"Para basma enflasyon olur" sözünü kendilerine bir tabu yapanlar, bankacılık sisteminin gereğini anlatırken bu sistemin ekonomiye kaynak sağladığını, kaydi para ürettiğini söylerler. Bu mantığa göre Merkez Bankası emisyonu artırınca enflasyon, aynı işi bankalar yapınca kaynak aktarımı olmaktadır.
Uluslararası kredi kuruluşları, emisyonumuzu artırarak üretim yapmak yerine, faizle alınan yabancı para ile aynı üretimi yapmamızı tavsiye ediyorlar. Yani yerli para ile yapılan üretim enflasyon oluşturur ama maliyetli yabancı para ile yapılan üretim ülkemizi kalkındırır gibi mantık dışı açıklamalara muhatap olmaktayız.
Maalesef Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ekonomi politikaları adı altında uygulanan modeller esaret zincirinden başka bir şey değildir. O yüzden ekonomi modelimizde her şeyden önce maliyetsiz ve yerli para özgürlüğüne kavuşturulacak, önündeki tüm engeller kaldırılarak ekonomi küresel güçlere bağımlı olmaktan kurtarılacaktır.
Taşıma suyla değirmen dönmezGünümüzde uluslararası kredi kuruluşlarının etkisinde ve yönetiminde olan ülkeler, hazinenin üzerine oturmuş dilenciler gibi yabancılar gelsin yatırım yapsın, bizi işe alsın diye bekletilmektedir. Aslında sadece ülkemizdeki kaynaklar, bütün insanlığa yetecek durumdadır.Öte yandan yabancı paranın bir ülke topraklarında dolaşımda bulunması, yerli halkın emeği ve üretimi ile kendine karşılık bulması, o ülkenin sahip olduğu zenginliklerin, milletin alınterinin o yabancı ülkeye aktarılması anlamına gelmektedir. Maalesef Türk ekonomisi de liberal ve kapitalist sistemlerin tuzağına düşmüş, alternatif proje üretemeyen yönetimler sebebiyle bu kaderi yaşamaktadır. Liberal anlayış paranın serbest dolaşımından bahsederken, global tefecilerin ellerindeki paralarla; ülkeleri sömürmek için piyasalarla istediği gibi oynamasını kasteder.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLER:Prof. Dr. Alberto Ivo Dormio İtalyaMEM iyi değerlendirilmeliDünya globalleşmeye büyük umutlarla sarıldı, ama sonuçları itibariyle değerlendirildiğinde beklenen olmadı. Globalleşmeyle kaynaklara ve teknolojiye daha kolay ulaşılacaktı, daha geniş pazar imkanları olacaktı, ama tam tersi oldu.Gelişmiş ülkelerde finansa yön veren büyük şirketler parayı, kaynakları, teknolojiyi tekelleştirdi. Bu tekeleşme aslında pazarın da daralmasına neden oldu. Globalleşme dünya için büyük bir hayal kırıklığı oldu.Tam bu noktada ortaya çıkan Milli Ekonomi Modeli tezi arayış içinde olan bizleri yeniden canlandırdı, umutlandırdı.MEM çok önemli çözümler sunuyor. Bu model iyi irdelenmeli, iyi değerlendirilmeli. Bu model üzerinde ciddi araştırmalar yapılmalı.Böyle kapsamlı bir modelin matematiğine varıncaya kadar ortaya konulması gerçekten takdir edilmesi gereken bir durumdur.MEM bütün insanların kaynaklara, paraya erişimini kolaylaştırmakta, sunduğu sosyal devlet anlayışıyla da geniş bir pazar ortamı oluşturmaktadır.
Uluslararası kredi kuruluşları, emisyonumuzu artırarak üretim yapmak yerine, faizle alınan yabancı para ile aynı üretimi yapmamızı tavsiye ediyorlar. Yani yerli para ile yapılan üretim enflasyon oluşturur ama maliyetli yabancı para ile yapılan üretim ülkemizi kalkındırır gibi mantık dışı açıklamalara muhatap olmaktayız.
Maalesef Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ekonomi politikaları adı altında uygulanan modeller esaret zincirinden başka bir şey değildir. O yüzden ekonomi modelimizde her şeyden önce maliyetsiz ve yerli para özgürlüğüne kavuşturulacak, önündeki tüm engeller kaldırılarak ekonomi küresel güçlere bağımlı olmaktan kurtarılacaktır.
Taşıma suyla değirmen dönmezGünümüzde uluslararası kredi kuruluşlarının etkisinde ve yönetiminde olan ülkeler, hazinenin üzerine oturmuş dilenciler gibi yabancılar gelsin yatırım yapsın, bizi işe alsın diye bekletilmektedir. Aslında sadece ülkemizdeki kaynaklar, bütün insanlığa yetecek durumdadır.Öte yandan yabancı paranın bir ülke topraklarında dolaşımda bulunması, yerli halkın emeği ve üretimi ile kendine karşılık bulması, o ülkenin sahip olduğu zenginliklerin, milletin alınterinin o yabancı ülkeye aktarılması anlamına gelmektedir. Maalesef Türk ekonomisi de liberal ve kapitalist sistemlerin tuzağına düşmüş, alternatif proje üretemeyen yönetimler sebebiyle bu kaderi yaşamaktadır. Liberal anlayış paranın serbest dolaşımından bahsederken, global tefecilerin ellerindeki paralarla; ülkeleri sömürmek için piyasalarla istediği gibi oynamasını kasteder.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLER:Prof. Dr. Alberto Ivo Dormio İtalyaMEM iyi değerlendirilmeliDünya globalleşmeye büyük umutlarla sarıldı, ama sonuçları itibariyle değerlendirildiğinde beklenen olmadı. Globalleşmeyle kaynaklara ve teknolojiye daha kolay ulaşılacaktı, daha geniş pazar imkanları olacaktı, ama tam tersi oldu.Gelişmiş ülkelerde finansa yön veren büyük şirketler parayı, kaynakları, teknolojiyi tekelleştirdi. Bu tekeleşme aslında pazarın da daralmasına neden oldu. Globalleşme dünya için büyük bir hayal kırıklığı oldu.Tam bu noktada ortaya çıkan Milli Ekonomi Modeli tezi arayış içinde olan bizleri yeniden canlandırdı, umutlandırdı.MEM çok önemli çözümler sunuyor. Bu model iyi irdelenmeli, iyi değerlendirilmeli. Bu model üzerinde ciddi araştırmalar yapılmalı.Böyle kapsamlı bir modelin matematiğine varıncaya kadar ortaya konulması gerçekten takdir edilmesi gereken bir durumdur.MEM bütün insanların kaynaklara, paraya erişimini kolaylaştırmakta, sunduğu sosyal devlet anlayışıyla da geniş bir pazar ortamı oluşturmaktadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.