Nasıl bir medya?

Bir yanda din düşmanı muhalif medya, bir yanda AKP'yi din sanan yandaş medya. Türkiye'nin ihtiyacı olan ise sonuna kadar milli bir medya yani Meltem medya. İşte Türkiye'nin medya tablosu.

* * *

Geride bıraktığımız kurban bayramında bu durum bir kez daha tescillendi. Önce muhalif medyaya bakalım. Yine dini bir vecibe olan kurbanı dillerine doladılar. Sanki hayatlarında hiç et yemiyorlamış gibi hayvan katliamı yorumları yaptılar, sahte birer hayvan hakları savunuculuğuna soyundular. "Hac bu sene de kurban bayramına denk geldi" diyen bu kesim bu sefer de kurbanların sabah ezanıyla birlikte kesildiğini yazdı. İçinde yaşadıkları topluma ve inançlarına bu kadar yabancı olan bu medyanın hükümete yönelik muhalefetinin temeli de din kaynaklı. AKP'yi dindar sanan bu medya din düşmanlığını öne çıkaran yayın anlayışıyla hareket ediyor. Oysa ortada ne sandıkları gibi dindar bir AKP var ne de ortaya koydukları gibi bir öcü din. Aslında bu grup gazetesiyle, televizyonuyla, internet sitesiyle AKP'nin en büyük şansı. Yaptıkları yayınlarla, attıkları manşetlerle AKP'ye koltuk değneği oluyorlar.

* * *

Din düşmanı muhalif medya her ne hikmet ise yaptıkları muhalefet ile AKP'ye can simidi olurken bir de yandaş medya var. Yandaş medya da AKP'yi din sanıyor. Sözde muhafazakâr televizyon ve gazeteler hükümetin attığı her adımda bir hikmet (!) arıyor, yapılan yanlışları vatandaşa sahte bir ambalajla sunuyor. Kurban bayramında yandaş medyanın hali de ibretlikti. Yine aile kurumunu dinamitleyen sapık diziler, bayram günü dansöz oynatmalar, insanların itikadını yerle bir edecek sözde dini diziler vs. Yandaş medyanın en tehlikeli kanadı ise muhafazar (!) kanadı. Dini, diyaneti ekranlarından eksik etmeyen, daha doğrusu yüce dinimizi istismardan vazgeçmeyen bu kesim adeta 3 maymunu oynuyor. Hükümetin zinayı ve domuz etinin satışını serbest bırakması karşısında, kiliseler açması karşısında, faiz bir dünya gerçeğidir savunması karşısında, haçlı projelerinde taşeronluk yapılması karşısında bu Müslüman (!) medya kör, sağır ve dilsiz. Örnekleri elbette çoğaltmak mümkün. O kadar mümkün ki, değil köşe yazısı buradan kapsamlı bir kitap bile çıkar. Meramımızı anlatması bakımından bu kadarı yeterlidir sanırım.

* * *

 Şimdi gelelim yazımızın başında da ifade ettiğimiz gibi Türkiye'nin ihtiyacı olan medya tarzına. Türkiye'nin milli ve manevi değerlere sonuna kadar bağlı, ülkesinin çıkarlarını her şeyin üstünde tutan bir medya anlayışına ihtiyacı var. Mesela, madenlerin yabancıya satışına hayır derken bu madenlerin milli çıkarlara uygun olarak nasıl kullanılacağını da gösteren, terörle müzakere yerine mücadele derken terörün nasıl sona ereceğini de ortaya koyan bir medya anlayışı, "dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzdür" diyen bir medya anlayışı... Ve bu anlayış kabul etseniz de etmeseniz de sadece ve sadece kurulduğu ilk günden bu yana bu çizgiden zerre taviz vermeyen Meltem Medya grubunda var. İyi ki varsın Meltem Medya.