Resulullah (s.a.a.v): ‘O kimseye ne mutlu’
Nedense çoğu insanlara, dünya sevgisinin hâkim olduğunu görüyorum! Sanki bu dünyada ölüm başkalarına yazılmış ve hakka riayet etmek başkalarına farz olmuştur...
08.01.2025 08:56:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
"Nedense çoğu insanlara, dünya sevgisinin hâkim olduğunu görüyorum! Sanki bu dünyada ölüm başkalarına yazılmış ve hakka riayet etmek başkalarına farz olmuştur.
Hatta durumları hakkında bilgi edindikleri ölüler, onlara göre sanki yakın bir zamanda vatanlarına dönecek yolculardır. Ölüleri toprağa verip miraslarından faydalanıyorsunuz; sanki onlardan sonra ebedi olarak kalacaksınız.
Heyhat! Heyhat! Acaba, sonrakiler öncekilerin (durumundan) öğüt almaz mı? Allah'ın kitabında olan her öğüdü görmezlikten gelip unuttular; (korkutulan) her kötü akıbetin şerrinden kendilerini güvende bildiler; musibetlerin inmesinden ve hadiselerin korkunç sonuçlarından korkmadılar.
Allah korkusunun, kendisini halkın korkusundan alıkoyduğu kimseye ne mutlu!
Kazancı temiz, batını salih, zahirî iyi ve ahlâkı doğru olan kimseye ne mutlu!
Malının fazlasını infak eden ve lüzumsuz sözü terk eden kimseye ne mutlu!
Allah'tan ötürü alçak gönüllü olan, sünnetimden yüz çevirmeksizin, kendisine helal olan zevklere ve dünya nimetlerine bile gönül bağlamayan ve sünnetimden dönmeksizin, dünya ziynetlerini terk edip, benden sonra Ehlibeyt'imden olan seçkinlere uyan, fıkıh ve hikmet ehli olan kimselerle oturup kalkan ve fakirlere acıyan kimseye ne mutlu!
Günaha bulaşmaksızın helal bir yolla kazanç elde edip, günah olmayan yolda harcayan ve yoksullara ihsanda bulunan kimseye ne mutlu!
Başkalarına kibirlenip büyüklük taslayan, dünyaya aşırı ilgi gösterip dinde bidat oluşturan ve sünnetime ters düşen şeylerle amel eden kimselerden uzak duran mümine ne mutlu!
Halka karşı güzel ahlâklı olup yardımını onlardan esirgemeyen ve kötülüğü onlara dokunmayan kimseye ne mutlu!
Öğüt vermeye ölüm, zenginliğe takva, meşgul etmeye ibadet, sığınak olmaya kıyamet ve karşılık vermeye Allah yeterlidir.
İki hasletten daha üstün bir iyilik yoktur: Allah'a iman etmek ve Allah'ın kullarına yararlı olmak. İki hasletten ise daha kötü bir haslet yoktur: Allah'a şirk koşmak ve Allah'ın kullarına zarar vermek.
Bir adam Resulullah'a: "Bana bir tavsiyede bulun ki, Allah onu bana yararlı kılsın." dedi. Resulullah salla'llahu aleyhi ve alih şöyle buyurdu:
"Ölümü çok hatırla; çünkü seni dünyadan koparır. (Dünya sevgisini kalbinden çıkarır.) Daima şükret; çünkü şükür, nimeti çoğaltır. Çok dua et; çünkü duanın ne zaman kabul olacağını bilmiyorsun.
Zulmetmekten kaçın; çünkü Allah-u Teâla zulme uğrayan kimseye yardım edeceğini takdir etmiş ve şöyle buyurmuştur: "Ey insanlar, azgınlığınız ancak kendi zararınızadır."
Hile yapmaktan kaçın; çünkü Allah-u Teâla: "Kötü hile, ancak sahibinindir." (neticesi ona döner) diye takdir etmiştir.
Pek yakın zamanda hükümdarlığa ihtiras gösterirsiniz; fakat çok geçmeksizin yakınmanıza ve pişmanlık duymanıza sebep olur. Süt vermesi ne güzel, ama sütten alması ise ne kötüdür! (Yani başlangıcı güzel fakat sonucu kötüdür; çünkü vebal ve şerri kalır, ama kendisi zail olup gider.)
