Son AB toplantısında, Dışişleri Bakanı'mızı şiddetle öfkelendiren ve işi Papadopulos'un veto tehdidine kadar götürmüş bulunan Rumlar'ın bu hareketini MİLLİYET Gazetesi, birinci sayfadaki manşetinde Rum kaprisi değerlendirmesini! yaparak verdi İnsanın bu aymazlık karşısında kanı donuyor.Kapris ha?Rumlar'ın o kaprisinin tarihini acaba o manşeti çeken sekreter beyefendi biliyor mu? O kapris, sayesinde Yunanlılar istiklale kavuştu. O kapris sayesinde Yunanlılar, hepsi de Türk toprağı olmak üzere dört beş misli toprak kattılar yurtlarına. O kapris sayesinde Türk -Yunan savaşında Dömekede perişan olmalarına Atina yolunun açılmasına rağmen, Avrupa devletlerinin imdada yetişmesi sayesinde, sebebsiz açtıkları savaşın yenilgisinden kurtuldular, hem de neredeyse hiç toprak vermeden. O kapris sayesinde Rumlar, İzmir'e çıktılar, İzmir Metropoliti Hristostomos o kaprisi İzmir Limanı'na çıkan efzunların şahsında takdis etti. O kapris sayesinde Anadolumuz, harimi ismetine kadar baştan başa Yunan sürüleri tarafından çiğnendi ve kaçarken de Afyon, Eskişehir, Uşak, Turgutlu, Manisa, Aydın ve nihayet güzel birçok şehrimizle beraber İzmir muntazam yetiştirilmiş, eğitilmiş kundakçı Rum bölükleri eliyle kundaklanıp yakıldı, bize bir avuç kül teslim edildi. Lozan'dan kurtuluşBU kapris sayesinde Yunanistan, Lozan'da ucuz kurtuldu. O kapris sayesinde Oniki Adayı, dört asır Türk kalan Rodos ve Girit dahil olmak üzere bizden kopartıp yutuverdiler. Yine o kapris sayesinde Kıbrısımızda soykırımı yapmalarına rağmen bugün tek tabanca olarak ve üstelik bize insan hakları dersi vererek kalmayı becerdiler. Yine o kapris sayesinde Rumlar, Annan Planı'na Hayır demesini bildiler.Yine o kaprisle Rumlar, PKK başkatilini himayelerine almışlardı. Bu kaprislerinden o kadar karlı çıktılar ki başka kaprisler bile icat ettiler. Pontus Soykırımı, Ermeni Soykırımı, Küçük Asya Soykırımı, Fener ekümenikliği, Heybeliada Makarios Ruhban Okulu gibi. Bütün Rumlar, çoluk çocuk, Atina Havaalanına cami yapılamaz, sonra burası bir İslam ülkesi görünümünü alır diyen Yunan Kilisesi başta o kaprisi paylaşmaktadır. Ve ne Yunanistan'da, ne Güney Kıbrıs'ta, sağ sol hiçbir gazete, hiçbir sekreter hiçbir genel yayın müdürü megalo idea dedikleri bu davalarına kapris diyemez, dedirtemez. Talat'ın verdiği zevkAMA hepsi, Türkiye'nin güya ciddi bir gazetesinin, Türk'ün ciğerini sökmek gayesindeki bu davalarını, kapris diye, sanki bir Rum dilberinin cilvesi imiş gibi sevimli göstermesini de keyifle karşılarlar. Madalya bile verirler. Tıpkı M.A. Talat' ın kendi devletine KKTC hayaldir demesini zevkle karşıladıkları gibi.Onlar hayallerini gerçekleştirmeye çalışırken bizimkiler de gerçeklerimizi hayal haline getirmeye uğraşmaktalar. Gerçeklerimize hayal, hasımlarımızın düşmanlığına da kapris diyerek. Eğer bizimkilerin bu ters ve idrak dışı mesaileri olmasaydı, onların kaprisleri bu kadar başarılı olur muydu? Ergun Göze/ Tercüman
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.