Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilge Seyidoğlu'nun 1981 yılında derleyerek kaleme aldığı, Erzurum Halk Masalları başlıklı araştırma tezinden esinlenen Devlet Tiyatroları Genel Müdür Yardımcısı Tamer Levent'in kaleme aldığı tiyatro oyununun sahnelenmesi için prova çalışmaları başlatıldı.
Masal Kadınları adlı oyunda, özellikle kış gecelerinde biraraya gelen Erzurumlu kadınların birbirlerine masal anlatışlarını, yaşamla ilgili deneyimlerini aktarışlarını ve yaşantılarına dair özeleştirilerinin anlatıldığını belirten Levent, oyunda Erzurum yöresi ağzının kullanılacağı için rol alan tiyatro oyuncularının güçlük çektiklerine dikkat çekti.
Levent, prova çalışmalarında, oyunda geçen bölümlerde sık sık Erzurum ağzının kullanılmasından dolayı zorluk yaşayan sanatçıların Erzurum ağzını daha iyi kullanabilmeleri için Atatürk Üniversitesi ve Erzurum ağzını iyi kullanan şahıslarla temasa geçtiğini belirtti.
OYUNDA PEKÇOK İLK VAR
Devlet Tiyatroları tarihinde Masal Kadınları adlı oyunda birçok ilke imza attıklarını söyleyen Levent, sözkonusu oyunun seyirciden de büyük beğeni toplayacağına inandıklarını dile getirerek,şunları söyledi:
"Devlet tiyatroları tarihinde ilk kez bir oyunda o yörenin ağzının tam anlamıyla kullanılması için oyuncularımız ders alıyor. Dersler sayesinde sanatçılarımız, oyunda geçen kelimeleri yerel ağızla doğru kullanmayı başardılar. Erzurum'da yaşayıp da, Erzurum ağzını kullanamayan birçok insanın olduğunu görüyoruz, ancak bizim sanatçılarımız bu işi çok çabuk kavradılar. Oyun ayrıca bir yörenin kültürel özelliklerinden hareketle, yine o yörede sahnelenmesiyle ayrıbir ilk olma özelliği taşıyor. Oyunu Erzurum dışında diğer şehirlerde de sahnelemeyi düşünüyoruz."
HANGİ KELİMELERDE ZORLANIYORLAR?
Masal Kadınları oyununda görev alan sanatçılara 15 gündür akşam saatlerinde Erzurum ağzını kullanma konusunda ders veren A.Ü İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Funda Kara, sözkonusu sanatçıların özellikle Erzurum ağzında kullanılan hırıltılı 'h' harfleri, deyimler ve beddualarda zorluk çektiklerini söyledi.
Erzurumlu'nun kullandığı şiveyi, Türkiye'nin başka yerlerinde yaşayanların öğrenmesinin zor olduğunun altını çizen Kara, sanatçıların yörenin şivesini öğrenme konusunda çok kabiliyetli olduklarını belirtti.
Sanatçılara oyunda Erzurum şivesinde kullanılan kelimeleri mimikleriyle birlikte öğrettiklerini ancak en fazla 'şurada' veya 'burada' anlamında kullanılan 'Ahan amburda' kelimesinde zorluk çekildiğini anlatan Kara, derslerde sanatçıların zorlandığı kelimeleride şöyle sıraladı:
"Torpah başşan (Toprak başına), Cazi gaynana (Dedikoducu kaynana), dırlama (fazla konuşma), Gulun gurbanin olim (Kulun kurbanın olayım), Issi yata soyuh gahasan (Sıcak yata, soğuk kalkasan), ilan sohdi (Yılan ısırdı), anlatacah (anlatacak), çortuti pancari (pancar yemeği), Yedih içtih daha ne oturah (Yedik içtik daha ne oturalım), fıhır fıhır gaynir (fokur fokur kaynıyor)..."
ERZURUMLU GİBİ OLDUK
Masal Kadınları oyununda görev alan EDT oyuncularından Dilek Çetiner, İzmirli olduğunu ancak bu oyun sayesinde öğrendiği Erzurum ağzını ile artık halkla daha iyi bir diyalog kurabileceğini söyledi.
Oyun provalarına başladıkları esnada ellerine verilen metini gördükleri ilk esnada çok korktuklarını, hatta 'bu işi başaramayız' düşüncesine kapıldıklarını anlatan Çetiner, gördükleri derslerin ardından, zorlandıkları kelimeleri, mimikleriyle kullanmayı öğrendiklerini söyledi.
Yeni bir ağız öğrenmenin zor ama zevkli olduğunu söyleyen sanatçı Sema Öner de, ilk defa bu kadar eğlenceli prova çalışması yaptıklarınıkaydetti.
