Mescid-ül-ebrâr ve Mescid-ün-nûr bunlardandır. Yolcular ve fakîrlerin istifâdesi için hurma fidanları dikti. Uzun bir zaman gözleri görmez oldu. Sonra açıldı. Fazîlet sâhibi kimseler onu medh eden kasîdeler yazdılar. 1610 (H. 1019) senesinin Şubat ayının dokuzunda Perşembe günü ikindi namazının secdesini yaparken vefât etti. Cenâze namazı cumâ günü büyük bir kalabalık tarafından kılındı. Cenâzesinde sultan ve devlet adamları da yer aldılar. Önceden Yemen'de Terim kasabasının Zenbil kabristanında hazırladığı yere defnedildi. Sonra mezarın üzerine bir de türbe yapıldı.Âriflerden biri rüyâsında, Peygamber efendimizi Müdeyhac Mescidinin mihrâbında namaz kılarken gördü. Abdullah Ayderûsî de Peygamberimize uymuş olarak namaz kılıyordu. Abdullah bin Ahmed de, Ayderûsî'nin arkasındaki safta idi. Ayderûsî, câminin sahn (ortasındaki boşluk) kısmında idi ve üzerine yağmur yağıyordu. Rüyâyı gören zât, bu rüyâsını sâlih bir kimseye anlattı. O kimse rüyâyı şöyle tâbir etti: "Bu rüyâ, Ayderûsî'nin Peygamber efendimize tam uyduğuna; yağmur da, kerâmetlerinin çokluğuna delâlet eder. Çünkü onun kerâmetleri çoktur".
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.