu sektörde bir de üçkağıtçılar, dolandırıcılar da emek sahibidir! Bu sektörün bu konuda sahipsizliğinden yararlanarak, yılların emeğini 2 dakikada yükleyiverirler kamyonlara. Verirler garibim köylü amcamın eline dizi dizi senetler, çekler. Ne çekler gerçektir, ne de senetler tahsil edilebilir durumdadır.

Neyse Allah kolaylık versin işiniz zordu ama artık daha zor. Aslına bakarsanız bir zorluk da kalmıyor. Niye, canım siz de üretmeyiverin. Ne var ki sayın yetkililerimiz "4.500 toncuk" diyor. Miktarın az olduğunu, besicilerin bundan etkilenmeyeceğini savunuyor. Ha, bu arada ithalatı "Tareks" ve "Etcii" firmaları yapacak.

26 Ekim'de Bakanlık, besilik canlı hayvan ithalatını tamamen durdurduklarını söylüyordu. Amma velakin nasıl olduysa, 20 Kasım'da Zenet firmasına 4 bin baş ithalat izni verilmişti. 

CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, bu konuda Meclis'e bir soru önergesi vererek, durumun araştırılmasını istiyordu.

Resmi Gazete'de yayımlanan, Bakanlar Kurulu Kararına göre (14.4.2010 tarihli 2010/339 nolu), 02.06  ve 17.02 GTP kodlarıyla, 2 bin ton sığır, domuz, koyun, keçi, at, eşek ve katırların yenilen sakatatı (taze, soğutulmuş ve dondurulmuş) ve 20 bin ton laktoz, maltoz, glikoz, früktoz ve suni bal için sıfır gümrükle alınma izni çıkmıştı. 

Yukarıdaki kurul kararı epeyce uzun bir süre basınımızı meşgul etmişti. Hani, kimilerine göre yukarıdaki kararda da bir sorun olmayabilir.

Türkiye'de yıllık 1 milyon ton civarında NBŞ tüketildiği hesap ediliyor. NBŞ kotaları Türkiye'de yerli üretimde %10'dan %5'e düşürülürken, sıfır gümrükle bu iznin verilmesine  bir şey demiyorum. Bu arada yerli imalatın 67,5 ton, hadi Bosna'dan da 20 bin aldık; 900 bin ton NBŞ'nin kaynağını merak etmiyorum.

Diğer yandan geldik Brütüs meselesine;

Ben neye takıldım, biliyor musunuz? Yalnız Bosna'da böyle bir üretim kapasitesi yokmuş! Yokmuş gerçekten. Yani bu arkadaşlar civar ülkelerden temin edip, bize satıyorlarmış. Hem de bu konuda Gümrük Bakanlığı'nın tüm uyarılarına rağmen, sıfır gümrüklü ithalat izni çıkıyor.

Yin gari!

Hadi selametle.