Dedikoduların uluorta konuşulması da, cemiyetlerde huzursuzluklara sebep olmaktadır.... Hakkını müdafaa edemeyen insanlar üzülmektedirler. Gücü kuvveti olanların ise, dedikodusu yapılmamakta hatta, onlardan korkulduğu için, zalim bile olsalar, medhü senaları yapılmaktadır, Bu da cemiyetlerin en büyük hastalıklarından biridir. İfk Olayı bize, her olayı istismar edeeceğini, şüpheye mahal veren her işten dolayı bir fitne çıkaracaklarını anlatır. Hiçbir müminin kalbine gelmeyen şeyler, münafıkların kalbine gelir. Ahzab Sûresi 6. Ayette buyurulduğu gibi; "Peygamberimizin (sav) mübarek zevceleri, müminlerin anasıdır". Peygamberimizden sonra dahi, zevcelerinden herhangi biriyle nikahlanmak, kat'i surette yasaklanmıştır. Bu açık hükümler karşısında, Allah'a ve Resulüne gerçekten iman etmiş bir Müslümanın, gerek Peygamberimizin sağlığında, gerek irtihallerinden sonra, zevcelerinden birine, değil kötü gözle bakması, böyle bir kötülüğü kalbinden geçirmesi bile düşünülemez. İşte, böyle kötülükleri ancak münafıklar düşünebilir. Müminlerin aklına gelmeyen bu tür fesatlıklar, ancak münafıklarınkalbine gelir.Yine, İfk Olayı bize, münafıkların tabii ve zaruri olayları bile dedikodu yapacaklarını gösterir. Peygamberimizin zevcesini; örtüsüne bürünmüş ve yapayalnız uyuyakalmış görünce; onu hürmetle deveye bindirmek, aslında orada bulunan her Müslümanın en tabii bir görevi idi. Kim olsa bunu yapacaktı. Aslında bunu yapmak değil, yapmamak büyük bir suç olurdu.Hz. Aişe'nin (ra), Yüce Allah'ın Kitabı Kur'an ile berat ettirilmesi, Onun üstünlüğünü gösterir. Dünyada hiçbir iftira, böyle bir şekilde yok edilmemiştir. Bu beraat ettirilişte, büyük bir üstünlük ve fazilet vardır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.