Sayın Savcım!

Gana'dan, Türkiye'ye 1.5 ton altın getirilmiş. Evrak eksikliği, sahte evrak nedeniyle havaalanında 17 gün bekletilmiş ve altını getiren şirkete 57 milyon TL ceza esilmişti, altın dolu sandıklar mühürlenmişti.Daha sonra o altınlar 290 kilo eksik olarak geri gönderilmişti. Ne oldu o, 290 kilo altına? Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Başmüfettişi'nin hazırladığı raporda, gelen altınların kimin emriyle geldiği, kaybolan altınların nereye ve yine kimin talimatıyla verildiği tek tek anlatılıyor. Ve hep aynı isim zikrediliyor. Kimin mi? Sayın Cumhurbaşkanı'nın, "hayırsever iş adamı" dediği Reza Zarrab'ın. Yine o dönemde Reza Zarrab'ın, İranlı kuryesi Muhammed Sadık'ın başka bir soruşturmada verdiği ifadelerde, Ankara'ya birçok kez para götürdüğünü, en son 2 milyon dolar ve 1.5 milyon TL götürdüğünü, ifade ediyor ama bu paraları kime verdiğini hatırlamadığını söylüyordu.O süreç bin bir iddia, itiraf, belge, dinleme kaydı, görevden alma vs. derken hükümete de uzandı. Dört bakan istifa etti. Zoraki komisyon kuruldu. İlklerin yaşandığı, hukukun kişilere göre düzenlendiği bu süreçte meclis, (yani AKP) vekillerim masumdur, dedi ve konuyu kapatmaya çalıştı. Ama yırtık büyük, boru uzundu. Kapanmıyordu. Bir iki hafta önce yeni bilgi, belge, itiraf ve iddialar yer aldı basında. Başrolde yine "hayırsever(!) AKP'nin ödüllendirdiği iş adamı" Reza vardı.Gümrük Bakanlığı'nın 11 ay önce tamamladığı ve 11 aydır hiçbir işlem yapılmadan bekletilen raporda, "Yapılan tespitlerle Babek Zencani ve firmaları ile Reza Zarrab ve firmaları arasında ticari ilişkiler olduğu görülmüştür" deniliyor. Zarrab'ın sahibi olduğu Royal Denizcilik ve Kıymetli Madenler A.Ş.'nin, 10 Mayıs 2012'de Bank Mellat'ın İstanbul Şubesi'nden Babek Zencani'nin şirketine 5 milyon 100 bin TL aktardığı ifade ediliyor.Aynı raporda, Zarrab'ın şirketlerinden Royal Denizcilik ve Kıymetli Madenler A.Ş.'nin 20122014 tarihleri arasında sadece İran ve BAE'ne 8 milyar dolar değerinde 151 ton 142 kilo altın ihraç ettiğine dikkat çekiliyordu.Dikkat çeken bir başka tespit ise Zarrab'ın, yanında çalışan kuryeler adına paravan şirketler kurduğu yönünde bilgilerin de yer aldığı, Kilis'te özel bir şirkette temizlik elamanı olarak çalışan 22 yaşındaki Mehmet Ali A. adına milyon dolarlık ciroları olan anonim şirket kurduğu. Yine döviz kuryesi olarak kullanılan Metin C. adına ise 3 milyon TL sermayeli şirket kurduğu ama bu bahsedilen şirketlerin, bu kişilere ait olmadığının altı çiziliyor, ifade ediliyordu. 1.5 ay önce Gümrük Müfettişi Mehmet Eryılmaz'a ifade veren Reza Zarrab'ın eski kuryesi Adem Karahan, Cumhuriyet Gazetesinden Ali Acar'a şu açıklamalarda bulunuyordu:"20122013 yılları arasında yurtdışına 200 ton altın çıkardık. O yıla kadar sadece para transferi yapılıyordu. 1 yılda eski para ile 18 katrilyonluk altını yurtdışına çıkardık. Bu 18 katrilyonun yüzde 4'ü siyasilere, yüzde 4'ü ise Zarrab'a kalıyordu. Ama işin asıl arkasında kim var bilmiyoruz." "Gümrüklerde altınların bulunduğu sandıkların üzerindeki mühürler sökülerek gümrük memurları tarafından yeni mühür vuruluyordu. Memurlar karşılığını da bizzat Zarrab'tan alıyordu. Hatta bir gümrük memurunun yakını bizim şirkette şofördü" iddiasında bulundu. Sayın Savcım!Bu ülkede geçmişte de birçok yolsuzluk, usulsüzlükler yaşandı. Bir kısmı aydınlatıldı ve cezalandırıldı. Bir kısmı aydınlatılmadı. Ama hiçbir dönemde ülkemizi yönetenler hakkında bu kadar vahim iddia, itiraf, bilgi ve belgeler ortaya saçılmadı. Ve ne hazindir ki, hukuk devleti olduğumuz iddia edilir ama hukuk erklerinin bu konuda sessiz kaldığı, etkisiz bırakıldığı da açıktır. Milletin vekillerinin de bu konuları kapatma gayretinde olduklarını görüyoruz.Görev sizindir. Hem siyasetin aklanması, hem de hukukun devreye konulması, yandaş yargı tabusunun yıkılması için bu konuların neticeye erdirilmesi, varsa suçluların ortaya çıkarılması yoksa bu iddiaları yayınlayanların, birilerini karalayan ve zan altında bırakanların cezalandırılması, milletimize tanıtılması gerekmektedir. Bunu yapacak olan da görevinin bilincindeki savcılar ve hukuk kurallarıyla karar verecek olan hâkimlerdir.