Kul Baki'yi Baki-i Zü'l Celal'e uğurladık.
Bir dostu,
Bir Hak aşığını,
Bir gönül adamını,
Bir dava erini Hakk'a uğurladık.
Ömrünü vatana, millete hizmete adamış, Din-i İslam'ı ömrüne ölçü seçmiş bir fikir ve ideal adamını Rahmet-i Rahman'a uğurladık.
Yaklaşık 20 yılını bir Horasan eri misali, Anadolu'yu karış karış dolaşmaya, ulaştığı her insana, vardığı her yere, vatan sevgisini, millet sevgisini, din ve iman sevgisini aşılamaya ayırmış bir Alpereni, sevdalısı olduğu Rabbine uğurladık.
Cenaze namazını oğlu Ahmet kıldırdı.
Bir evlat için acı ama gurur verici bir haldi o.
Aslında her baba böyle bir sonucu arzu eder.
Sevgili Yaşar hoca sordu:
"Sıratı Müstakim" üzere yaşadığına şahit misiniz?
Binler bir ağız: Şahidiiiiz!
Kitaplarda yüz kişinin şahitliğini Yüce Allah'ın aynen kabul ettiği yazılı.
Siz bir de binlerin, binlerce dualı ağzın şahitliğini düşünün.
Sonra sordu: Nasıl bilirsiniz?
Yine aynı ağızlar; "İyi biliriiiiz!"
Ve son soru, ya da son istek, ya da müminin müminden son ricası:
"Hakkınızı helal ediniz!"
"Helal olsuuun!"
Bir ahret yolcusu için, ebedi yolculuğa çıkmış biri için, bu fani alemde kalmaya değer hiçbir sebep yok artık.
Eskilerin tabiriyle; O artık kubbeyi bağlamıştır.
Ve ahret kapısına doğru yolculuk "tekbirlerle" başlamıştır.
Şanslıydı Baki hoca.
Gönül dünyasının mimarı Mustafa Hayri Öğüt'e komşu olmuştu, yanında Celal Mısır olduğu halde.
Bölgenin güzide hafızları okudu Yasin-i Şerif 'i ve diğer süreleri. Binlerin getirdiği tekbirler onu izledi.
Son duayı Ali Gedik, göz yaşları içinde yaptı.
Nasıl ağlamasın? 70'lerden Kayseri Yüksek İslam'da başlayan ve kesintisiz 35 yıl devam eden bir dostluğun dünyaya ait kısmı bitmişti artık.
Ve "son görev", O'nun ve bizim ve ülkedeki milyonların üstadı Prof. Dr. Haydar Baş hocama aitti.
Gıpta edilecek ne güzel bir sondu o.
Sizi bilmem ama bana da nasip etmesi için bütün gönlümle Allah'a duacıyım.
Yaşarken dikkati çeken yüz güzelliği kat be kat artmıştı Baki hocanın, o büyük kazaya ve kaza sonrası geçirdiği cerrahi operasyona rağmen.
Farklı bir güzellikti o, her kesin çok temenni ettiği son güzellikti.
Hz. Peygamber (as) "ifşa edin" dediği için söyledim, yoksa söylemezdim.
Gitti Baki hoca.
Ellerden gönüllere, gönüllerden de ötelere gitti.
Giden nice yiğitler gibi.
Yiğitçe, mertçe gitti.
Yiğitlerin, mertlerin lehte şahadetiyle gitti.
Milyonların rızasını kazanarak gitti.
Heybesini doldurarak gitti.
"Büyükleri" rehber alarak gitti.
Bu gök kubbede ardından "hoş bir sada" bırakıp "Hüve'l Baki"ye gitti kul Baki.
Makamın cennet olsun.
"Cennet Bahçe"nde nur içinde yat.
Bir dostu,
Bir Hak aşığını,
Bir gönül adamını,
Bir dava erini Hakk'a uğurladık.
Ömrünü vatana, millete hizmete adamış, Din-i İslam'ı ömrüne ölçü seçmiş bir fikir ve ideal adamını Rahmet-i Rahman'a uğurladık.
Yaklaşık 20 yılını bir Horasan eri misali, Anadolu'yu karış karış dolaşmaya, ulaştığı her insana, vardığı her yere, vatan sevgisini, millet sevgisini, din ve iman sevgisini aşılamaya ayırmış bir Alpereni, sevdalısı olduğu Rabbine uğurladık.
Cenaze namazını oğlu Ahmet kıldırdı.
Bir evlat için acı ama gurur verici bir haldi o.
Aslında her baba böyle bir sonucu arzu eder.
Sevgili Yaşar hoca sordu:
"Sıratı Müstakim" üzere yaşadığına şahit misiniz?
Binler bir ağız: Şahidiiiiz!
Kitaplarda yüz kişinin şahitliğini Yüce Allah'ın aynen kabul ettiği yazılı.
Siz bir de binlerin, binlerce dualı ağzın şahitliğini düşünün.
Sonra sordu: Nasıl bilirsiniz?
Yine aynı ağızlar; "İyi biliriiiiz!"
Ve son soru, ya da son istek, ya da müminin müminden son ricası:
"Hakkınızı helal ediniz!"
"Helal olsuuun!"
Bir ahret yolcusu için, ebedi yolculuğa çıkmış biri için, bu fani alemde kalmaya değer hiçbir sebep yok artık.
Eskilerin tabiriyle; O artık kubbeyi bağlamıştır.
Ve ahret kapısına doğru yolculuk "tekbirlerle" başlamıştır.
Şanslıydı Baki hoca.
Gönül dünyasının mimarı Mustafa Hayri Öğüt'e komşu olmuştu, yanında Celal Mısır olduğu halde.
Bölgenin güzide hafızları okudu Yasin-i Şerif 'i ve diğer süreleri. Binlerin getirdiği tekbirler onu izledi.
Son duayı Ali Gedik, göz yaşları içinde yaptı.
Nasıl ağlamasın? 70'lerden Kayseri Yüksek İslam'da başlayan ve kesintisiz 35 yıl devam eden bir dostluğun dünyaya ait kısmı bitmişti artık.
Ve "son görev", O'nun ve bizim ve ülkedeki milyonların üstadı Prof. Dr. Haydar Baş hocama aitti.
Gıpta edilecek ne güzel bir sondu o.
Sizi bilmem ama bana da nasip etmesi için bütün gönlümle Allah'a duacıyım.
Yaşarken dikkati çeken yüz güzelliği kat be kat artmıştı Baki hocanın, o büyük kazaya ve kaza sonrası geçirdiği cerrahi operasyona rağmen.
Farklı bir güzellikti o, her kesin çok temenni ettiği son güzellikti.
Hz. Peygamber (as) "ifşa edin" dediği için söyledim, yoksa söylemezdim.
Gitti Baki hoca.
Ellerden gönüllere, gönüllerden de ötelere gitti.
Giden nice yiğitler gibi.
Yiğitçe, mertçe gitti.
Yiğitlerin, mertlerin lehte şahadetiyle gitti.
Milyonların rızasını kazanarak gitti.
Heybesini doldurarak gitti.
"Büyükleri" rehber alarak gitti.
Bu gök kubbede ardından "hoş bir sada" bırakıp "Hüve'l Baki"ye gitti kul Baki.
Makamın cennet olsun.
"Cennet Bahçe"nde nur içinde yat.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024