Dünyanın gözü önünde Türkiye Cumhuriyeti Devletine açık saldırı ve oyun kurulmaktadır. 50 yılı aşkın bir zamandır AB kapılarında oyalayarak Türkiye'den kopardıkları tavizler neticesinde ülkemizde 1923'den bu yana kurmuş olduğumuz fabrika, devlet kuruluşları ve telekominiskasyon dahil her şey yabancılara satıldı.
AB her dönem bir bahane bularak yeni tavizler almaya devam ederek gerçek yüzünü gösterdi. Ancak siyasilerimiz bu yüzü görmemekte çok ısrarcı oldu. Prof. Dr. Haydar Baş Bey, Avrupa açısından değerlendirdiğimizde; AB'nin dağılmaya mahkum olduğunu ifade etmişlerdi. Türkiye açısından bakarsak, AB'ye (bugünkü ismiyle) "Türkiye'yi almazlar" tespitini yapmış ve bu süreçte ülkemizin çok kayıplar vereceğini her fırsatta gündem etmişlerdir.
AB sonrası projeksiyon yapılırsa, AB sisteminin yıkılacağını gelecek çözümün kendisine ait olan Milli Ekonomi Modeli ile olacağını ifade etmişlerdir. Prof. Dr. Haydar Baş, 1987'de Berlin'de yaptığı dünya kamuoyuna dönük konuşmasında, ülkemizi Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET)'ye almayacaklarını geniş geniş anlatmıştı. Haydar Hoca 2005 yılındaki konuşmasında AB'ye ömür biçti ve "10-15 yıl sonra AB dağılacak" dedi. Bu tespitini her fırsatta tekrarladı. Geçen yıllar O'nu hep haklı çıkardı. Süreç esnasında Avrupa Birliği ülkelerinin patır patır çökmeye başladığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Kaynakları tükenen, nüfusu yaşlanan ve para basamayan Avrupa Birliği dağılacak. Bu dağılma AB için bir kaderdir" demişti.
ABD ve NATO ile 65 yıldır beraberiz, müttefikiz. Ülkemizde ne kadar ihtilal oldu ise hepsinin arkasın ABD'nin izleri bulunmaktadır. 1991'de Çekiç Güç, Saddam'dan Kürtleri korumak adı altında kuruldu ancak PKK'ya askeri yardımları aşikar oldu. Haber, soğuk bir kış günü Türkiye'nin gündemine ateş gibi düşmüştü. Cumhurbaşkanı Sözcüsü Kaya Toperi ve Genelkurmay yetkilileri olayı doğruladı. 14 Ocak 1992 günü basında çıkan haberlerde ise, Cudi Dağı'nda kıstırılan PKK'lılara Diyarbakır'dan kalkan ABD helikopterlerinin malzeme attığının, Genelkurmay tarafından tespit edildiği yazıyordu.
ABD'nin, Irak'ta askerimizin başına çuval geçirirmesi gibi yüzlerce ihaneti ile yüzyüze geldik. En son 15 Temmuz 2016'da Fetö'nün kalkışmasının da bir ABD senoryası olduğu ortadadır. 65 yıllık beraberlikte her zaman ihanete uğrayan ülkemiz olmuştur.
Bugün Suriye ve Irak'ta ülkemize düşman olan ABD, PYD ile PKK'ya açıktan destek vermektedir. 1. Körfez Savaşı sırasında Kuzey Irak'ı uçuşa kapatan ve güvenli bölge ilan eden ABD'nin burada bir Kürt devleti kuracağını o yıllarda öngören Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın haklı olduğunu anladığımızda aradan 23 yıl geçmesi gerekmişti.
Demek ki, komplo teorisi diye, yaklaşan bir tehlikeyi görmezden gelmek komplo teorisinin gerçek olmasına yardımcı oluyor. Türkiye hükümetleri Prof. Dr. Baş'ın uyarılarından o günlerde ders alıp gereğini yapsalardı eğer ABD'nin Kürt devleti projesi hep komplo teorisi olarak kalacaktı.
Ders alınmadı ve ABD planları hızla ilerledi ve bugünkü hale geldi.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın modelini uygulayarak O'nun sahip olduğu medeniyete, inanca hayran olan ve de Müslüman olan Ruslar, Prof. Dr. Baş'ın nasıl bir manevi kişilik olduğunu da iyi kavradılar. Prof. Dr. Minin'in, "Bugün dünyada Prof. Dr. Haydar Baş'ın modeli 4 milyarlık bir nüfusa sahip ülkeler (BRICS) tarafından uygulanıyor. Bu tezle dünya yeniden şekilleniyor. Haydar Hocaya bizim de sizin de dünyanın da ihtiyacı var" ifadeleri önemlidir.
Milli Ekonomi Modeli, Kapitalizmin sömürüsü altında çaresiz olan dünya insanlığı için can simidi oldu. Başta Rusya olmak üzere 4 milyar nüfusu kapsayan BRICS ülkeleri MEM'i uygulayarak ekonomik sorunlardan kurtuldular, dünyada söz sahibi oldular. BRICS ülkelerinin liderleri, milletleri adına çözüm arayışında oldukları için MEM'i kendi ülkelerinde uyguladılar. İktidarın ve Cumhurbaşkanımızın şunu anlaması ve kavraması artık şarttır. Ne AB, ne ABD ne de Rus'a ihtiyacımız var, aradığımız kudret Prof. Dr. Haydar Baş'ta mevcuttur.
