Dünden bugüne siyasi liderlerin kin ve nefret dolu söylemleri, toplum üzerinde derin etkilere yol açtı.
Öyle ki bu nefret dolu söylemler, önyargıları ortaya çıkardı. Bizzat parti ve dini liderler tarafından tetiklenen bu önyargılar siyasal ve mezhepsel kutuplaşmayı ardından da düşmanlaşmayı doğurdu. Millet olarak, ümmet olarak ödediğimiz bedeller tarihe kayıtlı. Ama bedel ödemeye de devam ediyoruz.
Son yıllarda ve bugün başta iktidar partisi lideri olmak üzere siyasi liderler, sivil toplum örgütleri ve dini yapıların başındaki 'hoca', 'alim' lakaplı kişilerin nefret diline sarıldıkları yaşadığımız bir gerçektir.
Sokakta bile kullanılırken yüz kızartan tabir ve cümleleri koca koca adamlar, milyonların önünde, yüzleri bile kızarmadan seslendiriyorlar.
Özellikle milleti ve devleti temsil makamındaki kişilerin, nefret dilini kullanmaları kamu güvenliğini tehdit ettiği gibi adaleti de zaafa uğratmıştır.
Demokrasi artık sayısal çokluk anlamına gelmiş, ifade özgürlüğü sadece cümle içinde kullanılan bir kavrama dönüşmüştür. Adalet ise özelleştirilmiştir.
Nefret dilinin kullanımı aynı zamanda dini ve milli birliği sağlama çabalarını da zayıflatmıştır.
Liderlik
Tarih ve siyaset kitaplarında 'lider', 'liderlik' 'lider nasıl olmalıdır', 'liderliğin vasıfları' gibi konular bütün detayları ile incelenmiş ve tarihi şahsiyetlerle örneklendirilmiştir.
Başlık halinde özetlersek bir liderde olması gereken başlıca özellikleri şöyle sıralayabiliriz;
Ahlak, dürüstlük, adalet, bilgi, cesaret, ileri görüşlülük, empati, şeffaflık, yeniliğe açık olmak, kolaylaştırıcı olmak, saygı, sevgi, hoşgörülü olmak, her fikre açık olmak, kendinden emin olmak, devlet ve milletin menfaatini, kendinden önce tutmak gibi daha bir çok madde sıralayabiliriz.
En kısa cevap ise Hz. Muhammed (s.a.a.v) ve İmam Ali'yi (a.s) tanıyıp, örnek almak olarak özetleyebilirim.
'Üstün bir ahlak üzere yaratılan' ve bizzat Yüce Allah tarafından terbiye edilen, emin olan Sevgili Peygamberimiz, hayatının her safhası bizim için örnek olmalıdır ve hakikat için O'nun önderliğine ihtiyacımız, mutlaktır.
Peygamber Efendimiz, hedeflerini net bir şekilde belirlerdi. İnsanlarla samimi ve anlayışlı bir şekilde iletişim kurardı. Etkili bir iletişimciydi. Hem yazılı hem de sözlü iletişimde güçlüydü.
Hz. Muhammed, topluma örnek olacak şekilde yaşardı. Adaletli, emin, dürüst ve merhametli davranışlarıyla insanlara ilham verir, önce gönülleri fethederdi.
O, insanları önemserdi. Herkesi eşit şekilde değerlendirir ve saygı, sevgi gösterirdi. Saygı ve sevgi bu güvenin temelini oluştururdu.
Hz. Muhammed (s.a.a.v) insanları bir araya getirme yeteneğine sahipti. Toplumu birleştirir, işbirliği yapmayı teşvik ederdi.
Her zaman istişare eder, en zorlu durumlarda hızlı ve mantıklı kararlar alırdı. İslam'ın yayılması ve toplumun düzeltilmesi için cesur adımlar atardı.
Peygamberimizin, peygamberlik hariç maddi-manevi halifesi, ilim şehrinin kapısı, hidayet önderi, sünneti ayakta tutan İmam Ali Efendimizdir.
İmam Ali (a.s) her alanda olduğu gibi devlet yönetim anlayışını da Hz. Peygamber'den (a.s) almıştır. Çünkü O, O'nun vekilidir, varisidir, halifesidir.
