Düne kadar "Seçimler 3 Kasım'da yapılacak" diye direten AKP, cumhurbaşkanını dayatamayacağını anlayınca erken seçim kararı almak zorunda kaldı ya... Şimdi Başbakan, bu "zorunlu" kararı bile sanki isteyerek almış gibi bir hava yaratıyor, yetmezmiş gibi bir de muhalefete "Hodri meydan" diyor...Tayyip Erdoğan istediği kadar "mertlik gösterisi" yapsın, yemeyiz artık... Hele hele meydanlara dökülerek iktidarı bu karara zorlayan bilinçli milyonlar hiç yemez!Çünkü AKP bu kararı alsa da almasa da yeni cumhurbaşkanı seçilemediği için zaten zorunlu olarak erken seçime gidilecekti...Onun tek yaptığı, kurnazca bir hamle ile kaçınılmaz seçimi sahiplenmek oldu...Bu "kahramanlık" gösterisi, düpedüz "halkı kandırmak"tır!Seçmeni "aptal" yerine koymaktır!Madem Başbakan erken seçime bu kadar hevesliydi; o zaman neden son dakikaya kadar büyük bir umutla Anayasa Mahkemesi'nin kararını bekledi?Neden kendisinden "erken seçim için garanti isteyen" ANAP Genel Başkanı'na daha bir hafta önce "Hayır" dedi?Bu soruların yanıtı belli:Aslında o ve partisi hiçbir zaman erken seçime gidilmesine sıcak bakmadı. Tek amacı Gül'ü cumhurbaşkanı seçtirip, 3 Kasım'a kadar görevde kalmaktı. Böylece Cumhurbaşkanı Sezer'in engel olduğu devletteki kadrolaşmayı tamamlayacak ve istediği yasaları çıkararak, seçime rahat gidecekti... Hayali buydu!***İktidarın bir diğer "kandırmacası" ise; "Seçmenin önüne çift sandık koyacağız" iddiası...Keşke koyabilseler!Ama ne cumhurbaşkanını halka seçtirmek gibi bir amaçları var onların ne de anayasa değişikliği paketi umurlarında...Zaten isteseler bile; buna yasal olarak "süre" kalmadığını en iyi kendileri biliyor.Neymiş; bu karar bir gecede alınmamış da yıllardır tartıştıkları, çalıştıkları bir düzenlemeymiş...Peki, bunu yer miyiz?Kısacası; boşuna çırpınmayın Sayın Başbakan...Hele düne kadar ağzınıza almadığınız, "Türkiye laiktir, laik kalacak" sloganından hiç medet ummayın... Siz "dram" oyuncususunuz, "komedi" yakışmıyor!Günün sorusuAnayasa Mahkemesi cumhurbaşkanı seçimine ilişkin kararını 2'ye karşı 9 oyla aldı. Karşı oyu veren iki üye de hukukçu değil. Haşim Kılıç, Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, Sacit Adalı ise Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu... CHP'nin itirazını yerinde bulan 9 üyenin tamamı ise hukukçu! Şimdi; bu kararı hukuki bulmayarak eleştiren herkese soruyorum: Eğer hukuk, hukukçuların işiyse, bu kararı tartışmak sizin ne haddinize?Mustafa Mutlu
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.