Fatih Terim, kazanan takımı bozmayıp kadro istikrarını korumak adına geçen haftanın onbirini değiştirmemişti.
Tabii ki Terim'in tercihi ama bence Feghouli'yi yedek oturtmak doğru bir karar değildi.
Feghouli, hem pas yapan hem de çalım atan tipik bir dar alan oyuncusu.
İlk onbirde onun mevkiinde oynayan Fernandez, Feghouli'nin yerini tutmuyor.
İlk yarıda Galatasaray topu rakip sahada tutmada ve topa sahip olmada sorun yaşamasa da pozisyon üretemedi.
Topu rakip sahada tutmada Etebo'nun katkısı vardı ama pozisyon bulamamada Emre Kılınç'ın yetersizliği söz konusuydu.
Ne zaman ki Emre işin içine girdi Galatasaray'ın golleri geldi. 38'teki ilk gol Emre'nin ortası ile başladı.
40'ta Arda'nın direkten dönen pozisyonda da topu Arda'ya atan gene Emre'ydi. İkinci golde de Luyindama'nın defans arkası uzun pası akıllı bir hamleydi.
İlk yarıda Etobo'nun savunmacı yönü parladı. Etebo, sıklıkla topla buluştu.
Ömer Bayram, çok iyi top taşıyabilen bir oyuncu.
Onyekuru, ne kadar hızlı bir oyuncu olsa da adam çalımlama yeteneği zayıf.
Arda da bu maç nispeten daha etkili idi. İlk yarıda beğenmediğim bir Fernandes vardı ki ben bu oyuncunun yanlış transfer olduğunu düşünüyorum.
Tabii ki övgülerin en büyüğünü Mohamed hak ediyor. Attığı her iki golde de ne kadar güçlü bir oyuncu olduğunu gösterdi. Gollerde çektiği sert şutlar bazuka gibiydi.
İkinci goldeki takipçiliği de takdir etmek lazım.
İkinci yarı da farklı bir senaryo üretmedi. Galatasaray rahat bir tempoda kendini zorlamadan oynadı. Gene pozisyon yoktu.
Futbolcular ilk yarıdaki performanslarını sürdürdüler.
Bu yarıdan akılda kala kala 55'te Mohamed'in arkasına düşen topu klas bir dokunuş ile önüne almaya çalışması kaldı.
Yalnız Terim'in Emre ve Etobo'yu oyun dışına alması gereksizdi. Nitekim Etebo çıktıktan sonra Erzurum sanki daha bir canlı oynadı.
Bu durum gösteriyor ki Etebo oyuna giren Taylan'dan daha güçlü ve hareketli bir futbolcu.
Belli ki Terim ilk onbirde gücü tercih etmiş. Fakat o zaman neden Etebo'yu çıkarıp takımı zayıflattı.
Belhanda'nın da takıma bir katkısı olmadı. Belhanda'nın girişi ile Fernandes'in oyunu daha pozitif olur mu diye baktım ama Fernandes'in oyununda orta alana daha çok gelip top almaya çalışmaktan başka bir değişiklik olmadı.
Kısacası Fatih Terim'in güç ısrarı ve istikrar fikri Galatasaray'a üç puanı getirdi.
Tabii ki Terim'in tercihi ama bence Feghouli'yi yedek oturtmak doğru bir karar değildi.
Feghouli, hem pas yapan hem de çalım atan tipik bir dar alan oyuncusu.
İlk onbirde onun mevkiinde oynayan Fernandez, Feghouli'nin yerini tutmuyor.
İlk yarıda Galatasaray topu rakip sahada tutmada ve topa sahip olmada sorun yaşamasa da pozisyon üretemedi.
Topu rakip sahada tutmada Etebo'nun katkısı vardı ama pozisyon bulamamada Emre Kılınç'ın yetersizliği söz konusuydu.
Ne zaman ki Emre işin içine girdi Galatasaray'ın golleri geldi. 38'teki ilk gol Emre'nin ortası ile başladı.
40'ta Arda'nın direkten dönen pozisyonda da topu Arda'ya atan gene Emre'ydi. İkinci golde de Luyindama'nın defans arkası uzun pası akıllı bir hamleydi.
İlk yarıda Etobo'nun savunmacı yönü parladı. Etebo, sıklıkla topla buluştu.
Ömer Bayram, çok iyi top taşıyabilen bir oyuncu.
Onyekuru, ne kadar hızlı bir oyuncu olsa da adam çalımlama yeteneği zayıf.
Arda da bu maç nispeten daha etkili idi. İlk yarıda beğenmediğim bir Fernandes vardı ki ben bu oyuncunun yanlış transfer olduğunu düşünüyorum.
Tabii ki övgülerin en büyüğünü Mohamed hak ediyor. Attığı her iki golde de ne kadar güçlü bir oyuncu olduğunu gösterdi. Gollerde çektiği sert şutlar bazuka gibiydi.
İkinci goldeki takipçiliği de takdir etmek lazım.
İkinci yarı da farklı bir senaryo üretmedi. Galatasaray rahat bir tempoda kendini zorlamadan oynadı. Gene pozisyon yoktu.
Futbolcular ilk yarıdaki performanslarını sürdürdüler.
Bu yarıdan akılda kala kala 55'te Mohamed'in arkasına düşen topu klas bir dokunuş ile önüne almaya çalışması kaldı.
Yalnız Terim'in Emre ve Etobo'yu oyun dışına alması gereksizdi. Nitekim Etebo çıktıktan sonra Erzurum sanki daha bir canlı oynadı.
Bu durum gösteriyor ki Etebo oyuna giren Taylan'dan daha güçlü ve hareketli bir futbolcu.
Belli ki Terim ilk onbirde gücü tercih etmiş. Fakat o zaman neden Etebo'yu çıkarıp takımı zayıflattı.
Belhanda'nın da takıma bir katkısı olmadı. Belhanda'nın girişi ile Fernandes'in oyunu daha pozitif olur mu diye baktım ama Fernandes'in oyununda orta alana daha çok gelip top almaya çalışmaktan başka bir değişiklik olmadı.
Kısacası Fatih Terim'in güç ısrarı ve istikrar fikri Galatasaray'a üç puanı getirdi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025