"Hangi arkadaş daha üstündür?" diye Resulullah salla'llahu aleyhi ve alih'e sorulunca şöyle buyurdu:
"Allah'ı hatırladığında sana yardım eden, Allah'ı unuttuğunda ise sana hatırlatan kimsedir."
"Halkın en kötüsü kimlerdir?" diye sorduklarında Resulullah: "Fesada bulaşan âlimlerdir." buyurdu.
Rabbim dokuz şeyi bana tavsiye etmiştir: "Gizlide ve açıkta ihlâslı olmayı, hem rıza (neşe) ve hem de gazap (öfke) hâlinde adaletli davranmayı, fakirlik ve zenginlikte iktisatlı olmayı, bana zulüm yapanı affetmeyi, bana bir şey vermeyene ihsanda bulunmayı, benimle ilişkisini kesenle ilişki kurmayı, susmamın tefekkür, konuşmamın zikir ve bakışımın da ibret olmasını.
İlmi yazarak bağlayın (koruyun).
Bir kavmi fasıklar yönettiğinde, alçaklar öncü olduğunda ve fasık kimseye saygı gösterildiğinde, belanın inmesi beklenmelidir.
Bazen malı çalınan kimse, suçsuz kimselere o kadar ithamda bulunur ki, suçu, hırsızın suçundan büyük olur.
Allah-u Teâla ilâhî hakları ödemede cömert olan kimseyi sever.
İyileriniz yöneticileriniz, zenginleriniz de cömertleriniz olur ve işleriniz istişareyle yürütülürse, yerin üstü (yaşamak) sizin için yerin altından (ölümden) daha hayırlıdır. Ama kötüleriniz amir, zenginleriniz cimri ve işleriniz kadınlarınızın elinde olursa, o zaman yerin altı (ölüm) sizin için yerin üstünden (yaşamaktan) daha hayırlıdır.
Kim şu üç şeye sahip olarak akşamlayıp sabahlarsa, dünya nimeti onun hakkında tamamlanmış olur: Beden sıhhati, düşmanların şerrinden güvencede olma ve gece ile gündüzüne yetecek azık. Dördüncü bir şeye de sahip olursa hem dünya, hem de ahiret nimeti ona tamamlanmış olur; o da imandır." (Hasan b. Ali el-Harrani, Tuhefu'l Ukul eserinden)
Hatta durumları hakkında bilgi edindikleri ölüler, onlara göre sanki yakın bir zamanda vatanlarına dönecek yolculardır. Ölüleri toprağa verip miraslarından faydalanıyorsunuz; sanki onlardan sonra ebedi olarak kalacaksınız.
Heyhat! Heyhat! Acaba, sonrakiler öncekilerin (durumundan) öğüt almaz mı? Allah'ın kitabında olan her öğüdü görmezlikten gelip unuttular; (korkutulan) her kötü akıbetin şerrinden kendilerini güvende bildiler; musibetlerin inmesinden ve hadiselerin korkunç sonuçlarından korkmadılar.
Allah korkusunun, kendisini halkın korkusundan alıkoyduğu kimseye ne mutlu!
Kazancı temiz, batını salih, zahirî iyi ve ahlâkı doğru olan kimseye ne mutlu!
Malının fazlasını infak eden ve lüzumsuz sözü terk eden kimseye ne mutlu!
Allah'tan ötürü alçak gönüllü olan, sünnetimden yüz çevirmeksizin, kendisine helal olan zevklere ve dünya nimetlerine bile gönül bağlamayan ve sünnetimden dönmeksizin, dünya ziynetlerini terk edip, benden sonra Ehlibeyt'imden olan seçkinlere uyan, fıkıh ve hikmet ehli olan kimselerle oturup kalkan ve fakirlere acıyan kimseye ne mutlu!
Günaha bulaşmaksızın helal bir yolla kazanç elde edip, günah olmayan yolda harcayan ve yoksullara ihsanda bulunan kimseye ne mutlu!
Başkalarına kibirlenip büyüklük taslayan, dünyaya aşırı ilgi gösterip dinde bidat oluşturan ve sünnetime ters düşen şeylerle amel eden kimselerden uzak duran mümine ne mutlu!
