'O, kuşakları aşan bir şairdir'
Attila İlhan, vefatının 11. yılında düzenlenen törenle anıldı. Törende konuşan şair Haydar Ergülen, "Onun en büyük farkı, kendisine alıştırmamasıdır. Attila İlhan'ı, babam okudu, ben de okudum, kızım da okuyor ve ondan sonra da okunacak. İlhan, kuşakları aşan bir şair olmuştur" diye konuştu
11.10.2016 00:00:00
Cumhuriyet dönemi edebiyatına ve düşünce dünyasına çok sayıda eser veren Türkiye'nin değerli aydınlarından Attilâ İlhan, 10 Ekim Pazartesi günü 20.00'de Caddebostan Kültür Merkezi'nde anıldı. Anma gecesi, İlhan'ın hayatından kesitlerin yer aldığı sinevizyonla başladı.
Anma gecesinin ilk konuşmasını, İlhan'ın yaşamına tanıklık eden şair Haydar Ergülen yaptı. Ergülen konuşmasına, Attila İlhan'ı gençliğinden bu yana severek okuduğunu söyleyerek başladı. İlhan'ın, eserleriyle yaşamaya devam edeceğini belirten Ergülen, "Attila İlhan diğer iyi şairler gibi, bizi huzursuz eden bir şair. Kendisiyle, gerek okurların, gerek başka şairlerin ilişkisi hep çatışmalı olmuştur ama bu çatışmalar, şiir ve düşünce açısından pek çok yarar sağlamıştır. Onun en büyük farkı, kendisine alıştırmamasıdır. Attila İlhan'ı, babam okudu, ben de okudum, kızım da okuyor ve ondan sonra da okunacak. İlhan, kuşakları aşan bir şair olmuştur." diye konuştu.
'Masası ve gönlü, her zaman açıktı'
Gazeteci ve yazar Metin Celal de anma gecesinde yer alan konuşmacılar arasındaydı. Üniversiteye gittiği yıllarda usta sanatçı ile tanıştığını dile getiren Celal, "Attila İlhan'ın masası ve gönlü, her zaman açıktı. Aramızdan ayrılışına dek sohbetlerine iştirak etme, onunla birlikte çalışma şansı buldum. Onun çıraklığını yaptım. Çok az bilinen yönünü, dergiciliğini de orada gördüm. Bir derginin titizlik ile nasıl çıkarılacağını ondan öğrendim. Attila İlhan'ın, gazeteci olmamda emeği büyüktür" dedi.
Attila İlhan hakkında akademik çalışmalar yapan Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yakup Çelik ise İlhan'ın, kaynağını temelden alarak büyüyen bir değer olduğuna dikkat çekti. Bu temelin ailesi sayesinde oluştuğunun altını çizen Çelik, şöyle devam etti: "Annesi romanlar okur, babası divan şiiri yazar, amcası ise bağlama çalardı. İlhan, halk kültürü içerisinde yetişti. Kendisi de sinemaya ve bilim kurgu romanlarına meraklıydı ve böylelikle bir aydın yetişti. Ömrü boyunca araştırmayı hiç bırakmadı. Hiç 'kendi kendime yeterim' diye düşünmedi. Tarihten aldığı güçle, geleceğe dair tahminlerde bulunuyordu ve bu tahminlerinde hep başarılı oldu."
Anma gecesinin ilk konuşmasını, İlhan'ın yaşamına tanıklık eden şair Haydar Ergülen yaptı. Ergülen konuşmasına, Attila İlhan'ı gençliğinden bu yana severek okuduğunu söyleyerek başladı. İlhan'ın, eserleriyle yaşamaya devam edeceğini belirten Ergülen, "Attila İlhan diğer iyi şairler gibi, bizi huzursuz eden bir şair. Kendisiyle, gerek okurların, gerek başka şairlerin ilişkisi hep çatışmalı olmuştur ama bu çatışmalar, şiir ve düşünce açısından pek çok yarar sağlamıştır. Onun en büyük farkı, kendisine alıştırmamasıdır. Attila İlhan'ı, babam okudu, ben de okudum, kızım da okuyor ve ondan sonra da okunacak. İlhan, kuşakları aşan bir şair olmuştur." diye konuştu.
'Masası ve gönlü, her zaman açıktı'
Gazeteci ve yazar Metin Celal de anma gecesinde yer alan konuşmacılar arasındaydı. Üniversiteye gittiği yıllarda usta sanatçı ile tanıştığını dile getiren Celal, "Attila İlhan'ın masası ve gönlü, her zaman açıktı. Aramızdan ayrılışına dek sohbetlerine iştirak etme, onunla birlikte çalışma şansı buldum. Onun çıraklığını yaptım. Çok az bilinen yönünü, dergiciliğini de orada gördüm. Bir derginin titizlik ile nasıl çıkarılacağını ondan öğrendim. Attila İlhan'ın, gazeteci olmamda emeği büyüktür" dedi.
Attila İlhan hakkında akademik çalışmalar yapan Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yakup Çelik ise İlhan'ın, kaynağını temelden alarak büyüyen bir değer olduğuna dikkat çekti. Bu temelin ailesi sayesinde oluştuğunun altını çizen Çelik, şöyle devam etti: "Annesi romanlar okur, babası divan şiiri yazar, amcası ise bağlama çalardı. İlhan, halk kültürü içerisinde yetişti. Kendisi de sinemaya ve bilim kurgu romanlarına meraklıydı ve böylelikle bir aydın yetişti. Ömrü boyunca araştırmayı hiç bırakmadı. Hiç 'kendi kendime yeterim' diye düşünmedi. Tarihten aldığı güçle, geleceğe dair tahminlerde bulunuyordu ve bu tahminlerinde hep başarılı oldu."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.