Kişi İslam'ı yaşarken ve yaşatırken çok ciddi tepkilere de maruz kalabilir. Peygamber Efendimizin hayatını gözümüzün önüne getirerek sabretmesini bilmemiz lazım. O açlığa sabretti, susuzluğa sabretti. Çileye sabretti. Hatta ölüme sabretti. Her şeye sabretti.
***İslam'ı yaşamakla mükellef olan herkesin, Peygamber'in bu vadide yaşadıklarını hayatına geçirmesi farz-ı ayn'dır. Sabredeceğiz. Şimdi bizde bu sabır yok. Hemen parlıyor, şikayet ediyoruz. Birbirimizi dinlemesini bilmiyoruz. Olgunluk, insanların birbirini dinlemesiyle başlar. İşin bir başka vechesi de var.Şöyle ki, siz çok olgun davranırsınız ama karşı taraf kendine yıkmayı, fitneyi vazife olarak telakki ettiği için buna peşin hüküm verir. Ne anlatırsanız anlatın sizi hiç dinlemez. Burada da sabretmek zillet olur. İşte mücahede burada başlar. Anlatıyorsun anlatıyorsun o seni yok etmeye çalışıyor. Dur bakalım az da beni dinle diyorsun, dinlemiyor.***Bir beyit var çok manidardır, "Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir / Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir". Ama, bu konuda da ölçülü olmak, haddi aşmamak lazım. Bunun gerçekleşmesi için de müminin hem sabırlı hemde kuvvetli olması lazım. Sevgili Peygamberimizin (as) Abdurrahman bin Avf'a ticaret yapmayı tavsiye etmesi Medine'de fevkalade bir tacir, tüccar haline getirmek istemesinin hikmetlerinden, sırlarından bir tanesi de orada yaşayan müminlerin güçlü ve kuvvetli olmalarını istemesindedir.***Sizin cebinizde para varsa kendinizi güçlü hissedersiniz; yoksa etmezsiniz. Canım ne olacak ya? Benim imanım her şeye kafi! diye düşünmek doğru değildir. Onun için de güçlü olmamız, fert olarak iktisadi bağımsızlığımıza kavuşmamız lazım.
İman ve İnsan, Prof. Dr. Haydar Baş
***İslam'ı yaşamakla mükellef olan herkesin, Peygamber'in bu vadide yaşadıklarını hayatına geçirmesi farz-ı ayn'dır. Sabredeceğiz. Şimdi bizde bu sabır yok. Hemen parlıyor, şikayet ediyoruz. Birbirimizi dinlemesini bilmiyoruz. Olgunluk, insanların birbirini dinlemesiyle başlar. İşin bir başka vechesi de var.Şöyle ki, siz çok olgun davranırsınız ama karşı taraf kendine yıkmayı, fitneyi vazife olarak telakki ettiği için buna peşin hüküm verir. Ne anlatırsanız anlatın sizi hiç dinlemez. Burada da sabretmek zillet olur. İşte mücahede burada başlar. Anlatıyorsun anlatıyorsun o seni yok etmeye çalışıyor. Dur bakalım az da beni dinle diyorsun, dinlemiyor.***Bir beyit var çok manidardır, "Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir / Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir". Ama, bu konuda da ölçülü olmak, haddi aşmamak lazım. Bunun gerçekleşmesi için de müminin hem sabırlı hemde kuvvetli olması lazım. Sevgili Peygamberimizin (as) Abdurrahman bin Avf'a ticaret yapmayı tavsiye etmesi Medine'de fevkalade bir tacir, tüccar haline getirmek istemesinin hikmetlerinden, sırlarından bir tanesi de orada yaşayan müminlerin güçlü ve kuvvetli olmalarını istemesindedir.***Sizin cebinizde para varsa kendinizi güçlü hissedersiniz; yoksa etmezsiniz. Canım ne olacak ya? Benim imanım her şeye kafi! diye düşünmek doğru değildir. Onun için de güçlü olmamız, fert olarak iktisadi bağımsızlığımıza kavuşmamız lazım.
İman ve İnsan, Prof. Dr. Haydar Baş
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.