Bu arada, oyun gereği Erzurum Türkülerini de öğrendiklerini anlatan sanatçılar, daha önce duydukları ancak anlamadıkları kelimelernedeniyle sevemedikleri türkülere, oyunla birlikte hayran olduklarını belirttiler.
Masal Kadınları adlı oyunda, özellikle kış gecelerinde biraraya gelen Erzurumlu kadınların birbirlerine masal anlatışlarını, yaşamla ilgili deneyimlerini aktarışlarını ve yaşantılarına dair özeleştirilerinin anlatıldığını belirten Levent, oyunda Erzurum yöresi ağzının kullanılacağı için rol alan tiyatro oyuncularının güçlük çektiklerine dikkat çekti.
Levent, prova çalışmalarında, oyunda geçen bölümlerde sık sık Erzurum ağzının kullanılmasından dolayı zorluk yaşayan sanatçıların Erzurum ağzını daha iyi kullanabilmeleri için Atatürk Üniversitesi ve Erzurum ağzını iyi kullanan şahıslarla temasa geçtiğini belirtti.
OYUNDA PEKÇOK İLK VAR
Devlet Tiyatroları tarihinde Masal Kadınları adlı oyunda birçok ilke imza attıklarını söyleyen Levent, sözkonusu oyunun seyirciden de büyük beğeni toplayacağına inandıklarını dile getirerek,şunları söyledi:
"Devlet tiyatroları tarihinde ilk kez bir oyunda o yörenin ağzının tam anlamıyla kullanılması için oyuncularımız ders alıyor. Dersler sayesinde sanatçılarımız, oyunda geçen kelimeleri yerel ağızla doğru kullanmayı başardılar. Erzurum'da yaşayıp da, Erzurum ağzını kullanamayan birçok insanın olduğunu görüyoruz, ancak bizim sanatçılarımız bu işi çok çabuk kavradılar. Oyun ayrıca bir yörenin kültürel özelliklerinden hareketle, yine o yörede sahnelenmesiyle ayrıbir ilk olma özelliği taşıyor. Oyunu Erzurum dışında diğer şehirlerde de sahnelemeyi düşünüyoruz."
HANGİ KELİMELERDE ZORLANIYORLAR?
Masal Kadınları oyununda görev alan sanatçılara 15 gündür akşam saatlerinde Erzurum ağzını kullanma konusunda ders veren A.Ü İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Funda Kara, sözkonusu sanatçıların özellikle Erzurum ağzında kullanılan hırıltılı 'h' harfleri, deyimler ve beddualarda zorluk çektiklerini söyledi.
Erzurumlu'nun kullandığı şiveyi, Türkiye'nin başka yerlerinde yaşayanların öğrenmesinin zor olduğunun altını çizen Kara, sanatçıların yörenin şivesini öğrenme konusunda çok kabiliyetli olduklarını belirtti.
Sanatçılara oyunda Erzurum şivesinde kullanılan kelimeleri mimikleriyle birlikte öğrettiklerini ancak en fazla 'şurada' veya 'burada' anlamında kullanılan 'Ahan amburda' kelimesinde zorluk çekildiğini anlatan Kara, derslerde sanatçıların zorlandığı kelimeleride şöyle sıraladı:
"Torpah başşan (Toprak başına), Cazi gaynana (Dedikoducu kaynana), dırlama (fazla konuşma), Gulun gurbanin olim (Kulun kurbanın olayım), Issi yata soyuh gahasan (Sıcak yata, soğuk kalkasan), ilan sohdi (Yılan ısırdı), anlatacah (anlatacak), çortuti pancari (pancar yemeği), Yedih içtih daha ne oturah (Yedik içtik daha ne oturalım), fıhır fıhır gaynir (fokur fokur kaynıyor)..."
ERZURUMLU GİBİ OLDUK
Masal Kadınları oyununda görev alan EDT oyuncularından Dilek Çetiner, İzmirli olduğunu ancak bu oyun sayesinde öğrendiği Erzurum ağzını ile artık halkla daha iyi bir diyalog kurabileceğini söyledi.
Oyun provalarına başladıkları esnada ellerine verilen metini gördükleri ilk esnada çok korktuklarını, hatta 'bu işi başaramayız' düşüncesine kapıldıklarını anlatan Çetiner, gördükleri derslerin ardından, zorlandıkları kelimeleri, mimikleriyle kullanmayı öğrendiklerini söyledi.
Yeni bir ağız öğrenmenin zor ama zevkli olduğunu söyleyen sanatçı Sema Öner de, ilk defa bu kadar eğlenceli prova çalışması yaptıklarınıkaydetti.
Bu arada, oyun gereği Erzurum Türkülerini de öğrendiklerini anlatan sanatçılar, daha önce duydukları ancak anlamadıkları kelimelernedeniyle sevemedikleri türkülere, oyunla birlikte hayran olduklarını belirttiler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.