O kulun günahları affolunur
Resûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: "Her kim lailahe illallah derse göğün kapıları onun yüzüne açılır. Ve her kim onun yanında Muhammeden Resûlullah derse hakkın yüzü güler ve ona müjde verir. Ve her kim Aliyyen Veliyyullah derse yağmur damlaları sayısınca günahı olsa dahi Allah onun günahlarını affeder"
16.12.2017 00:00:00
Cabir el-Cu'fi diyor ki:
İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam'a Danyal'ın rüya tabirlerinin doğruluğunu sordum.
Buyurdu ki: "Evet, ona vahiy geliyordu ve o peygamberdi. Allah ona sözün yorumunu öğretmişti ve sıddık ve hekim idi. Vallahi biz Ehl-i Beyt'in muhabbeti üzerineydi."
Cabir dedi ki: "Siz Ehl-i Beyt'in muhabbeti mi?"
Buyurdu ki: "Evet, Allah'a and olsun ki, bütün peygamberler ve melekler biz Ehl-i Beytin sevgisi üzereydiler." (Bihar'ul-Envar, c.26, s.284, 41.hadis-i şerif).
İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam buyurdu ki: "Allah Azze ve Celle en büyük peygamberlerden şu ahdi aldı: Ben sizin Rabbinizim, Muhammed Benim
Resûlümdür, Ali mü'minlerin emiridir. Ondan sonraki vasiler de velayetimin sahibi ve ilmimin hazineleridirler. Ve dinime onlardan olan Mehdi ile yardım edeceğim." (Bihar'ul-Envar, c.26, s.282, 36.hadis-i şerif).
İmam Hasanı Askeri aleyhiselam'ın tefsirinde şöyle geçer;
"Muhammedin (s.a.v.) velayeti en yüce amaç ve en efdal hedeftir. Allah, yarattığı bütün varlıkları ve gönderdiği bütün peygamberleri Muhammed (s.a.v.) ve Ali (a.s.) ile onların halifelerine davet etmelerini emretmiş ve onları bu velayete davet etmiş ve ümmetlerin diğer avamının da onların öğretilerine uymalarını emretmiştir." (Bihar'ul-Envar, c.26, s.290, 49.hadis-i şeriften).
Resûlullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki:
"Mirac'a çıktığım zaman Cebrail aleyhisselam ile birlikte göğün yedinci katına ulaştık. Orada kırmızı yakuttan bir ev gördüm. Cebrail bana dedi ki: 'Ey Muhammed! Bu ev beyt-i mâ'murdur. Allah gökleri ve yeri yaratmadan elli bin yıl önce bunu yarattı. Kalk ey Muhammed ve bu eve selam ver.'
O sırada Allah bütün peygamberleri Cebrail'in yardımı ile bir safta arkamda topladı ve onlarla birlikte selam verdim. Sonra Rabbimin katından biri gelerek dedi ki: 'Rabbin Sana selam göndererek buyurdu ki: Senden önceki peygamberlere ne üzerine gönderildiklerini sor?'
Ben de dedim ki: 'Ey peygamberler topluluğu! Rabbim benden önce sizi ne üzerine gönderdi?'
Peygamberler de dedi ki: 'Senin velayetin ve Ali bin Ebu Tâlib'in velayeti üzerine gönderildik.'
İşte bu, Allah'ın, 'Ve senden önce gönderilen peygamberlere sor' (Zuhruf, 45) ayetinde geçer." (Bihar'ul-Envar, c.26, s.307, 69.hadis-i şerif).
İbn-i Abbas rivayet eder ki:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki: "Her kim Lailahe illallah derse göğün kapıları onun yüzüne açılır. Ve her kim onun yanında Muhammeden Resûlullah derse hakkın yüzü güler ve ona müjde verir. Ve her kim Aliyyen Veliyyullah derse yağmur damlaları sayısınca günahı olsa dahi Allah onun günahlarını affeder." (Bihar'ul-Envar, c.38, s.318 ve 319. 27.hadis-i şeriften).
OKAN EGESEL
İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam'a Danyal'ın rüya tabirlerinin doğruluğunu sordum.
Buyurdu ki: "Evet, ona vahiy geliyordu ve o peygamberdi. Allah ona sözün yorumunu öğretmişti ve sıddık ve hekim idi. Vallahi biz Ehl-i Beyt'in muhabbeti üzerineydi."
Cabir dedi ki: "Siz Ehl-i Beyt'in muhabbeti mi?"
Buyurdu ki: "Evet, Allah'a and olsun ki, bütün peygamberler ve melekler biz Ehl-i Beytin sevgisi üzereydiler." (Bihar'ul-Envar, c.26, s.284, 41.hadis-i şerif).
İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam buyurdu ki: "Allah Azze ve Celle en büyük peygamberlerden şu ahdi aldı: Ben sizin Rabbinizim, Muhammed Benim
Resûlümdür, Ali mü'minlerin emiridir. Ondan sonraki vasiler de velayetimin sahibi ve ilmimin hazineleridirler. Ve dinime onlardan olan Mehdi ile yardım edeceğim." (Bihar'ul-Envar, c.26, s.282, 36.hadis-i şerif).
İmam Hasanı Askeri aleyhiselam'ın tefsirinde şöyle geçer;
"Muhammedin (s.a.v.) velayeti en yüce amaç ve en efdal hedeftir. Allah, yarattığı bütün varlıkları ve gönderdiği bütün peygamberleri Muhammed (s.a.v.) ve Ali (a.s.) ile onların halifelerine davet etmelerini emretmiş ve onları bu velayete davet etmiş ve ümmetlerin diğer avamının da onların öğretilerine uymalarını emretmiştir." (Bihar'ul-Envar, c.26, s.290, 49.hadis-i şeriften).
Resûlullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki:
"Mirac'a çıktığım zaman Cebrail aleyhisselam ile birlikte göğün yedinci katına ulaştık. Orada kırmızı yakuttan bir ev gördüm. Cebrail bana dedi ki: 'Ey Muhammed! Bu ev beyt-i mâ'murdur. Allah gökleri ve yeri yaratmadan elli bin yıl önce bunu yarattı. Kalk ey Muhammed ve bu eve selam ver.'
O sırada Allah bütün peygamberleri Cebrail'in yardımı ile bir safta arkamda topladı ve onlarla birlikte selam verdim. Sonra Rabbimin katından biri gelerek dedi ki: 'Rabbin Sana selam göndererek buyurdu ki: Senden önceki peygamberlere ne üzerine gönderildiklerini sor?'
Ben de dedim ki: 'Ey peygamberler topluluğu! Rabbim benden önce sizi ne üzerine gönderdi?'
Peygamberler de dedi ki: 'Senin velayetin ve Ali bin Ebu Tâlib'in velayeti üzerine gönderildik.'
İşte bu, Allah'ın, 'Ve senden önce gönderilen peygamberlere sor' (Zuhruf, 45) ayetinde geçer." (Bihar'ul-Envar, c.26, s.307, 69.hadis-i şerif).
İbn-i Abbas rivayet eder ki:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki: "Her kim Lailahe illallah derse göğün kapıları onun yüzüne açılır. Ve her kim onun yanında Muhammeden Resûlullah derse hakkın yüzü güler ve ona müjde verir. Ve her kim Aliyyen Veliyyullah derse yağmur damlaları sayısınca günahı olsa dahi Allah onun günahlarını affeder." (Bihar'ul-Envar, c.38, s.318 ve 319. 27.hadis-i şeriften).
OKAN EGESEL