Müslüman mülteci çocuklar devşiriliyor
Avrupa'da bulunan 150 bin refakatsiz mülteci çocuktan 12 bininin kayıp olduğunu dile getiren Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkanı Uğur Yıldırım, "3 bin de kadın kayıp. Bunlar, hangi organ mafyasının, hangi fuhuş mafyasının elinde bilmiyoruz. Bu insanlar devşiriliyor" dedi
03.06.2016 00:00:00
HABER MERKEZİ
Uluslararası Mülteci Hakları Derneği'nin Avrupa'daki mülteci kamplarına dair gözlemleri içeren "Umuda kapanan kapı, Avrupa'nın mültecilere bakışı" raporu basınla paylaşıldı. Basın toplantısında konuşan Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkanı Uğur Yıldırım; Almanya, Fransa, Belçika ve Hollanda'yı ziyaret edip buradaki mültecilerin durumlarını incelediklerini anlattı.
Avrupa'ya geçen 12 bin çocuk kayıp
Avrupalıların kendi insan gücüyle yapamadıklarını mülteciler üzerinden yapmak istediğini söyleyen Yıldırım, şöyle devam etti: "Almanya, dünyanın en fazla yaşlı nüfusa sahip 2. ülkesi. Bu yüzden mülteciler için kıstasları var. Öncelikli olarak makbul mülteci istiyorlar, yani okumuş nitelikli, yetenekli, genç olsun istiyorlar. Türkiye'de mesela mültecilerin yüzde 54'ü, 18 yaş altı çocuklar, Almanya'ya gittiğinizde ise çoğunluğun erkek ve genç olduğunu görüyorsunuz. Şöyle bir baktığınızda, hastaların, yaşlıların, özürlülerin, dil bilmeyenlerin Türkiye'de kaldıklarını, beklentisi yüksek olanların ise Avrupa'ya yöneldiğini görüyoruz. Avrupa'nın doktorları, mühendisleri, öğretmenleri çok net şekilde istediğini biliyoruz. Refakatsiz çocukları istiyorlar. Türkiye'de yaklaşık 53 bin refakatsiz çocuk var. Avrupa'da ise 150 bin refakatsiz çocuk var. Refakatsiz çocuk, hukuken velisi olmayan çocuk demek. Bu çocuklardan 12 bininin de kayıp olduğunu, Avrupa kendisi resmi rakamlarla açıkladı."
3 bin kadın kayıp
Yıldırım, bu çocukların kaydı yapıldıktan sonra kaybolduğuna dikkati çekerek, "Yolda öleni, kalanı, kaybolanı söylemiyorum. 3 bin de kadın kayıp. Bunlar, hangi organ mafyasında, hangi fuhuş mafyasında, bilmiyoruz. Avrupa'da birçok yerde gay, lezbiyen, trans çiftler, aile olarak kabul ediliyor. Bunların da çocuk yapmaları biyolojik olarak mümkün olmadığı için çocuk edinebiliyorlar, bunlar mülteci çocuklar da olabiliyor. Almanya mülteci çocukları evlat edinenlere, 900 Euro aylık veriyor. Fakat bu ciddi şekilde ahlaki dejenerasyona neden oluyor. İnsan unsurunun devşirildiğini görmemek mümkün değil. Müslüman ailelerden evlat edinenler ise yok denecek kadar az" değerlendirmesinde bulundu.
Haç takan mülteciler!
Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkanı Uğur Yıldırım, başı kapalı olup haç şeklinde kolye takanları gördüklerini dile getirerek, "Bu, aslında bu bulunduğu ülkeye şirin görünmek çabası. Orada devlet korumasa, mültecilerin durumu harap olur, Türkiye'de ise mesela tam aksine kışın toplanır evsizler, spor salonlarına sonra serbest bırakılırlar fakat halkımız kucak açar. Orada görüştüğümüz mülteciler de o yüzden pek dışarıya çıkmadıklarını, tedirgin olduklarını söylediler" diye konuştu. Yıldırım, Avrupa'daki kamplarda sadece Suriyelilerin kalmadığını, Avrupa'nın kabul ettiği mülteci sayısının da dünyadaki çoğu ülkenin kabul ettiği sayıdan daha az olduğunu söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "28 ülkenin oluşturduğu AB'de 1 milyon mülteci geçişi olduğu söyleniyor fakat dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan Bangladeş'te bile 1.5 milyon Arakanlı mülteci var. Ama bu gerçekliği Avrupa'da biraz daha fazla görüyorsunuz. Çünkü o kampların sadece Suriyeliler'den oluşmadığını, Eritrelilerin, Afganların, Somalililerin, Cibutililerin yani değişik yerlerden farklı insanların olduğunu görüyoruz. Balkanlar'dan gelenleri de görüyoruz. Avrupa'daki mülteci sayısında Balkanlılar da var. Hani 1 milyon mülteci dendiğinde bu çok farklı milletlerden oluşuyor ama Suriyeli mülteci dediğimizde bu sayı çok çok aşağılarda, 350-400 bin dolayında."
