Kırım Parlamentosu 6 Mart'ta Rusya'ya katılma kararı aldı. 16 Mart'ta halk oylamasına sunulacak bu karar eğer onaylanırsa Kırım, Rusya'ya bağlı bir özerk Cumhuriyet olacak.Onay, ABD'nin ve Batının yayılmacı, işgale dayalı ve kaynaklara ulaşım şeklinde özetlenebilecek dış politika anlayışının artık hangi bahane arkasına gizlenirse gizlensin istenmediğini gösterecek.Hem de Batının hep lafını ettiği demokrasi yoluyla. Zira birleşme kararı sandıktan çıkacak. Eminiz, halk oylaması öncesinde ve seçim sırasında çok dolaplar dönecektir.Hatırlanacaktır, Ukrayna'da AB'ye üyelik oylaması Rusya'nın tavrı ile geri çekilmiş, ülke içinde AB fonlarıyla yetiştirildiği iddia edilen kişiler silahlı eylemlere başlamıştı.Bundan sonra Rusya'nın Kırım Parlamentosu'nun daveti ile buraya asker çıkarması, Karadeniz'e savaş gemilerini kaydırması ve en sonunda Kırım Parlamentosu'ndan çıkan birleşme kararı, yenidünya düzenini de belli ediyor.Yeni düzen, savaştan ve kandan yorulmuş, sömürüyü reddediyor.Arap Baharı'nda sayısız örneğini gördük. İşgal ve gözyaşı beraberinde, ülkeyi asla terk etmeyen Batı askerleri, parçalanan topraklar, dağılan halklar demek.Libya, Mısır, Tunus bize bunları anımsatıyor.Kırım, Arap Baharı'nın son halkası, Suriye'den sonra Rusya ile Batıyı karşı karşıya getiren ikinci vakadır.Burada Batı zorla işgali ve kaynaklara erişimi hesap ederken Rusya, Parlamento iradesine uymuş ve nihai kararı sandığa bırakmıştır. Yani kırım halkı ne karar vermişse, Rusya ona uymaktadır. Bugün Rusya'yı süper güç yapan, değişen bu dış politika bakışıdır.Bu yeni bakışta, Prof. Dr. Haydar Baş etkisini unutmamak gerekiyor.Geçtiğimiz aylarda, Sayın Putin'in danışmanlarının da yer aldığı bir ekip, Prof. Dr Haydar Baş Bey'e gelerek sosyal meselelerde görüşlerine başvurmuştur. Ülkelerinde, radikal Hıristiyanlığın ve radikal İslam'ın etkisiyle çıkarılmaya çalışılan Arap Baharı benzeri bir karışıklığı engellemek için bir proje istediler.Ve Batının bu oyunlarının karşısında duracak projeleri Sayın Baş'ın sistemlerinden yararlanarak hayata geçirmeye başladılar. Yeni merkez haline gelen Rusya, insan haklarına ve demokrasiye saygılı, bunu yaşayan ve yaşatan bir devlet haline gelmiştir.Prof. Baş, "ülkelerin sınırlarına, kaynaklarına dokunmadan, halkların yaşantılarına müdahale etmeden, can mal, namus emniyetini dikkate almanız lazım. Bu takdirde insanlar her olayda bir milletin kaynaklarını sömüren, bunda da ifrada giden Batının yanında değil, Rusya'nın yanında yer alır" şeklinde yepyeni bir ufuk açtı Rusya'nın önüne? Şu anda görünen manzara bu görüşün hayata geçirildiği ve haklar nezdinde tutulduğu şeklinde.Gerek Suriye'de gerek Kırım'da izlenen siyaset, Rusya'nın şekillenen yenidünya düzeninde, diğer ülkelerin kaynaklarına ulaşma, topraklarını ele geçirme derdi olmadığını göstermekte.Esas manada demokrasi, insan hakları, özgürlükler de ancak bundan sonra konuşulabilir?
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018