Türk aciz değidir, kimsenin himayesine ihtiyacı yoktur zaten bu hal Türk'e eziyettir, zulümdür.
AB her dönem bir bahane bularak yeni tavizler almaya devam ederek gerçek yüzünü gösterdi. Ancak siyasilerimiz bu yüzü görmemekte çok ısrarcı oldu. Prof. Dr. Haydar Baş Bey, Avrupa açısından değerlendirdiğimizde; AB'nin dağılmaya mahkum olduğunu ifade etmişlerdi. Türkiye açısından bakarsak, AB'ye (bugünkü ismiyle) "Türkiye'yi almazlar" tespitini yapmış ve bu süreçte ülkemizin çok kayıplar vereceğini her fırsatta gündem etmişlerdir.
AB sonrası projeksiyon yapılırsa, AB sisteminin yıkılacağını gelecek çözümün kendisine ait olan Milli Ekonomi Modeli ile olacağını ifade etmişlerdir. Prof. Dr. Haydar Baş, 1987'de Berlin'de yaptığı dünya kamuoyuna dönük konuşmasında, ülkemizi Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET)'ye almayacaklarını geniş geniş anlatmıştı. Haydar Hoca 2005 yılındaki konuşmasında AB'ye ömür biçti ve "10-15 yıl sonra AB dağılacak" dedi. Bu tespitini her fırsatta tekrarladı. Geçen yıllar O'nu hep haklı çıkardı. Süreç esnasında Avrupa Birliği ülkelerinin patır patır çökmeye başladığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Kaynakları tükenen, nüfusu yaşlanan ve para basamayan Avrupa Birliği dağılacak. Bu dağılma AB için bir kaderdir" demişti.
ABD ve NATO ile 65 yıldır beraberiz, müttefikiz. Ülkemizde ne kadar ihtilal oldu ise hepsinin arkasın ABD'nin izleri bulunmaktadır. 1991'de Çekiç Güç, Saddam'dan Kürtleri korumak adı altında kuruldu ancak PKK'ya askeri yardımları aşikar oldu. Haber, soğuk bir kış günü Türkiye'nin gündemine ateş gibi düşmüştü. Cumhurbaşkanı Sözcüsü Kaya Toperi ve Genelkurmay yetkilileri olayı doğruladı. 14 Ocak 1992 günü basında çıkan haberlerde ise, Cudi Dağı'nda kıstırılan PKK'lılara Diyarbakır'dan kalkan ABD helikopterlerinin malzeme attığının, Genelkurmay tarafından tespit edildiği yazıyordu.
ABD'nin, Irak'ta askerimizin başına çuval geçirirmesi gibi yüzlerce ihaneti ile yüzyüze geldik. En son 15 Temmuz 2016'da Fetö'nün kalkışmasının da bir ABD senoryası olduğu ortadadır. 65 yıllık beraberlikte her zaman ihanete uğrayan ülkemiz olmuştur.
Bugün Suriye ve Irak'ta ülkemize düşman olan ABD, PYD ile PKK'ya açıktan destek vermektedir. 1. Körfez Savaşı sırasında Kuzey Irak'ı uçuşa kapatan ve güvenli bölge ilan eden ABD'nin burada bir Kürt devleti kuracağını o yıllarda öngören Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın haklı olduğunu anladığımızda aradan 23 yıl geçmesi gerekmişti.
Demek ki, komplo teorisi diye, yaklaşan bir tehlikeyi görmezden gelmek komplo teorisinin gerçek olmasına yardımcı oluyor. Türkiye hükümetleri Prof. Dr. Baş'ın uyarılarından o günlerde ders alıp gereğini yapsalardı eğer ABD'nin Kürt devleti projesi hep komplo teorisi olarak kalacaktı.
Ders alınmadı ve ABD planları hızla ilerledi ve bugünkü hale geldi.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın modelini uygulayarak O'nun sahip olduğu medeniyete, inanca hayran olan ve de Müslüman olan Ruslar, Prof. Dr. Baş'ın nasıl bir manevi kişilik olduğunu da iyi kavradılar. Prof. Dr. Minin'in, "Bugün dünyada Prof. Dr. Haydar Baş'ın modeli 4 milyarlık bir nüfusa sahip ülkeler (BRICS) tarafından uygulanıyor. Bu tezle dünya yeniden şekilleniyor. Haydar Hocaya bizim de sizin de dünyanın da ihtiyacı var" ifadeleri önemlidir.
Milli Ekonomi Modeli, Kapitalizmin sömürüsü altında çaresiz olan dünya insanlığı için can simidi oldu. Başta Rusya olmak üzere 4 milyar nüfusu kapsayan BRICS ülkeleri MEM'i uygulayarak ekonomik sorunlardan kurtuldular, dünyada söz sahibi oldular. BRICS ülkelerinin liderleri, milletleri adına çözüm arayışında oldukları için MEM'i kendi ülkelerinde uyguladılar. İktidarın ve Cumhurbaşkanımızın şunu anlaması ve kavraması artık şarttır. Ne AB, ne ABD ne de Rus'a ihtiyacımız var, aradığımız kudret Prof. Dr. Haydar Baş'ta mevcuttur.
Türk aciz değidir, kimsenin himayesine ihtiyacı yoktur zaten bu hal Türk'e eziyettir, zulümdür.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Gökhan Demir / diğer yazıları
- ABD ve İsrail’i gölgede bıraktılar… / 28.10.2024
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020