Halka karşı güzel ahlâklı olup yardımını onlardan esirgemeyen ve kötülüğü onlara dokunmayan kimseye ne mutlu!
Öğüt vermeye ölüm, zenginliğe takva, meşgul etmeye ibadet, sığınak olmaya kıyamet ve karşılık vermeye Allah yeterlidir.
İki hasletten daha üstün bir iyilik yoktur: Allah'a iman etmek ve Allah'ın kullarına yararlı olmak. İki hasletten ise daha kötü bir haslet yoktur: Allah'a şirk koşmak ve Allah'ın kullarına zarar vermek.
Bir adam Resulullah'a: "Bana bir tavsiyede bulun ki, Allah onu bana yararlı kılsın." dedi. Resulullah salla'llahu aleyhi ve alih şöyle buyurdu:
"Ölümü çok hatırla; çünkü seni dünyadan koparır. (Dünya sevgisini kalbinden çıkarır.) Daima şükret; çünkü şükür, nimeti çoğaltır. Çok dua et; çünkü duanın ne zaman kabul olacağını bilmiyorsun.
Zulmetmekten kaçın; çünkü Allah-u Teâla zulme uğrayan kimseye yardım edeceğini takdir etmiş ve şöyle buyurmuştur: "Ey insanlar, azgınlığınız ancak kendi zararınızadır."
Hile yapmaktan kaçın; çünkü Allah-u Teâla: "Kötü hile, ancak sahibinindir." (neticesi ona döner) diye takdir etmiştir.
Pek yakın zamanda hükümdarlığa ihtiras gösterirsiniz; fakat çok geçmeksizin yakınmanıza ve pişmanlık duymanıza sebep olur. Süt vermesi ne güzel, ama sütten alması ise ne kötüdür! (Yani başlangıcı güzel fakat sonucu kötüdür; çünkü vebal ve şerri kalır, ama kendisi zail olup gider.)
"Hangi arkadaş daha üstündür?" diye Resulullah salla'llahu aleyhi ve alih'e sorulunca şöyle buyurdu:
"Allah'ı hatırladığında sana yardım eden, Allah'ı unuttuğunda ise sana hatırlatan kimsedir."
"Halkın en kötüsü kimlerdir?" diye sorduklarında Resulullah: "Fesada bulaşan âlimlerdir." buyurdu.
Rabbim dokuz şeyi bana tavsiye etmiştir: "Gizlide ve açıkta ihlâslı olmayı, hem rıza (neşe) ve hem de gazap (öfke) hâlinde adaletli davranmayı, fakirlik ve zenginlikte iktisatlı olmayı, bana zulüm yapanı affetmeyi, bana bir şey vermeyene ihsanda bulunmayı, benimle ilişkisini kesenle ilişki kurmayı, susmamın tefekkür, konuşmamın zikir ve bakışımın da ibret olmasını.
İlmi yazarak bağlayın (koruyun).
Bir kavmi fasıklar yönettiğinde, alçaklar öncü olduğunda ve fasık kimseye saygı gösterildiğinde, belanın inmesi beklenmelidir.
Bazen malı çalınan kimse, suçsuz kimselere o kadar ithamda bulunur ki, suçu, hırsızın suçundan büyük olur.
Allah-u Teâla ilâhî hakları ödemede cömert olan kimseyi sever.
İyileriniz yöneticileriniz, zenginleriniz de cömertleriniz olur ve işleriniz istişareyle yürütülürse, yerin üstü (yaşamak) sizin için yerin altından (ölümden) daha hayırlıdır. Ama kötüleriniz amir, zenginleriniz cimri ve işleriniz kadınlarınızın elinde olursa, o zaman yerin altı (ölüm) sizin için yerin üstünden (yaşamaktan) daha hayırlıdır.
Kim şu üç şeye sahip olarak akşamlayıp sabahlarsa, dünya nimeti onun hakkında tamamlanmış olur: Beden sıhhati, düşmanların şerrinden güvencede olma ve gece ile gündüzüne yetecek azık. Dördüncü bir şeye de sahip olursa hem dünya, hem de ahiret nimeti ona tamamlanmış olur; o da imandır." (Hasan b. Ali el-Harrani, Tuhefu'l Ukul eserinden)