Seçenler-seçilenler

Irak'ta yapılan seçimlerin sonuçları açıklanırken şimdi gözler Irak parlamentosundaki temsiliyetin Irak'a ne getirip ne götüreceğinde.

Irak'taki seçimlerden Şii İttifak'ı yüzde 60'a varan oyla birinci çıktı. İkinci sırayı Kürt ittifakı kazandı. Şiiler 140 kadar sandalye alırken Kürtler 75 civarında sandalyeye sahip oldular.

Geçici hükümetin laik Şii lideri Allavi ve diğer etnik unsurlar ise kendilerinden beklenen performansı sergileyemediler.

Özellikle Sünni Araplar'ın ve Türkmenler'in seçimleri adil bulmayıp protesto etmeleri bunda etkili oldu.

Saddam döneminde Sünni kontrolünde bulunan Irak Bush kanalıyla Şii hakimiyetine terkedilmek isteniyor.

Bu terkedişin Amerika ve Bush'a nasıl yansıyacağı da bilinmiyor.

Irak'ın işgali sırasında Şiiler'e güvenerek Necef ve Basra'ya giren işgal gücüne güneydeki şiilerin verdiği sert tepki henüz

Bush'un hafızalarından silinmemişken Bush bu kez Şii ağırlıklı bir Irak'a zemin hazırlıyor.

Şii İran ile farklı bir kulvarda bulunan Iraklı şiiler'den korkulmaması gerektiğini söyleyen diplomatlar kadar Şii tehditin Amerika'nın başına bela olacağını savunanlar da az değil.

14 milyon seçmenden 8.5 milyonu sandığa gitti.

Özellikle Kürdistan hayali ile tutuşan Kürt liderler Kuzey Irak'a dışarıdan insanlar getirdiler.

Bölgedeki Türkmenleri sindirerek, onları korkutarak mükerrer oy kullanan ve ölmüş insanların kimlikleriyle sandiğa gitmekten çekinmeyen Kürtler bölgede üçte iki oranında bir ağırlık elde ettiler.

Sırtını Amerika'ya dayayarak Türkiye'ye tehditler savurmaktan geri durmayan IKDP IKYB Kuzey Irak'ta Barzani'yi,Irak genelinde Talabaniye başkan yapmak niyetindeler.

"Türkmenler neden sandığa gitmediler" diyerek sitem eden " Bu seçim adil olmadı" diyerek dolaylı imalarda bulunan Ankara yönetiminin bölgedeki gelişmeleri yakından takip etmesi kaçınılmaz.

Irak'taki Türkmen ve Sünni ağırlığı alabora eden Irak'taki genel( daha doğrusu kısmi)seçimler ileriye yönelik umut vaadetmiyor.

Ekim ayına dek son şeklini alacak olan ve yeni anayasa ile yoluna devam edecek olan Irak idaresinde çalkantılı bir dönem ve sorunlu bir süreç işlemiş bulunuyor.

Bir taraftan Şaron ile Abbas masabaşına çekilirken bir taraftan Lübnan'da eski olaylar ve çatışmalar yeniden nüksediyor.

Seçimler bittikten sonra Irak'ta da şiddetini dindirmeyen olaylar hassas Ortadoğu zemini derinden etkiliyor.

Demokrasi getirildiği iddia edilen Irak'taki antidemokratik seçimler ve uygulamalar biryere kadar gittikten sonra biryerlere toslayacak.

Bush Irak merkezli Ortadoğu'da sanki bilinçli bir kaosa oynuyor.

Evanjelik Bush'un kaosu arttıkça bölgede nice canlar yanacak.

Irak'ta seçimler yapıldı; ama Iraklı seçimini yapamadı.

Bunun neresi seçim, neresi demokratik.

Var mı böyle bir uygulama

Irak'ta Irak halkının değil, Amerika'nın seçimi önemli.

Amerika'nın seçtiği, seçtirdiği Irak'ı yönetecek.

Amerikan adaleti ve demokrasi anlayışı bu olsa gerek.