Referandum sancısı! İlk adımlar geldi

Peşmerge lideri Mesut Barzani'nin tepkilere rağmen gerçekleştirdiği bağımsızlık referandumunun yankıları sürüyor.

ABD'den gizli, İsrail'den ise açık destek alan Barzani konusunda bölge ülkeleri Türkiye, Irak ve İran arasında görüşmeler yapılıyor. Bu kapsamda Başbakan Binali Yıldırım, Irak Başbakanı Haydar El İbadi ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından İbadi'nin ofisinden yapılan açıklamada 'Türkiye petrol ihracatında Irak'ı muhatap alacak' dendi. İbadi ayrıca ülkenin bütünlüğünü tehdit eden planlara karşı 'caydırıcı adımlar' atacaklarını belirtti.

Çorum'da konuşan Başbakan Binali Yıldırım da "Sınır kapılarında muhatabımız Irak olacak, havaalanlarında muhatabımız Bağdat olacak ve bütün ekonomik faaliyetlerimizde birinci dereceden muhatabımız Irak merkezi yönetimi olacak" dedi.

Yıldırım açıklamalarına şöyle devam etti: "Irak, Türkiye ve İran iyi bir koordinasyon içerisinde. Ortaya çıkan bu krizin de en az hasarla atlatılması için gereken çalışmaları aralıksız sürdürüyoruz. Ama şunun da bilinmesi lazım eğer ülkemize, sınırlarımız içerisinde veya dışımızda milli güvenliğimize yönelik bir tehdit olursa karşılığını da en açık ve en sert şekilde vermekten çekinmeyeceğiz. Birinci tercihimiz değil. Türk milletinin en büyük hasleti egemenliktir. Bizim gururumuz, bizim istikbal sevdamızdır. "

Referandumu yapanlara soruşturma



Irak Yüksek Yargı Konseyi de Irak anayasasına aykırı olarak referandum düzenleyen Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ndeki (IKBY) yetkililer hakkında soruşturma açtı.

Öte yandan Irak merkezi hükümetinin IKBY'e uluslararası uçuşlara Cuma gününden sonra izin verilmeyecek açıklaması da karşılık bulmaya başladı.

Türkiye uçuş ambargosuna uyacağını açıkladı. Türk Hava Yolları, Atlas Global ve Pegasus, 29 Eylül 2017 Cuma günü yerel saatle 18.00'den itibaren Erbil ve Süleymaniye'ye uçmayacak.

Hükümetten farklı farklı açıklama



Barzani yönetimine ekonomik ambargo konusunda ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'vana bizde, Barzani yiyecek yemek bulamaz' mesajı verirken Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, "Ekonomik ambargo tehlikeli bir söylem. Ambargo koyduğunuzda satışlarınız duruyor. Diyebilirsiniz ki, 'Musul-Kerkük kutsal davamız, sen hala ticaret' diyorsun. Ama benim işim ticaret. Ben Ekonomi Bakanıyım. 8-9 milyar dolarlık bir ticaretten, Türkiye'nin menfaatinden bahsediyoruz" açıklaması yaptı.

Eski AK Parti Milletvekili Faruk Ünsal da, Türkiye'nin yaptırım uygulanacağına dair çıkışlarının sert olduğunu ancak pratiğe yansımasının fazla olmayacağını savundu. Peşmerge medyasına konuşan Ünsal, "ABD'nin tavrında örtülü bir onay gözüküyor. ABD'nin çok açık bir şekilde taraf olduğu bir durumda Türkiye'nin askeri bir müdahalesi çok gerçekçi değil. Önümüzde en rahat, en kolay kestirilebilir Türkiye tepkisi olarakekonomik yaptırım gözüküyor" diye konuştu.

Bir destek de Ermenistan'dan

Öte yandan Ermenilerin işgali altında bulunan Azerbaycan topraklarında kurulan Dağlık Karabağ Cumhuriyeti, Kürdistan'ın bağımsızlığına destek vererek, Kürtlerin devlet kurması temennisinde bulundu. Dağlık Karabağ Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Kürdistan'ın bağımsızlık referandumunu olumlu karşılıyoruz, halkın kendi kaderine karar vermesini bir hak olarak görüyoruz" denildi. Kafkaslarda yer alan Karabağ, Azerbaycan toprağı ancak Ermenistan işgali altında bulunuyor. Karabağ, Birleşmiş Milletler üyesi 3 ülke tarafından tanınıyor.

Habur kapatılacak mı?

Habur Sınır Kapısı'nın kapatılması konusunda da hükümet üyelerinden farklı açıklamalar geliyor. Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, kapının şu an açık durumda bulunduğunu, gelecekte kapatılmasının gündemde olduğunu söyledi. Ancak Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu farklı konuştu. Çavuşoğlu, "Habur Sınır Kapısı'yla ilgili muhatabımız Bağdat'tır. Niye kapatalım" dedi.

'Lawrence'ler bu sefer başaramayacak'



Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Peşmerge lideri Mesut Barzani'ye tepkisini sürdürdü. Ankara'da Polis Akademisi mezuniyet töreninde konuşan Erdoğan, "Şimdi Kuzey Irak'ta otur oturduğun yerde. Başındasın, para pul her şeyin var, petrolün var. Rahat dur, yok. 350 kilometre sınırın var bizimle, konuştun mu? Yok. İran'la konuştun mu? Yok. Yerel yönetimle konuştun mu? Yok. Barzani yönetimi kendini ateşe attı. Bu bizi teğet geçer ama birilerinin canını fena halde yakar" dedi.

Erdoğan şunları söyledi: "İşte devlet yönetmek bir aşiretin reisi olarak iş çözmekle olmuyor. Kendisine de bu noktada herhalde çok ciddi teşvikler oldu. Maşallah yüzde 92 de kabul görmüş, yüzde 72 katılım varmış. Bu bizi teğet geçecek ama birilerinin canını fena yakar. İşte Türkmenlere orada zulmediyorlar. Onların haklarını hukuklarını göz önünde bulundurmuyorlar. Öbür taraftan da "biz devlet olacağız" Bugün Kuzey Irak'taki gelişmelere sert tepki veriyorsak tek sebebi başta Kürtler olmak üzere, Arapların Türkmenlerin iyiliğini istediğimiz içindir. Tüm ikazlarımıza rağmen ısrarla girişilen bu maceranın hüsranla sonuçlanması kaçınılmazdır. Bugün bir gazetede okudum, "Biz İsrail bayraklarından haberimiz yoktu" diyor yetkililerden biri. Ben Türkiye'den görüyorum da sen Kuzey Irak'ta nasıl görmüyorsun? Yeni Lawrence'ler bu defa başarılı olamayacaktır bunu bilmenizi istiyorum."