Resulullah (sav) buyurmuştur ki: "Kulların içinde bulunduğu hiçbir gün yoktur ki, iki melek inip de bunlardan birisi, 'Allah'ım hayır harcamada bulunanın malının devamını ver.' diğeri de, "Allah'ım eli sıkı olanın da malının telefini ver.' demesin".
Ebu hureyre (ra) Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"Kulların içinde bulunduğu hiçbir gün yoktur ki, iki melek inip de bunlardan birisi, "Allah'ım hayır harcamada bulunanın malının devamını ver" diğeri de, " Allah'ım eli sıkı olanın da malının telefini ver" demesin." (Buhari, Müslim).Abdullah b. Mesud (ra) Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ancak iki şeyde hasetlik vardır ki, bunlar: Bir adam ki, Allah ona mal vermiş, o da malı hak yolda tüketmiştir. Yine bir adam ki Allah ona hikmet vermiş, o da bu hikmetle hükmeder ve bu hikmeti öğretir."(Buhari, Müslim). Yine Abdullah b. Mesud (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Hanginize varisi olduğu mal kendi malından daha sevimlidir?. "Ashab dedi ki: "Ya Rasulellah bizden hiçbiri yoktur ki, kendi malı ona sevimli olmasın" dedi. O da şöyle buyurdu: "Onun malı hayatındayken (hayır yollarına) sunduğudur. Varisin malı da (hayır yoluna sunmayıp) geriye bıraktığıdır. " (Buhari).Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Ey Muaz sana dua edebileceğin bir dua öğreteyim mi?.Eğer üzerinden Sabır Dağı kadar borç olsa Allah onu senden ödetir. Ey Muaz Allah'a şöyle dua et: "Kul Allahümme Malike'l Mülki tü'ti'l-mülke men teşâu ve tuizzü men teşâu ve tuzillü men teşâu biyedike'l- Hayri inneke ala Külli şey in Kadir. Tulicu'l-Leyle fi'n-Nehari ve tulicu'n-Nehari fi'l-Leyl. Ve tuhricu'l-Meyyite mine'l-Hayy ve türziku men teşâu biğayri hisab. Rahmane'd-Dünya ve'l-Ahirati ve Rahime huma tu'timen teşâu minha ve temneu menteşau, irhamni rahmeten tuğnini biha an Rahmeti men sivâke." (Taberani). Abdullah b. Amr b. el-As (ra) bir adamın Rasulullah (sav)'e şöyle sorduğunu rivayet etmiştir: "Müslümana yakışır amelin hangisi daha hayırlıdır?. " O da şöyle buyurur: "Yemek yedirirsin, selamı da tanıdığına ve tanımadığına verirsin." (Buhari, Müslim).Resulullah (sav) buyurmuştur ki, "Mirac Gecesi'nde İbrahim (as) ile karşılaştım, Bana şöyle dedi: "Ey Muhammed ümmetine benden selam söyle ve şunu bildir ki; Cennet'in toprağı çok hoştur, suyu tatlıdır, arazisi düzdür (çakıllı tümsekli değildir). Onun ağacı da: 'Sübhanellahi vel Hamdülillahi vela İlahe İllallahü vallahü Ekber' dir"
RAHMETEN Lİ'L-ÂLEMÎN HZ. MUHAMMED (SAV) / Prof. Dr. Haydar BAŞ'ın kaleminden Gönül Sohbetleri
Ebu hureyre (ra) Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"Kulların içinde bulunduğu hiçbir gün yoktur ki, iki melek inip de bunlardan birisi, "Allah'ım hayır harcamada bulunanın malının devamını ver" diğeri de, " Allah'ım eli sıkı olanın da malının telefini ver" demesin." (Buhari, Müslim).Abdullah b. Mesud (ra) Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ancak iki şeyde hasetlik vardır ki, bunlar: Bir adam ki, Allah ona mal vermiş, o da malı hak yolda tüketmiştir. Yine bir adam ki Allah ona hikmet vermiş, o da bu hikmetle hükmeder ve bu hikmeti öğretir."(Buhari, Müslim). Yine Abdullah b. Mesud (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Hanginize varisi olduğu mal kendi malından daha sevimlidir?. "Ashab dedi ki: "Ya Rasulellah bizden hiçbiri yoktur ki, kendi malı ona sevimli olmasın" dedi. O da şöyle buyurdu: "Onun malı hayatındayken (hayır yollarına) sunduğudur. Varisin malı da (hayır yoluna sunmayıp) geriye bıraktığıdır. " (Buhari).Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Ey Muaz sana dua edebileceğin bir dua öğreteyim mi?.Eğer üzerinden Sabır Dağı kadar borç olsa Allah onu senden ödetir. Ey Muaz Allah'a şöyle dua et: "Kul Allahümme Malike'l Mülki tü'ti'l-mülke men teşâu ve tuizzü men teşâu ve tuzillü men teşâu biyedike'l- Hayri inneke ala Külli şey in Kadir. Tulicu'l-Leyle fi'n-Nehari ve tulicu'n-Nehari fi'l-Leyl. Ve tuhricu'l-Meyyite mine'l-Hayy ve türziku men teşâu biğayri hisab. Rahmane'd-Dünya ve'l-Ahirati ve Rahime huma tu'timen teşâu minha ve temneu menteşau, irhamni rahmeten tuğnini biha an Rahmeti men sivâke." (Taberani). Abdullah b. Amr b. el-As (ra) bir adamın Rasulullah (sav)'e şöyle sorduğunu rivayet etmiştir: "Müslümana yakışır amelin hangisi daha hayırlıdır?. " O da şöyle buyurur: "Yemek yedirirsin, selamı da tanıdığına ve tanımadığına verirsin." (Buhari, Müslim).Resulullah (sav) buyurmuştur ki, "Mirac Gecesi'nde İbrahim (as) ile karşılaştım, Bana şöyle dedi: "Ey Muhammed ümmetine benden selam söyle ve şunu bildir ki; Cennet'in toprağı çok hoştur, suyu tatlıdır, arazisi düzdür (çakıllı tümsekli değildir). Onun ağacı da: 'Sübhanellahi vel Hamdülillahi vela İlahe İllallahü vallahü Ekber' dir"
RAHMETEN Lİ'L-ÂLEMÎN HZ. MUHAMMED (SAV) / Prof. Dr. Haydar BAŞ'ın kaleminden Gönül Sohbetleri
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.