İstanbul İl Sosyal Hizmetler Müdürü Kahraman Eroğlu, kurumlarına bağlı 9 çocuk yuvası ve 2 yetiştirme yurdunda 0-18 yaş arası 1480 çocuk, 5 huzurevinde 1100 yaşlı, 8 çocuk ve gençlik merkezinde sokakta yaşamaktan kurtarılan 200çocuk ve 3 özürlü merkezinde 75 özürlünün barındığını anlattı.
Bayram gelince üzülüyorlar
Bu kişilerin yakınları, sivil toplum örgütleri ve hayırseverlerin ziyarette bulunarak bayram sevincini paylaşmalarını isteyen Eroğlu,ancak bazı ziyaretçilerin kurumlarında barınanların bazen üzülmesine neden olduğunu vurguladı.Ziyarete gelenlerin dikkat etmeleri gereken konulara değinen Eroğlu, ziyaretçilerin konuştukları kişilere özel sorular sormamasını istedi. Kahraman Eroğlu, şöyle devam etti:
Ziyaretlerde ince ve kibar olun
"Çocuklara 'Annen-baban var mı? Neden buradasın?' gibi sorular sorulmasın. Bunlar çocukları üzüyor. Ziyaretçiler, onlarla konuşurken 'küçük dostum', 'arkadaşım' gibi hoşlarına giden hitaplar kullansınlar. Ayrıca çocukların ellerine hediye verilmesi yanlış. Ziyaretçiler, bu hediyeleri makbuz karşılığı kurum yetkililerine teslim edebilirler. Ellerine verilen çikolata, yiyecek gibi şeyler onların rahatsızlanmasına neden olabilir."Çocuklara en güzel hediyenin bayram gününde gezdirilmek olduğunu kaydeden Eroğlu, dileyen kişi ya da kurumların, izin almak şartıyla çocukları sinema, tiyatro veya bir eğlence yerine götürebileceğini söyledi. "Onlara eski bayramları yaşatmak için kukla, akrobasi veya nostaljik satış arabaları getirilebilir" diyen Eroğlu, ziyaretçilerin bütün çocuklara aynı davranmalarını, yakını olmayan çocuklara ise fazla zaman ayırmalarını önerdi.
Kesinlikle, "Geçmiş olsun" demeyin
Huzurevi ziyaretlerinde de yaşlılara özel yaşamlarıyla ilgili sorular sorulmaması gerektiğini belirten Eroğlu, ziyaretçilerin özellikle "geçmiş olsun" sözünden sakınmalarını istedi.
Eroğlu, şunları kaydetti:
"Onlar hasta değil. Onlar bir geniş aile ortamında, çeşitli kültürel faaliyetlerde de bulunan kişiler. Onlara 'Oğlun, kızın yok mu?' gibi sorular sorulmasın. Bunun yerine, 'Eviniz çok güzel, odanız zevkli döşenmiş' gibi bulundukları mekanı kabul ettiricisözler söylesinler. Erkeklere 'Çok yakışıklısın, iyi giyinmişsin', bayana 'makyajınız güzel, eviniz güzel' diye hitap etsinler."
Önce anne ve babalar
Huzurevlerinde anne-babası bulunanlara da seslenen Eroğlu, "İlk önce anne-babanızı ziyaret edin. Çünkü yaşlılar ilk önce ziyaret edilmek ister. Ziyaret sırasında, orada yakını olmayanlara da ilgi gösterin" dedi.İl Sosyal Hizmetler Müdürü Eroğlu, özürlü merkezlerinde kalan özürlülerin özel ilgiye ihtiyaçları olduğunu hatırlatarak, "Bu çocukların bire bir ilişkiye ihtiyaçları var" diye konuştu.Eroğlu, çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtlarından yetişerek toplumda bir yere gelen kişilerin "kendilerini sakladığını" ifade ederek, bu kişileri bayramda kurumlarında kalanlarla ilgilenmeye çağırdı.
Bayram ziyaretleri nostalji olmamalı
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Esat Göktepe de ekonomik şartlar, sanayileşme ve sürekli stres gibi etkenler nedeniyle bayram ziyaretlerinin giderek yitirildiğini, ancak çok güzel bir gelenek olduğunu söyledi. Huzurevleri ile çocuklar ve özürlülerin barındığı kurumların bayramlarda ziyaret edilmesinin sosyal bir dayanışma olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Göktepe, şunları kaydetti:
"Bu kişiler, böyle günlerde yalnızlıklarını daha çok hissediyorlar. Herkesin aileleriyle buluştuğu bir ortamda kendini kötühissedebilirler. Daha çok ziyaret edilme ihtiyacı duyabilirler.
