Rusya, Haydar Hoca'nın sosyal ve siyasal yaklaşımlarını da uyguluyor

YENİ MESAJ/İSTANBULBağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, BTP ile Rusya Liberal Demokrat Parti (LDPR) arasında imzalanan Mutabakat Zaptı ile ilgili yaptığı basın açıklamasında, Ruslarla akademik anlamda ilk temasın 2005 yılında İstanbul'da yapılan 1. Uluslararası Milli  Ekonomi Modeli sempozyumunda başladığına işaret ederek, "14 Haziran 2014'de İstanbul'da yapılan resmi anlaşma ile ikmal oldu. Taraflardan birisi Rus devleti, diğeri Bağımsız Türkiye Partisi (BTP). Devlet Duma'sı erkânı LDP heyeti ile BTP arasındaki anlaşma Rusya büyükelçisinin katılımı ile imzalandı" dedi.  Mutabakat Zaptı törenine katılan Rus delegasyonunun temel vurgularının "Türklük, İslam, Haydar Baş hocamızın liderliği ve sosyal, siyasal ve ekonomik görüşleri, Haydar Hocaya kendilerinin ve dünyanın ihtiyacı olduğu ve birlikte olma arzuları" olduğunu hatırlatan Dr. Kepekçi, karşılıklı imzalanan işbirliği protokolünün sosyal, siyasal, eğitim, iktisadi konularda işbirliğini içerdiğini işaret etti ve "Burada hayatın bütün şubeleri vardır" dedi. Prof. Dr. Baş'a özel Kırım davetiRusya Duma'sından gelen milletvekillerinin "Prof. Dr. Haydar Baş'a ihtiyacımız var" dediklerine işaret eden Dr. Kepekçi, şunları kaydetti: "Rus heyet konuşmalarında 'sosyal, siyasal ve iktisadi sahalarda Prof. Dr. Baş'a ihtiyacı olduklarını vurgulamışlardır. Rus parlamenterler özellikle MEM'in sosyal politikalarının yanında para politikası ve milli paralarla dış ticaret başlıklarını devreye koydular. Uygulamalardan elde ettikleri fayda onları Haydar Hocaya daha çok yaklaştırdı. 'Arap Baharı benzeri bir iç savaşın önüne geçmek için Haydar Baş hocanın düşüncelerine ihtiyacımız var' diyorlar. Vladimir Lisiçkin konuşmasında Sayın Haydar Baş hocamız hakkında "Sizi Kırım'a davet ediyoruz. Haydar Baş Üniversitesi kurmak istiyoruz" dediler. Ezcümle, Haydar Hocanın sadece ekonomi modeline değil, onun sosyal ve siyasal yaklaşımlarına da ihtiyaçları olduğunu ifade ediyorlar. Bir Şii-Sünni savaşının çıkmasını istemiyorlar. Biliyorlar ki İslam coğrafyasında yanan ateş Rusya'yı da etkileyecektir."