Tümgeneral "Telefonum dinlendi" diyerek istifa etti. Genelkurmay dinlemeyi reddetti. Peki telekulak kim?. Genelkurmay, Kara Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Taşkesen'in istifasıyla ilgili açıklamasında üç noktaya dikkat çekti: 1- Gelen ihbar belgelerinin incelenmesi sonucu, iddialar sorulunca kendisi istifa yolunu seçti. 2- Konu tamamen özel hayatıyla ilgili. 3- Genelkurmay'ın teknik dinleme yetkisi, imkânı ve kabiliyeti yok. Yanıt bekleyen sorularBu açıklamanın ardından birçok soru gündeme geldi: İhbar belgeleri komutanlık kademelerine nereden geldi? Belgeler arasında ses kayıtları var mı? Varsa, Genelkurmay dinlemediğine göre generalin telefonlarını kimler dinledi? İhbar belgelerini kurum dışından isimsiz birileri mi yolladı? Paşa'nın telefonunu dinleyenler kim?Genelkurmay, Taşkesen Paşa'nın telefonlarının Genelkurmay İstihbaratı tarafından dinlenmediğini açıkladı ama "Kim dinledi" sorusu ortada duruyor. Kara Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Reha Taşkesen'in sürpriz bir şekilde hem TSK, hem de parlak görevinden ayrılma kararı başkentte '30 Ağustos' öncesi esrarengiz soru işaretleri bırakan bir dizi olayın yaşandığını ortaya çıkardı. Kamuoyu bir kaç gündür istifanın medyatik detaylarına ve Paşa'nın özel hayatıyla ilgili detaylara yoğunlaştı.Telekulak şüphesiAncak TSK ve Ankara koridorlarında asıl merak uyandıran Paşa'nın özel hayatı değil, istifaya giden süreçte karanlık kalan noktalar ile Genelkurmay'da üst düzey komuta kademesinin esrarengiz bir "telekulak" sorunuyla karşı karşıya olduğu şüphesi. Genelkurmay Başkanlığı dün yaptığı yazılı açıklamayla Kara Harp Okulu Komutanı Reha Taşkesen'in telefonlarını dinlenmesinin hem imkân hem de yetki açısından söz konusu olmadığının bildirmesiyle karanlıkta kalan en önemli soru şu oldu: Peki o zaman gelen içinde ses kayıt detaylarının olduğu iddia edilen ihbar dosyası paralelinde Taşkesen Paşa'nın telefonlarını kim dinledi ve kim bu raporu hazırladı? İşte o sorular1- Tümgeneral Reha Taşkesen olayın ilk ortaya çıktığı Pazartesi günü, telefonda kendisini arayan yakınları dahil herkese, 'Evet özel hayatımla ilgili bazı gelişmeler vardı. Durum bildiğiniz gibi değil. Ama telefonda anlatamam. Çünkü telefonumu dinliyorlar.' dedi. TSK'ya zarar gelmesin ayrılıyorum diyen Reha Paşa, bu sözleri ile dinleyen başka bir merkezi mi anlatmaya çalışıyordu? 2- Kara Harp Okulu gibi TSK'nın göz bebeği kurumlarından birinin başında olan Tümgeneral Reha Taşkesen ile ilgili içinde telefon konuşmaları kayıtlarının da bulunduğu iddia edilen ilk ihbar dosyası komutanlara nereden geldi? Gönderen yer, kişi ve kurum açıkça dosyada yazıyor muydu? 3- Dün Genelkurmay'ın yaptığı açıklamayla "Paşa'nın telefonlarını dinleyen kurumun Genelkurmay Askeri İstihbarat olduğu tezi çürümüş oldu. Zaten Genelkumay'ın durduk yerde parlak bir komutanı dinlemeye alması anlaşılabilir değil. Yoksa, isimsiz dinleme de içeren ihbar dosyasını gönderen kurum dışından birilerimiydi? 4- Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı gibi emir komuta zinciri içinde çalışan ve her atılan adımın komutan emri ile gerçekleştiği bir kurumun adı bilerek ve kimlerce neden sızdırıldı? 5- Bir süreden beri Genelkurmay ve TSK genelinde kilit isimler özellikle cep telefonları dahi görüşmelerinin dışarıdan dinlediği kuşkusunu taşıyordu. Komutanları kim dinliyordu? Bu kuşku nereden çıkmıştı? Acaba, çok sayıda komutanın dinlenmesi amacı ile atılan 'elektronik ağ'a, gönül ilişkisi olduğu iddia edilen Tümgeneral Reha Taşkesen mi tesadüf eseri takıldı ? Olay patlayınca da, ortaya dev bir buzdağı mı (iceberg) çıktı? Metehan Demir/ Sabah
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.