Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Nuri Kayış, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda RTÜK'ün 2002 yılı bütçesi hakkında yaptığı konuşmada, ekranları karatmayı, mikrofonları susturmayı istemediklerini, ama yayın hayatını sağlıklı ve kamu yararını gözeten noktaya getirebilmek için bu yetkiyi kullanmak zorunda olduklarını söyledi.
Yayınlar ciddi şekilde denetleniyor
RTÜK Başkanı Nuri Kayış, Komisyon'da yaptığı sunuşta, Türkiye'deki 260 televizyon ve bin 195 radyoyu içerik olarak ciddi şekilde denetlemeye çalıştıklarını kaydetti.
14 bin 771 günlük ceza
RTÜK'ün, kurulduğu günden bu yana geçen 7 yıllık sürede yayın kuruluşlarına 14 bin 771 gün olmak üzere yaklaşık 40 yıl geçici yayın durdurma cezası verdiğini anlatan Kayış, sadece 2001 yılının ilk 10 ayında verilen yayın durdurma cezasının 3 bin 205 gün olduğuna dikkati çekti.
Kayış, bölücü ve irticai yayınlar üzerinde hassasiyetle durduklarını ve bu tür yayın yapan kuruluşlara ağır müeyyideler uyguladıklarına işaret ederek, sadece yurt içinde değil yurt dışından yayın yapan radyo ve televizyonları da izlediklerini, bunlar arasında sakıncalı gördükleri yayınları durdurmak için gerekli girişimlerde bulunduklarını anlattı. Kayış, "Geçtiğimiz yıllarda İngiltere üzerinden Türkiye'ye bölücü yayın yapan MED TV'yi Avrupa Sınır Ötesi Televizyon Sözleşmesi'nden kaynaklanan yetkilerle kapattırmayı başarmıştık. Bu yıl da Almanya'da Cemalettin Kaplan'a bağlı grup tarafından Türkiye'ye yönelik yıkıcı mahiyette yayın yapan HAK TV'yi, Almanya'da RTÜK muadili kuruluş nezdinde girişimlerde bulunarak kapattırdık" dedi. RTÜK'ün verdiği geçici yayın durdurma cezasının yargı denetiminden sonra uygulandığına işaret eden Kayış, bu sürecin hızlandırılması içingerekli yasal düzenlemelerin yapılmasının yararlı olacağını vurguladı.
Hazine'ye 20 trilyon lira aktarıldı
RTÜK'ün, 2002 yılı Bütçesi'nin 164 trilyon 905 milyar lira olduğunu belirten Kayış, geçen yılın ilk 10 ayında yayın kuruluşlarından tahsil edilen Üst Kurul payı, lisans ve yayın izni ücretleri, faiz ve gecikme zammı gelirlerinden Hazine'ye 20 trilyon lira aktardıklarını söyledi.
Kuruluşların kavgası
"TV'lerin zaman zaman nasıl tehlikeli bir silaha dönüştüğünü son günlerde iki büyük yayın kuruluşu arasındaki kavgada izledik" diyen Kayış, bu tür 'kavgayı' şimdiye kadar verilen en ağır cezaları uygulayarak sona erdirmeye çalıştıklarını söyledi. Kayış, "Bankası, müteahhitlik firması, sigorta şirketi, turizm tesisi, ithalat-ihracat kuruluşu, enerji yatırımı olan kişiler aynı zamanda TV ve gazete sahibi olmamalıdır. Medyanın, patronların diğer işleri için kullandığı bir tehlikeli silah, bir şantaj makinesi olması ancak böyle engellenebilir" dedi. Anadolu medyasının güçlendirmesinin tekelleşmeye karşı en etkili yöntem olduğunu anlatan Kayış, ancak yaşanan krizin ardından Anadolu medyasının "çökmeye başladığını" söyledi.