Bayram gelince üzülüyorlar
Bu kişilerin yakınları, sivil toplum örgütleri ve hayırseverlerin ziyarette bulunarak bayram sevincini paylaşmalarını isteyen Eroğlu,ancak bazı ziyaretçilerin kurumlarında barınanların bazen üzülmesine neden olduğunu vurguladı.Ziyarete gelenlerin dikkat etmeleri gereken konulara değinen Eroğlu, ziyaretçilerin konuştukları kişilere özel sorular sormamasını istedi. Kahraman Eroğlu, şöyle devam etti:
Ziyaretlerde ince ve kibar olun
"Çocuklara 'Annen-baban var mı? Neden buradasın?' gibi sorular sorulmasın. Bunlar çocukları üzüyor. Ziyaretçiler, onlarla konuşurken 'küçük dostum', 'arkadaşım' gibi hoşlarına giden hitaplar kullansınlar. Ayrıca çocukların ellerine hediye verilmesi yanlış. Ziyaretçiler, bu hediyeleri makbuz karşılığı kurum yetkililerine teslim edebilirler. Ellerine verilen çikolata, yiyecek gibi şeyler onların rahatsızlanmasına neden olabilir."Çocuklara en güzel hediyenin bayram gününde gezdirilmek olduğunu kaydeden Eroğlu, dileyen kişi ya da kurumların, izin almak şartıyla çocukları sinema, tiyatro veya bir eğlence yerine götürebileceğini söyledi. "Onlara eski bayramları yaşatmak için kukla, akrobasi veya nostaljik satış arabaları getirilebilir" diyen Eroğlu, ziyaretçilerin bütün çocuklara aynı davranmalarını, yakını olmayan çocuklara ise fazla zaman ayırmalarını önerdi.
Kesinlikle, "Geçmiş olsun" demeyin
Huzurevi ziyaretlerinde de yaşlılara özel yaşamlarıyla ilgili sorular sorulmaması gerektiğini belirten Eroğlu, ziyaretçilerin özellikle "geçmiş olsun" sözünden sakınmalarını istedi.
Eroğlu, şunları kaydetti:
"Onlar hasta değil. Onlar bir geniş aile ortamında, çeşitli kültürel faaliyetlerde de bulunan kişiler. Onlara 'Oğlun, kızın yok mu?' gibi sorular sorulmasın. Bunun yerine, 'Eviniz çok güzel, odanız zevkli döşenmiş' gibi bulundukları mekanı kabul ettiricisözler söylesinler. Erkeklere 'Çok yakışıklısın, iyi giyinmişsin', bayana 'makyajınız güzel, eviniz güzel' diye hitap etsinler."
Önce anne ve babalar
Huzurevlerinde anne-babası bulunanlara da seslenen Eroğlu, "İlk önce anne-babanızı ziyaret edin. Çünkü yaşlılar ilk önce ziyaret edilmek ister. Ziyaret sırasında, orada yakını olmayanlara da ilgi gösterin" dedi.İl Sosyal Hizmetler Müdürü Eroğlu, özürlü merkezlerinde kalan özürlülerin özel ilgiye ihtiyaçları olduğunu hatırlatarak, "Bu çocukların bire bir ilişkiye ihtiyaçları var" diye konuştu.Eroğlu, çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtlarından yetişerek toplumda bir yere gelen kişilerin "kendilerini sakladığını" ifade ederek, bu kişileri bayramda kurumlarında kalanlarla ilgilenmeye çağırdı.
Bayram ziyaretleri nostalji olmamalı
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Esat Göktepe de ekonomik şartlar, sanayileşme ve sürekli stres gibi etkenler nedeniyle bayram ziyaretlerinin giderek yitirildiğini, ancak çok güzel bir gelenek olduğunu söyledi. Huzurevleri ile çocuklar ve özürlülerin barındığı kurumların bayramlarda ziyaret edilmesinin sosyal bir dayanışma olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Göktepe, şunları kaydetti:
"Bu kişiler, böyle günlerde yalnızlıklarını daha çok hissediyorlar. Herkesin aileleriyle buluştuğu bir ortamda kendini kötühissedebilirler. Daha çok ziyaret edilme ihtiyacı duyabilirler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.