Necip Fazıl Kısakürek'in Sakarya adlı şiirinde dediği gibi; "Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya, Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!" hâlini yaşadığımız dönemlerden geçiyoruz.Tarihe yön vermiş, dünyaya insanlık ve medeniyet sunmuş, kudretimizden düşmanların gönlüne korku, dostların gönlüne huzur ve güven veren bir vaziyetten, kendi öz yurdumuzda düşmanlarımız bize kafa tutar olmuştur. Erzurum'da 2011 Kış Olimpiyatları tesislerinin açılışına katılan Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, kendi evimizde Başbakanın ve milletimizin gözüne baka baka "Türkiye'nin işgali devam ettiği sürece, Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde sıkıntıları olacak." dedi. Gerçi hakkını inkâr etmeyelim; Sayın Başbakan R.T.Erdoğan "değerli dostum" "sevgili dostum" ağırlıklı, gayet cılız da olsa kendince bir cevap vermiştir. Sakın yanlış anlaşılmasın, Yunanistan başbakanının yaptığı diplomasi ve edep dışı davranışa daha sert bir cevap verilmeliydi falan demiyorum. Biz, gelinen noktanın değerlendirilmesini istiyoruz. Bu ne haddini bilmezlik ki kendi ülkemizde, devlet erkanının gözüne baka baka Türkiye'ye işgalci diyebilme konumuna gelinmiştir. Tarihteki kudretimizden eğer bir nebze eser olsaydı, Yunan başbakanı bu cümleleri kendi ülkemizde kullanmaya cesaret edemezdi?Tarih kitaplarından düşman ülke terimini kaldırmaya çalışırsanız, balolarda sirtaki(yunan dansı) oynarsanız, yakın komşu devletleri tehdit algılaması sıralamasından çıkarmaya çalışırsanız, topraklarınızı, madenlerinizi, yerüstü yer altı zenginliklerinizi yabancılara peşkeş çekerseniz, dost düşman birbirine karıştırırsanız, hele de AB kapısında beklerken verdiğiniz tavizlerle ele aleme rezil olursanız, neticede olacağı budur?AB kapısında düştüğünüz durum o kadar acı ki, her üye ülkenin tek başına veto hakkının olması hasebiyle; ağzınızla kuş kapsanız, AB ülkelerine tek tek kul köle olsanız, Yunan ve Rumlar asla ve asla bize AB kapısını aralamazlar. Ve hatta bize dost olmazlar.Tarihten gelen düşmanlıklarının gereğini mutlaka yerine getirirler. Bu bir ilahi kuraldır. Yüce Allah, akılımızı başımıza almamız için bakınız Bakara suresi; 120. Ayette bizi nasıl ihtar ediyor:"Sen dinlerine uymadıkça, ne Yahudiler ve ne de Hıristiyanlar asla senden razı olmazlar. De ki: "Allah'ın yolu asıl doğru yoldur." Sana gelen ilimden sonra, eğer onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, bilmiş ol ki, Allah'tan sana ne bir dost, ne bir yardımcı vardır." Vah Türkiye'm vah?Tarihe şan koyan bir millet iken, evimizde bize posta konma durumuna düştük?Bu da, ayıp olarak bize yeter de artar bile?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025