Rum Lider Papadopulos, açık açık Türkiye'nin KKTC'nin Maraş bölgesini kendilerine vermesini isteyerek, "Aksi takdirde Türkiye'nin AB üyeliğini veto ederiz" dedi. Papadopulos ayrıca, Ercan Havaalanı konusunun görüşmeye açık olmadığını net bir biçimde belirttiklerini ifade ederek, "Biz bunu tartışmayız bile" dedi.
Maraş'ı ver, konuşalımKıbrıs Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos, Türkiye'den açık açık Maraş'ın kendilerine teslim edilmesini talep etti. Papadopulos, Finlandiya'nın Kıbrıs önerileri arasında Maraş'ın Rumlara iadesini içeren net maddeler içermemesi halinde "dengeli olamayacağını" öne sürerek, "Görüşmenin devam etmesi için Türkiye'nin yapması gereken asgari şey Mağusa'nın kapalı bölgesi Maraş'ı iade etmektir" dedi. Türkiye'nin AB yükümlülükleri özerktirPapadopulos, Güney Kıbrıs'ta yayımlanan Fileleftheros gazetesine verdiği demeçte, Finlandiya'nın önerilerinin, KKTC'ye yönelik Doğrudan Ticaret Tüzüğüyle ilişkili olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Gerek Finlandiya Başbakanı gerek diğerleri her fırsatta, Türkiye'nin AB ve 'Kıbrıs' karşısındaki yükümlülüklerinin Kıbrıs sorununa ilişkin diğer gelişmelerle ilişkilendirilmemesi gerektiğini net bir biçimde ifade ediyorlar. Türkiye'nin AB ve buna bağlı olarak 'Kıbrıs' karşısındaki yükümlülüklerini yerine getirmesinin Kıbrıs sorununun çözümüne bağlı olmasını kabul edemeyiz. Türkiye'nin AB yükümlülükleri özerktir. Bu ayrım sürdürülmelidir."
Rumlar, Ercan'ın trafiğe açılmasına karşıPapadopulos, Ercan Havaalanı konusunun görüşmeye açık olmadığını net bir biçimde belirttiklerini ifade ederek, şunları söyledi: "Timbu (Ercan) Havaalanı'nın görüşmeye açık olmadığını net bir biçimde ifade ettik. Hava sahanlığı, kontrol kuleleriyle ilgilidir. Egemenlik konusu ortaya konmaktadır. Türkler bunu istiyor olabilir, ama biz bunu tartışmayız bile. Biz, Doğrudan Ticaret Tüzüğü ile Türkiye'nin AB yükümlülüklerinin net bir ayrımının yapılmasını istedik. Ancak Maraş'ın yasal sahiplerine iade edilmemesi halinde Mağusa Limanı'ndan doğrudan ticaretin başlamasının görüşmeye açılmayacağı şeklinde eski bir görüş birliği mevcuttur. Maraş'ın iadesi konusu benim tarafından sunuldu ve Lüksemburg önerilerinin Ekim 2005 tarihindeki oluşma aşamasında Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nün bir parçası olarak görüşüldü."Veto konusu"Türkiye'nin AB sürecine hiç rahatsız edilmeden, yani yükümlülüklerini yerine getirmeden devam edemeyeceği" görüşünü en baştan beri ifade ettiklerini kaydeden Papadopulos, veto uygulama konusu her gündeme geldiğinde Rum Ulusal Konseyi'nin toplandığını ve iki parti dışında, oy birliğiyle veto uygulanmasının Güney Kıbrıs'ın yararına olmayacağı kararına varıldığını söyledi.
AB, Rumdan yanaPapadopulos söyleşisinde, 2004 ve 2005 yıllarının Aralık ayı ile kıyaslandığında Rum yönetimi hakkında AB içerisinde şu anki havanın kökten değişmiş olduğunu, o dönemde Annan Planı'nı reddetmiş olmasından ötürü Kıbrıs sorununun çözülememesinden Kıbrıs Rum tarafının sorumlu görüldüğünü, ancak artık birçoklarının Annan Planı'nın reddedilme sebeplerini anlamakta olduğunu ileri sürdü.
