Nedir bu saçmalıklar?

Üzerinde bu kadar uğraşılan, bu kadar saçma, saçma olduğu kadar sinsice palanlar kurulan, türlü çeşitli oyunlar oynanan bizden başka bir millet yoktur desek yeridir.Gün geçmiyor ki ayrı bir misyonsuz, ayrı bir oyunsuz günümüz geçmiyor sanki...Geçtiğimiz günlerde bir hafta içinde birkaç tane mail aldım. Kimisi tanıdık, kimisi de tanımadığım isim ve adresler içermektedir. Bana gönderilen, saçma ve batıl gelen yazı metinlerinden çok yazılan metinlerden sonra ki tehditvari, güya gizemlilik süsü verilen, fakat bilgisiz ve saf insanımızı kaygılandıran ifadeleri aktararak, sonra da bu konudaki düşüncelerimizi paylaşmaya çalışalım.Mailler (elektronik posta) iki türlü insanlardan geldiğini ifade etmiştim. Birinci tür, gerçekten kaygılanmış ve bu konuda bilgi almak için yazanlar ve soranlar.İkinci tür, sözüm ona görevini yerine getirmek için yazanlar.Fazla uzatmadan konumuza girelim.Kimisi dini içerik arz eden, kimisi farklı konular içeren bir yazı metni kaleme alınıyor. Nasıl seçildiğini bilemediğim bazı kişilere gerek cep mesajıyla, gerek elektronik posta ile gerekse de matbu evraklarla ulaştırılarak haberleşme zinciri kurulmaya çalışılmaktadır.Yazılan metnin sonuna eklenen saçma ifadelerden sadece iki tanesini aktarmak istiyorum."Her kim bu mesajı 25 kişiye dağıtacak olursa, 3 gün içerisinde mükâfatlandırılacaktır. Biri bunu yapmış ve çalıştığı firmadan zam almış. Biri inanmamış, sevdiği zarar görmüş, bir başkası yarın yaparım demiş, fakat yapamayacak duruma düşmüş.  Lütfen bunun yalan olduğunu sanmayın! Bu mesajı silip geçmeyin ve kopyalayıp yollayın, yoksa ömür boyu sıkıntı çekersiniz, başınıza gelmedik şey kalmaz, vs." "DİKKAT; eğer bunu dikkate almazsan büyük aşkın senden nefret edecek ve sen 4000 gün olumsuzluklarla karsılaşacaksın! 4 gün içinde seni gerçekten seven birinden haber alacaksın! Zinciri bozduğun takdirde ömür boyu olumsuzluklarla karsılaşacaksın (gerçekten) Bunun için bu maili 11 kişiye gönder."Mesaj kendisine ulaşan zavallılar başlıyor 11 ya da 25 kişi bulmaya, inanç zafiyetine düşürülen bir toplumdan başka ne beklenebilir ki?Üstat Necip Fazıl Kısakürek'in yıllar önce okuduğum "bedahet" isimli makalesini hatırladım. Aklımda kaldığı kadarıyla aktarayım "size bir büyücü gelse, ya da rüyanızda size biri dese ki; Cuma günü kırmızı elbise giyerek sokağa çıkarsanız ölürsünüz! Söylenen bu söze önce inanmazsınız, ama Cuma günü gelince de, kırmızı elbise giymezsiniz! Ya doğru çıkarsa psikolojisiyle...Fakat size Kur'an'la Peygamberle gönderilen haberler arsında falan günahı işlerseniz cehennemde yanarsınız denir. Buna inanırsınız ama o günahtan da kaçmazsınız, yani yapmazsınız... Bu ne tezattır! " Buna yakın ifadelerle inanç zafiyeti içerisinde bulunan insanın halini gayet güzel, edebi bir şekilde izaha çalışmıştı.İşte bu hadiseler, toplum mühendisleri tarafından tahlil edilen milletimizin zafiyette geldiği durumu tahlil etmek amacına, ya da beyinleri farklı işlerle meşgul edip, "cambaz ipte" senaryolarına yönelik işler olabilir. Millet olarak hep başkalarının gündemiyle uğraşır ve beyinleri işgal edilmiş bir toplum haline getirilmeye çalışılır olduk . Ben kendim denedim. Bana gelen mailleri, mesajları, evrakları çöpe attım, bu saçma zinciri kopardım.Mesajı 11 ya da 25 kişiye yollamadım(!) Büyük aşkım benden nefret etmiyor(!)4 gün içinde kötülük perileri bana zarar falan da vermedi(!) Bırakın Allah aşkına bu saçmalıkları, el âlemin maskarası olmayın!Ben size gerçek olan bir şeyden bahsedeyim mi?"Eğer böyle saçmalıklara alet olmaya devam ederseniz ve vatana millete sahip çıkmazsanız, yakında evlatlarınıza yaşanacak bir ülke bırakamayacaksınız! "Asıl kalplerde ve fikirlerde "vatan millet aşkının" sevdasının seferberliğini başlatın da, bir işe yarasın...