‘O, bağnazlığın temelini kurdu’
İmam Ali (a.s), İblis hakkında şöyle buyurmuştur: "Âdem'e karşı yaratılışıyla övündü, onun aslına karşı asabiyet güttü. O asabiyet davasında aşırılığa gidenlerin önderi, büyüklenenlerin öncüsü, Allah'ın düşmanıdır. O asabiyetin temelini kurdu. Zorbalıkla Allah ile çekişmeye kalkıştı; tevazu maskesini çıkardı"
26.01.2021 23:50:00





H. OKAN EGESEL
Resûlullah (s.a.a), kendisine asabiyet (bağnazlık) hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: "Taassup, kabilene zulüm yolunda yardım etmendir."
İmam Ali (a.s), İblis'i kınayarak şöyle buyurmuştur: "Gurur onu baştan çıkardı. Şekavete mağlub düştü. Ateşten yaratılmış olmakla böbürlendi. Topraktan yaratılmayı küçümsedi."
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Melekler İblis'in de kendilerinden olduğunu sanıyorlardı. Oysa Allah, İblis'in onlardan olmadığını biliyordu. Dolayısıyla o asabiyet kibir ve gazap üzere içinde olan her şeyi dışarı döktü ve şöyle dedi: Beni ateşten yarattın onu ise balçıktan."
İmam Ali (a.s) Kasıa hutbesinde şöyle buyurmuştur: "Baktım da, cehalet hastalığına yakalanarak kendisini kandıracak bir sebebe yapışmayan yahut sefihlerin aklına uyup da kendini bir delille bağnazlığa düşürmeyen sizden başka kimse bulamadım. Çünkü siz sebebi ve nedeni bilinmeyen bir şey hakkında bağnazlık gösteriyorsunuz. İblis de aslını delil göstererek bağnazlığa düştü. Adem'in yaratılışını kınayarak,
'Ben ateştenim, sen ise topraktansın' dedi. Ümmetlerin eşraf sınıfından olan zenginleri de ellerindeki nimetler yüzünden bağnazlık gösterdiler, 'Biz mal ve evlatlar bakımından çokluğuz, bize azap edilecek de değildir' dediler. Eğer bağnazlık gerekirse, güzel huylarda, övgüye layık amellerde ve iyi işlerde bağnazlık gösterin. Arap kabilelerinin asilleri, seçkinleri, güzel ahlakla, üstün ve büyük işlerle, yüce düşüncelerle ve övgüye layık eserlerle övünürler, birbiriyle yarışırlardı. O halde sizler de komşuların hakkını korumak, ahde vefa göstermek, iyiliğe uymak, kibirden sakınmak, cömert olmak, zulümden kaçınmak, kan dökmekten korkmak, halka insaflı davranmak, öfkeyi yenmek, yeryüzünde fesat çıkarmaktan kaçınmak gibi övülen iyi huylarda taassub gösterin."
İmam Ali (a.s), İblis hakkında şöyle buyurmuştur: "Adem'e karşı yaratılışıyla övündü, onun aslına karşı asabiyet güttü. O asabiyet davasında aşırılığa gidenlerin önderi, büyüklenenlerin öncüsü, Allah'ın düşmanıdır. O asabiyetin temelini kurdu. Zorbalıkla Allah ile çekişmeye kalkıştı; tevazu maskesini çıkardı."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "En iyileriniz günah işlemedikleri müddetçe kavmini savunan kimselerdir."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Eğer illa da taassub edecekseniz, hakka yardım etmek ve çaresiz insanların yardımına koşmak hususunda taassub edin."
İmam Zeyn'ul Abidin (a.s) şöyle buyurmuştur: "Hamza b. Abdulmuttalib'in taassubu dışında hiçbir taassup cennete girmemiştir. Hz. Peygamber'in başına atılan işkembe sebebiyle gazaplandı ve müslüman oldu."
İmam Ali (a.s), halkı kendisine yardım etmeye çağırdığı hutbesinde şöyle buyurmuştur: "Allah'ın yardımı için ne bekliyorsunuz? Sizi bir araya toplayan bir dininiz yok mu? Sizi sarsan bir gayretiniz-himmetiniz yok mu?"