Yayın politikaları
RTÜK Başkanı Kayış, "Türkiye'de yayın yapan kuruluşların bir bölümü, verdiğimiz tüm cezalara karşın bugün maalesef nitelikli, kanunlara saygılı, uluslararası kurallara uygun bir yayıncılık yapmamaktadır" şeklinde konuştu.
Yayınlar ciddi şekilde denetleniyor
RTÜK Başkanı Nuri Kayış, Komisyon'da yaptığı sunuşta, Türkiye'deki 260 televizyon ve bin 195 radyoyu içerik olarak ciddi şekilde denetlemeye çalıştıklarını kaydetti.
14 bin 771 günlük ceza
RTÜK'ün, kurulduğu günden bu yana geçen 7 yıllık sürede yayın kuruluşlarına 14 bin 771 gün olmak üzere yaklaşık 40 yıl geçici yayın durdurma cezası verdiğini anlatan Kayış, sadece 2001 yılının ilk 10 ayında verilen yayın durdurma cezasının 3 bin 205 gün olduğuna dikkati çekti.
Kayış, bölücü ve irticai yayınlar üzerinde hassasiyetle durduklarını ve bu tür yayın yapan kuruluşlara ağır müeyyideler uyguladıklarına işaret ederek, sadece yurt içinde değil yurt dışından yayın yapan radyo ve televizyonları da izlediklerini, bunlar arasında sakıncalı gördükleri yayınları durdurmak için gerekli girişimlerde bulunduklarını anlattı. Kayış, "Geçtiğimiz yıllarda İngiltere üzerinden Türkiye'ye bölücü yayın yapan MED TV'yi Avrupa Sınır Ötesi Televizyon Sözleşmesi'nden kaynaklanan yetkilerle kapattırmayı başarmıştık. Bu yıl da Almanya'da Cemalettin Kaplan'a bağlı grup tarafından Türkiye'ye yönelik yıkıcı mahiyette yayın yapan HAK TV'yi, Almanya'da RTÜK muadili kuruluş nezdinde girişimlerde bulunarak kapattırdık" dedi. RTÜK'ün verdiği geçici yayın durdurma cezasının yargı denetiminden sonra uygulandığına işaret eden Kayış, bu sürecin hızlandırılması içingerekli yasal düzenlemelerin yapılmasının yararlı olacağını vurguladı.
Hazine'ye 20 trilyon lira aktarıldı
RTÜK'ün, 2002 yılı Bütçesi'nin 164 trilyon 905 milyar lira olduğunu belirten Kayış, geçen yılın ilk 10 ayında yayın kuruluşlarından tahsil edilen Üst Kurul payı, lisans ve yayın izni ücretleri, faiz ve gecikme zammı gelirlerinden Hazine'ye 20 trilyon lira aktardıklarını söyledi.
Kuruluşların kavgası
"TV'lerin zaman zaman nasıl tehlikeli bir silaha dönüştüğünü son günlerde iki büyük yayın kuruluşu arasındaki kavgada izledik" diyen Kayış, bu tür 'kavgayı' şimdiye kadar verilen en ağır cezaları uygulayarak sona erdirmeye çalıştıklarını söyledi. Kayış, "Bankası, müteahhitlik firması, sigorta şirketi, turizm tesisi, ithalat-ihracat kuruluşu, enerji yatırımı olan kişiler aynı zamanda TV ve gazete sahibi olmamalıdır. Medyanın, patronların diğer işleri için kullandığı bir tehlikeli silah, bir şantaj makinesi olması ancak böyle engellenebilir" dedi. Anadolu medyasının güçlendirmesinin tekelleşmeye karşı en etkili yöntem olduğunu anlatan Kayış, ancak yaşanan krizin ardından Anadolu medyasının "çökmeye başladığını" söyledi.
Yayın politikaları
RTÜK Başkanı Kayış, "Türkiye'de yayın yapan kuruluşların bir bölümü, verdiğimiz tüm cezalara karşın bugün maalesef nitelikli, kanunlara saygılı, uluslararası kurallara uygun bir yayıncılık yapmamaktadır" şeklinde konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.