TÜSİAD patronu Tuncay Özilhan ile Başbakan Gül arasında geçen ibretlik konuşmayı, gazetecilerin uyanıklığı sayesinde tüm Türkiye ibretle izledi.
Patronların, Hükümet'in Irak ve Ortadoğu ülkelerine düzenlediği barış ziyaretlerini eleştiren ve ABD'ye verilen sözleri hatırlatan açıklamalarına içerleyen Başbakan Gül'ün sitemleri karşısında Özilhan'ın pişkin sözlerini milletçe hayretle dinledik.
Dörtyüz küsur patronu temsilen konuşan TÜSİAD Başkanı Özilhan, Başbakan'a "Rahatsız olmanıza gerek yok, hatta bize teşekkür etmelisiniz, çünkü, bizim açıklamalarımızı, kamuoyunun savaş baskısı olarak değerlendirip ABD isteklerini yerine daha kolay getirirsiniz" diyordu.
TÜSİAD, TOBB'un ve Anadolu sermayesinin aksine Hükümet'e 'dişlerini' gösteriyor.
TOBB'un 'savaş karşıtı' yaklaşımı ve ekonomide uzlaşıcı, yardımlaşmacı tutumuyla, bu kuruluşla uyumlu çalışmalar yapan Hükümet, ABD Büyükelçisi Pearson ve Amerikan yönetiminin, ardından da büyük ve kısmen de uluslararası sermayenin mümessili TÜSİAD'ın 'artık karar verin, IMF'nin gölgesinde ve kontrolünde, ayrıca da ABD'nin yanında olmazsak masada yer bulamayız' çıkışlarının manasını çözmeye çalışıyor.
ABD'nin 'Türk özel sektörünü yanına alıp, Hükümet üzerinde baskı kurma, Doların ucunu gösterip yanına çekme' girişimi, TOBB'dan ve ASO'dan '11 Eylül'de verilen sözlerin hiçbiri tutulmadı, savaş istemiyoruz' karşılığını alırken, TÜSİAD'ın Hükümet'e karşı dünkü çıkışı, Başkent siyasi kulislerinde, 'ABD stratejisi,
TÜSİAD içinde amaç ve hedefini buldu, Türk özel sektörünü böldü' şeklinde değerlendiriliyor.
Bu güne kadar bütün Hükümet'lere IMF programını dayatan işbirlikçi patronlar, ABD'nin yanında yer alması uğruna Türkiye'yi savaşa sürüklüyorlar. Nasılsa savaşta ölecek olanlar, patronların çocukları değil, masum Anadolu çocukları. Patronların hayallerini savaş rantı süslüyor.
Türk Milleti savaş istemiyor, Silahlı Kuvvetler savaş istemiyor. Gerçek Türk sermaye ve iş dünyasını temsil eden TOBB savaş istemiyor. Meclis istemiyor. Ama birkaç yüz tuzukuru ve yabancı sermayenin yerli acentası, savaş çığırtkanlığı yapıyor. Bu savaşın ne kadar kirli bir savaş olduğunu anlamak için bu ayrışma tek başına çok şey anlatıyor. Hükümet, TÜSİAD karşısında ezilip büzülmek yerine başlarındaki "Türk" ifadesini geri almakla işe başlamalı. Yapabilirler mi acaba?
Patronların, Hükümet'in Irak ve Ortadoğu ülkelerine düzenlediği barış ziyaretlerini eleştiren ve ABD'ye verilen sözleri hatırlatan açıklamalarına içerleyen Başbakan Gül'ün sitemleri karşısında Özilhan'ın pişkin sözlerini milletçe hayretle dinledik.
Dörtyüz küsur patronu temsilen konuşan TÜSİAD Başkanı Özilhan, Başbakan'a "Rahatsız olmanıza gerek yok, hatta bize teşekkür etmelisiniz, çünkü, bizim açıklamalarımızı, kamuoyunun savaş baskısı olarak değerlendirip ABD isteklerini yerine daha kolay getirirsiniz" diyordu.
TÜSİAD, TOBB'un ve Anadolu sermayesinin aksine Hükümet'e 'dişlerini' gösteriyor.
TOBB'un 'savaş karşıtı' yaklaşımı ve ekonomide uzlaşıcı, yardımlaşmacı tutumuyla, bu kuruluşla uyumlu çalışmalar yapan Hükümet, ABD Büyükelçisi Pearson ve Amerikan yönetiminin, ardından da büyük ve kısmen de uluslararası sermayenin mümessili TÜSİAD'ın 'artık karar verin, IMF'nin gölgesinde ve kontrolünde, ayrıca da ABD'nin yanında olmazsak masada yer bulamayız' çıkışlarının manasını çözmeye çalışıyor.
ABD'nin 'Türk özel sektörünü yanına alıp, Hükümet üzerinde baskı kurma, Doların ucunu gösterip yanına çekme' girişimi, TOBB'dan ve ASO'dan '11 Eylül'de verilen sözlerin hiçbiri tutulmadı, savaş istemiyoruz' karşılığını alırken, TÜSİAD'ın Hükümet'e karşı dünkü çıkışı, Başkent siyasi kulislerinde, 'ABD stratejisi,
TÜSİAD içinde amaç ve hedefini buldu, Türk özel sektörünü böldü' şeklinde değerlendiriliyor.
Bu güne kadar bütün Hükümet'lere IMF programını dayatan işbirlikçi patronlar, ABD'nin yanında yer alması uğruna Türkiye'yi savaşa sürüklüyorlar. Nasılsa savaşta ölecek olanlar, patronların çocukları değil, masum Anadolu çocukları. Patronların hayallerini savaş rantı süslüyor.
Türk Milleti savaş istemiyor, Silahlı Kuvvetler savaş istemiyor. Gerçek Türk sermaye ve iş dünyasını temsil eden TOBB savaş istemiyor. Meclis istemiyor. Ama birkaç yüz tuzukuru ve yabancı sermayenin yerli acentası, savaş çığırtkanlığı yapıyor. Bu savaşın ne kadar kirli bir savaş olduğunu anlamak için bu ayrışma tek başına çok şey anlatıyor. Hükümet, TÜSİAD karşısında ezilip büzülmek yerine başlarındaki "Türk" ifadesini geri almakla işe başlamalı. Yapabilirler mi acaba?
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014