İmam Ali (a.s) aynı konuda şöyle buyurmuştur: "Acaba sizi bir araya toplayacak dininiz ve sizi ayaklandıracak hamiyetiniz-gayretiniz yok mu? Ne kadar şaşılacak şey, değil mi! Muaviye aşağılık zalimleri çağırıyor, hiçbir karşılık vermediği halde ona itaat ediyorlar." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
Resûlullah (s.a.a), kendisine asabiyet (bağnazlık) hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: "Taassup, kabilene zulüm yolunda yardım etmendir."
İmam Ali (a.s), İblis'i kınayarak şöyle buyurmuştur: "Gurur onu baştan çıkardı. Şekavete mağlub düştü. Ateşten yaratılmış olmakla böbürlendi. Topraktan yaratılmayı küçümsedi."
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Melekler İblis'in de kendilerinden olduğunu sanıyorlardı. Oysa Allah, İblis'in onlardan olmadığını biliyordu. Dolayısıyla o asabiyet kibir ve gazap üzere içinde olan her şeyi dışarı döktü ve şöyle dedi: Beni ateşten yarattın onu ise balçıktan."
İmam Ali (a.s) Kasıa hutbesinde şöyle buyurmuştur: "Baktım da, cehalet hastalığına yakalanarak kendisini kandıracak bir sebebe yapışmayan yahut sefihlerin aklına uyup da kendini bir delille bağnazlığa düşürmeyen sizden başka kimse bulamadım. Çünkü siz sebebi ve nedeni bilinmeyen bir şey hakkında bağnazlık gösteriyorsunuz. İblis de aslını delil göstererek bağnazlığa düştü. Adem'in yaratılışını kınayarak,
'Ben ateştenim, sen ise topraktansın' dedi. Ümmetlerin eşraf sınıfından olan zenginleri de ellerindeki nimetler yüzünden bağnazlık gösterdiler, 'Biz mal ve evlatlar bakımından çokluğuz, bize azap edilecek de değildir' dediler. Eğer bağnazlık gerekirse, güzel huylarda, övgüye layık amellerde ve iyi işlerde bağnazlık gösterin. Arap kabilelerinin asilleri, seçkinleri, güzel ahlakla, üstün ve büyük işlerle, yüce düşüncelerle ve övgüye layık eserlerle övünürler, birbiriyle yarışırlardı. O halde sizler de komşuların hakkını korumak, ahde vefa göstermek, iyiliğe uymak, kibirden sakınmak, cömert olmak, zulümden kaçınmak, kan dökmekten korkmak, halka insaflı davranmak, öfkeyi yenmek, yeryüzünde fesat çıkarmaktan kaçınmak gibi övülen iyi huylarda taassub gösterin."
İmam Ali (a.s), İblis hakkında şöyle buyurmuştur: "Adem'e karşı yaratılışıyla övündü, onun aslına karşı asabiyet güttü. O asabiyet davasında aşırılığa gidenlerin önderi, büyüklenenlerin öncüsü, Allah'ın düşmanıdır. O asabiyetin temelini kurdu. Zorbalıkla Allah ile çekişmeye kalkıştı; tevazu maskesini çıkardı."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "En iyileriniz günah işlemedikleri müddetçe kavmini savunan kimselerdir."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Eğer illa da taassub edecekseniz, hakka yardım etmek ve çaresiz insanların yardımına koşmak hususunda taassub edin."
İmam Zeyn'ul Abidin (a.s) şöyle buyurmuştur: "Hamza b. Abdulmuttalib'in taassubu dışında hiçbir taassup cennete girmemiştir. Hz. Peygamber'in başına atılan işkembe sebebiyle gazaplandı ve müslüman oldu."
İmam Ali (a.s), halkı kendisine yardım etmeye çağırdığı hutbesinde şöyle buyurmuştur: "Allah'ın yardımı için ne bekliyorsunuz? Sizi bir araya toplayan bir dininiz yok mu? Sizi sarsan bir gayretiniz-himmetiniz yok mu?"
İmam Ali (a.s) aynı konuda şöyle buyurmuştur: "Acaba sizi bir araya toplayacak dininiz ve sizi ayaklandıracak hamiyetiniz-gayretiniz yok mu? Ne kadar şaşılacak şey, değil mi! Muaviye aşağılık zalimleri çağırıyor, hiçbir karşılık vermediği halde ona itaat ediyorlar." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.