Uluslararası Mülteci Hakları Derneği'nin Avrupa'daki mülteci kamplarına dair gözlemleri içeren "Umuda kapanan kapı, Avrupa'nın mültecilere bakışı" raporu basınla paylaşıldı. Basın toplantısında konuşan Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkanı Uğur Yıldırım; Almanya, Fransa, Belçika ve Hollanda'yı ziyaret edip buradaki mültecilerin durumlarını incelediklerini anlattı.
Avrupa'ya geçen 12 bin çocuk kayıp
Avrupalıların kendi insan gücüyle yapamadıklarını mülteciler üzerinden yapmak istediğini söyleyen Yıldırım, şöyle devam etti: "Almanya, dünyanın en fazla yaşlı nüfusa sahip 2. ülkesi. Bu yüzden mülteciler için kıstasları var. Öncelikli olarak makbul mülteci istiyorlar, yani okumuş nitelikli, yetenekli, genç olsun istiyorlar. Türkiye'de mesela mültecilerin yüzde 54'ü, 18 yaş altı çocuklar, Almanya'ya gittiğinizde ise çoğunluğun erkek ve genç olduğunu görüyorsunuz. Şöyle bir baktığınızda, hastaların, yaşlıların, özürlülerin, dil bilmeyenlerin Türkiye'de kaldıklarını, beklentisi yüksek olanların ise Avrupa'ya yöneldiğini görüyoruz. Avrupa'nın doktorları, mühendisleri, öğretmenleri çok net şekilde istediğini biliyoruz. Refakatsiz çocukları istiyorlar. Türkiye'de yaklaşık 53 bin refakatsiz çocuk var. Avrupa'da ise 150 bin refakatsiz çocuk var. Refakatsiz çocuk, hukuken velisi olmayan çocuk demek. Bu çocuklardan 12 bininin de kayıp olduğunu, Avrupa kendisi resmi rakamlarla açıkladı."
3 bin kadın kayıp
Yıldırım, bu çocukların kaydı yapıldıktan sonra kaybolduğuna dikkati çekerek, "Yolda öleni, kalanı, kaybolanı söylemiyorum. 3 bin de kadın kayıp. Bunlar, hangi organ mafyasında, hangi fuhuş mafyasında, bilmiyoruz. Avrupa'da birçok yerde gay, lezbiyen, trans çiftler, aile olarak kabul ediliyor. Bunların da çocuk yapmaları biyolojik olarak mümkün olmadığı için çocuk edinebiliyorlar, bunlar mülteci çocuklar da olabiliyor. Almanya mülteci çocukları evlat edinenlere, 900 Euro aylık veriyor. Fakat bu ciddi şekilde ahlaki dejenerasyona neden oluyor. İnsan unsurunun devşirildiğini görmemek mümkün değil. Müslüman ailelerden evlat edinenler ise yok denecek kadar az" değerlendirmesinde bulundu.
Haç takan mülteciler!
Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkanı Uğur Yıldırım, başı kapalı olup haç şeklinde kolye takanları gördüklerini dile getirerek, "Bu, aslında bu bulunduğu ülkeye şirin görünmek çabası. Orada devlet korumasa, mültecilerin durumu harap olur, Türkiye'de ise mesela tam aksine kışın toplanır evsizler, spor salonlarına sonra serbest bırakılırlar fakat halkımız kucak açar. Orada görüştüğümüz mülteciler de o yüzden pek dışarıya çıkmadıklarını, tedirgin olduklarını söylediler" diye konuştu. Yıldırım, Avrupa'daki kamplarda sadece Suriyelilerin kalmadığını, Avrupa'nın kabul ettiği mülteci sayısının da dünyadaki çoğu ülkenin kabul ettiği sayıdan daha az olduğunu söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "28 ülkenin oluşturduğu AB'de 1 milyon mülteci geçişi olduğu söyleniyor fakat dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan Bangladeş'te bile 1.5 milyon Arakanlı mülteci var. Ama bu gerçekliği Avrupa'da biraz daha fazla görüyorsunuz. Çünkü o kampların sadece Suriyeliler'den oluşmadığını, Eritrelilerin, Afganların, Somalililerin, Cibutililerin yani değişik yerlerden farklı insanların olduğunu görüyoruz. Balkanlar'dan gelenleri de görüyoruz. Avrupa'daki mülteci sayısında Balkanlılar da var. Hani 1 milyon mülteci dendiğinde bu çok farklı milletlerden oluşuyor ama Suriyeli mülteci dediğimizde bu sayı çok çok aşağılarda, 350-400 bin dolayında."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.