Ülkemizde siyaset arenasında ilginç bir dönem yaşıyoruz. İktidarla muhalefetin bu kadar uyumlu olarak yaşadığı, birbirini kolladığı bir dönem herhalde ender rastlanır.Bu ifademe belki birçoklarınız şaşıracaksınız, "Yahu adamlar durmadan birbirlerini eleştiriyor, hangi uyumdan bahsediyorsun" diyebilirsiniz, sabredin açıklayayım.Durumu ortaya koyabilmemiz için Yeni TCK ile gündeme gelen AKP-CHP tartışmalarına dönelim.AKP hükümeti tarafından hazırlanan Yeni TCK 1 Nisan'da devreye girecekti, fakat gelen itirazlar sonucu, yürürlüğe girmesi 1 Haziran'a ertelenmişti.Hükümet 1 Haziran'a yakın, en fazla itiraz gören maddelerden olan 263. maddeyle ilgili değişiklik önerdi. "Kanuna aykırı eğitim kurumu" başlığını taşıyan 263. madde, "Kanuna aykırı olarak eğitim kurumu açanlara, bunları çalıştıranlara ve bu kurumlarda kanuna aykırı olarak açıldığını bildiği halde öğretmenlik yapanlara, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir ve bu yerlerin kapatılmasına da karar verilir" hükmünü veriyordu.Yapılması öngörülen değişiklik neydi? Bu kurumları açan ya da işletenlere verilecek ceza "3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası" olarak değiştirilmek istendi.CHP'li vekiller yaygara kopardı, "Hizbullahın yolunu açtınız" ithamlarında bulundular, basın da bunu abartarak gündeme taşıdı.Neticede ne oldu?AKP hükümeti, hazırladığı ilk TCK'yı olduğu gibi geçirmiş oldu. Tabanına da "Biz istemedik, ama CHP müdahale etti" diyerek dindar kesimden gelebilecek tepkileri ana muhalefete ve de Cumhurbaşkanı'na yönlendirdi.Halbuki tabanın şunu sorması lazımdı, "Yahu 1 Nisan'da devreye konulan yeni TCK'yı zaten siz hazırlamamış mıydınız, hem hazırlayan sizsiniz, hem de değiştirmek isteyen, bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?"Kısaca bu TCK olayında ana muhalefet AKP'yi aklamış oldu ve imdadına yetişti. Bu arada Abdullah Öcalan'ın yeniden yargılanmasının önünün açılması da işin cabası. Bu konu daha derin bir konu, gelişmeler gün yüzüne çıkınca tekrar hatırlamak üzere şimdilik unutalım.Asıl mevzuumuza dönelim ve günümüze gelelim.Sayın Erdoğan CHP'nin yeni TCK'da gösterdiği rest gibi görünen jesti unutmadı ve ABD ziyaretinde ona mukabil bir suni tartışma başlattı.Başbakan Erdoğan ilginç bir çıkışla "CHP anti Amerikancıdır" dedi. CHP'nin anti Amerikancı olmadığını hepimiz biliyoruz. Irak'ın işgaline, yapılan ABD katliamına, soydaşlarımızın zor durumuna CHP'nin ciddi bir manada tepki vermediğini gayet iyi biliyoruz. Bunu sadece Türk milleti değil ABD'de de biliyor, Peki, bu açıklama da neyin nesi?Dedik ya, yapılan jeste mukabil jest.CHP, AKP hükümetinin ABD, AB ve IMF uğruna yapmış olduğu yanlış ve tavizkar politikalarına 3 Kasım 2002'den beri yapması gereken muhalefeti yapamadı. Bu durum Atatürk'ün partisi olan ve ulusal bir çizginin temsilcisi olan CHP'nin tabanını oldukça rahatsız ediyordu. Başbakan'ın bu açıklaması CHP'nin ve de Deniz Baykal'ın tabanı nezdinde imajını güçlendirmekten başka bir neticeye yol açmadı.Gerçi ne AKP tabanının, ne de CHP tabanının bu tür oyunlara geleceğini artık zannetmiyorum. Yıllarca uygulanan yanlış politikalar hangi görüşe sahip olursa olsun milletimizi bir noktaya getirdi. O da, Milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmadan, ulusal çıkarlarımızı gözetmeden, vatanımıza milletimize hakkıyla hizmet etmeden, milli politikaları devreye koymadan, mandacı, himayeci, tavizkar ve de teslimiyetçi zihniyet ve politikalardan kurtulmadan asla ve asla dik bir duruş ortaya koymamız mümkün değil.Bu manada iktidar ve ana muhalefet tiyatro oynayadursun, kim ne derse desin ışığı parlayan, rüzgarı esen hareket bu özelliklerin hepsine sahip olan Bağımsız Türkiye hareketi ve lideri Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Buğday üreticisiyle resmen dalga geçiliyor! / 08.06.2024
- Hem AB, hem BRICS olabilir mi? / 07.06.2024
- AB sürecinde sorun bekletende değil, bekleyende! / 01.06.2024
- ABD’nin BM’de veto hakkı iptal edilmelidir / 31.05.2024
- Hükümetin ‘yeni anayasa’dan maksadı nedir? / 29.05.2024
- Açlık sınırı ‘ulaşılamayan’ hedef oldu / 28.05.2024
- Şimşek’in programı vatandaşa zarar! / 25.05.2024
- Dünya savaşa sürükleniyor Türkiye ne yapmalı? / 24.05.2024
- Reisi’nin ölümü ve dünyayı bekleyen tehlike / 22.05.2024
- Yapay zeka ve Vatandaşlık Maaşı / 21.05.2024
- Hem AB, hem BRICS olabilir mi? / 07.06.2024
- AB sürecinde sorun bekletende değil, bekleyende! / 01.06.2024
- ABD’nin BM’de veto hakkı iptal edilmelidir / 31.05.2024
- Hükümetin ‘yeni anayasa’dan maksadı nedir? / 29.05.2024
- Açlık sınırı ‘ulaşılamayan’ hedef oldu / 28.05.2024
- Şimşek’in programı vatandaşa zarar! / 25.05.2024
- Dünya savaşa sürükleniyor Türkiye ne yapmalı? / 24.05.2024
- Reisi’nin ölümü ve dünyayı bekleyen tehlike / 22.05.2024
- Yapay zeka ve Vatandaşlık Maaşı / 21.05.2024