Devlet, baba gibidir
Hz. Ali, Malik b. Eşter'i vali olarak atadığında Ona bir mektup-ahidname göndererek, neler yapmasını, nelerden kaçınmasını' kısaca yöneticini görevlerini anlatmıştır. İşte o ahitnameden bazı örnekler.
Hz. Ali'ye (a.s) göre devlet, halka karşı ana-baba konumunda olmalıdır: "Ana-baba çocuklarının durumunu nasıl araştırıyorsa sen de, halkın durumunu öyle araştır" demektedir.
Başka!
"Toplumun her kesimine sevgi beslemek ve onlara sevgi ve şefkat duyguları ile yaklaşmak gerekir."
"Halkın sıkıntılarını azaltmak için hiçbir fedakârlık idareciye ağır ve bıktırıcı gelmemelidir."
"Yönettiğin topraklarda geliri olmayan miskinler, dilenmeyen yoksullar, kronik hastalar, elsiz ayaksız durumda olan çaresizler vardır ki Allah, onların yoksulluk paylarını tahsis etmiştir."
"Divan görevlilerinin hakaretine uğrayan veya eşraftan zarar görüp, derdini sana anlatamayan biçareleri bulmak, hallerini sorup, anlamak için iyi niyetli, Allah'tan korkan, güvenilir, sadık kişileri bulup, görevlendirmelisin."
"Tayin ettiğin memur, asker ve polis tarafından fakir ve güçsüzlere uygulanan zulüm ve baskının önüne geçmelisin."
Toplumsal sınıfların uyumu
Hz. Ali'ye göre toplumun sınıflarının biri diğerinin üzerine tahakküm edemez veya bazıları bazılarından daha fazla hak sahibi değildir.
Toplumu oluşturan bütün sınıflar her biri bir çarkın dişlileri gibi diğerine muhtaçtır. Hepsi birbirini tamamlar. Hepsinin görev ve sorumlulukları farklıdır…
İmam Ali der ki; "Bil ki! Vatandaşlar tabaka, tabakadır. Bunların her biri diğerine muhtaçtır. Biri diğerinden müstağni değildir.
Allah'ın askerleri, yazarlar, adil kadılar, işiler, cizye ve haraç ehli olanlar, Müslümanlar, tüccarlar, sanatkarlar ve ihtiyaç sahibi fakirler bunların her birinin hakkını Allah bildirmiştir. Kitap ve sünnet onların her birinin payını koydu. Bunlar, bizim nezdimizde mahfuzdur."
İdarecilerin halkla kaynaşması
Hz. Ali, halkın bürokrasi denen engele takılarak idarecilere ulaşamamasını, problemlerini dile getirememesini büyük bir idari hata olarak kabul etmekteydi.
"Valilerin, halktan uzak durması çeşitli sıkıntıların oluşmasına sebep olur. Vali ile onlar arasına aracıların bilgisi girer. Onlara göre büyük olan küçük, küçük olan büyük olur. Doğru ile yanlış bu şekilde birbirine karışır…
Sorunları olanlar için genel bir meclis kur. Ve sende bizzat o meclise katıl. Seni yaratan Allah için orada tevazu göster. Yardımcılarını ve güvenlik personelini uzakta oturt ki, derdini anlatan kişi onlardan çekinip, kekelemesin." Devam edecek (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eserinden derlenmiştir)
- AKP, Türkiye’de fakirliği bitiren partidir! / 20.11.2024
- Türk Milleti nasıl sıradanlaştırıldı? / 18.11.2024
- AKP’den önce Suriye’de PYD yoktu / 17.11.2024
- Siyasetin gündeminde sen yoksun kardeşim / 16.11.2024
- İİT-İsrail ve Erdoğan / 15.11.2024
- MHP ile başlatılan süpernova / 14.11.2024
- Sayın Erdoğan’ın 10 Kasım açıklamaları / 13.11.2024
- Atatürk çok büyük bir adammış vesselam -2- / 11.11.2024
- Atatürk çok büyük bir adammış vesselam -1- / 10.11.2024