Maraş'ı ver, konuşalımKıbrıs Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos, Türkiye'den açık açık Maraş'ın kendilerine teslim edilmesini talep etti. Papadopulos, Finlandiya'nın Kıbrıs önerileri arasında Maraş'ın Rumlara iadesini içeren net maddeler içermemesi halinde "dengeli olamayacağını" öne sürerek, "Görüşmenin devam etmesi için Türkiye'nin yapması gereken asgari şey Mağusa'nın kapalı bölgesi Maraş'ı iade etmektir" dedi. Türkiye'nin AB yükümlülükleri özerktirPapadopulos, Güney Kıbrıs'ta yayımlanan Fileleftheros gazetesine verdiği demeçte, Finlandiya'nın önerilerinin, KKTC'ye yönelik Doğrudan Ticaret Tüzüğüyle ilişkili olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Gerek Finlandiya Başbakanı gerek diğerleri her fırsatta, Türkiye'nin AB ve 'Kıbrıs' karşısındaki yükümlülüklerinin Kıbrıs sorununa ilişkin diğer gelişmelerle ilişkilendirilmemesi gerektiğini net bir biçimde ifade ediyorlar. Türkiye'nin AB ve buna bağlı olarak 'Kıbrıs' karşısındaki yükümlülüklerini yerine getirmesinin Kıbrıs sorununun çözümüne bağlı olmasını kabul edemeyiz. Türkiye'nin AB yükümlülükleri özerktir. Bu ayrım sürdürülmelidir."
Rumlar, Ercan'ın trafiğe açılmasına karşıPapadopulos, Ercan Havaalanı konusunun görüşmeye açık olmadığını net bir biçimde belirttiklerini ifade ederek, şunları söyledi: "Timbu (Ercan) Havaalanı'nın görüşmeye açık olmadığını net bir biçimde ifade ettik. Hava sahanlığı, kontrol kuleleriyle ilgilidir. Egemenlik konusu ortaya konmaktadır. Türkler bunu istiyor olabilir, ama biz bunu tartışmayız bile. Biz, Doğrudan Ticaret Tüzüğü ile Türkiye'nin AB yükümlülüklerinin net bir ayrımının yapılmasını istedik. Ancak Maraş'ın yasal sahiplerine iade edilmemesi halinde Mağusa Limanı'ndan doğrudan ticaretin başlamasının görüşmeye açılmayacağı şeklinde eski bir görüş birliği mevcuttur. Maraş'ın iadesi konusu benim tarafından sunuldu ve Lüksemburg önerilerinin Ekim 2005 tarihindeki oluşma aşamasında Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nün bir parçası olarak görüşüldü."Veto konusu"Türkiye'nin AB sürecine hiç rahatsız edilmeden, yani yükümlülüklerini yerine getirmeden devam edemeyeceği" görüşünü en baştan beri ifade ettiklerini kaydeden Papadopulos, veto uygulama konusu her gündeme geldiğinde Rum Ulusal Konseyi'nin toplandığını ve iki parti dışında, oy birliğiyle veto uygulanmasının Güney Kıbrıs'ın yararına olmayacağı kararına varıldığını söyledi.
AB, Rumdan yanaPapadopulos söyleşisinde, 2004 ve 2005 yıllarının Aralık ayı ile kıyaslandığında Rum yönetimi hakkında AB içerisinde şu anki havanın kökten değişmiş olduğunu, o dönemde Annan Planı'nı reddetmiş olmasından ötürü Kıbrıs sorununun çözülememesinden Kıbrıs Rum tarafının sorumlu görüldüğünü, ancak artık birçoklarının Annan Planı'nın reddedilme sebeplerini anlamakta olduğunu ileri sürdü.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.