Resulullah Efendimiz yetim hakkını gözeten ve yetim işleriyle ilgilenen müminlerle Cennette beraber olacağını müjdelemiştir İslam, fakirlere, muhtaçlara, kimsesizlere, öksüz ve yetimlere yardım etmeyi ısrarla emretmiştir. Öyle ki zerre miktar inancı olan kimseler, bu emirlere kayıtsız kalamaz, fakirler ve yetimler ihtiyaç içerisinde kıvrım kıvrım kıvranırken, rahatça yiyip içemez.Yetimlere iyilik yapılmasını, iyi davranılmasını emreden, yetim malı yemeyi yasaklayan âyet-i kerîmelerden bazılarına meâlen bakalım:"Sen yetim iken O seni barındırmadı mı?"Sen yolunu şaşırmış bir kavmin içinde iken O sana yol göstermedi mi?"Sen yoksul iken O seni zengin kılmadı mı?"Sakın yetime kötü davranma."Bir şey isteyeni azarlama."Rabbinin nimetini de yâd et." (Duha sûresi/6-11)"Rüştüne erinceye kadar yetimin malına yaklaşmayın- onu korumak ve arttırmak gibi daha güzel bir şekilde olursa başkadır. Ahdi de yerine getirin. Muhakkak ki ahidden dolayı mesuliyet vardır." (İsrâ sûresi/34)Yetimlere bakmaya ve onların ihtiyaçlarını gidermekle ilgili o kadar çok hadis-i şerif vardır ki, bu hadis-i şeriflerden haberdar olan bir Müslümanın yetimlere karşı kayıtsız ve lakayt kalması mümkün değildir.Ebû Hüreyre'den (r.a.) Resûlullah'ın (a.s.m.) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Yetimin işleriyle ilgilenen kimse, ister yetimin yakınlarından olsun, ister yabancılardan olsun, (orta parmakla işaret parmağını göstererek) benimle Cennette şu iki parmak gibi baraber bulunacaktır." (Ebû Dâvud, Edeb: 123)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.