Atatürk Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Müdürü Prof. Dr. Selami Kılıç, "Misyonerlik faaliyetleri olmasaydı, bugün çeşitli platformlarda Türkiye'nin önüne çıkan Ermeni meselesi de olmazdı" dedi. Kılıç, Bursa Erzurum Dernekleri Federasyonu (BEDFE) tarafından düzenlenen "Misyonerlik ve Ermeni Meselesi" konulu panelde, Türkiye'deki misyonerlik faaliyetlerinin geçmişte olduğu gibi günümüzde de sürdüğünü söyledi.
Temel amaç Türkiye'yi parçalamak
Misyonerlik faaliyetlerinin temel amacının Türkiye'yi parçalamak olduğunu belirten Kılıç, misyonerlik çalışmalarının yaygın olarak 17. Yüzyıl'da Protestan papazlar aracılığıyla yapılmaya başlandığını bildirdi. Kılıç, Osmanlı İmparatorluğu'nun müttefiki olan Almanya'nın da, o dönemde doğuya yayılma politikası doğrultusunda Anadolu'da, özellikle Şanlıurfa ve Diyarbakır'da misyonerlik yaptığını hatırlatarak, Almanya'nın sömürgecilik faaliyetlerinde geç kaldığını dile getirdi. Kılıç, şunları söyledi: "Doğuya yayılmak için de en uygun yer Osmanlı topraklarıydı. Bunun için Osmanlı ile yakınlaşmışlar ve bu emelleri için bölgede çeşitli çalışmalarda bulunmuşladır. Bunu hem din adamları hem de subayları aracılığıyla yapmışlardır. Türk ve Alman kaynaklarına bakılarak 1. Dünya Savaşı'nın yeniden yazılması gerekir. (Biz bu savaşa niye girdik, sonucunda neler yaşadık?) Bunların cevabı söz konusu kaynaklarda görülebilir."
Temel amaç Türkiye'yi parçalamak
Misyonerlik faaliyetlerinin temel amacının Türkiye'yi parçalamak olduğunu belirten Kılıç, misyonerlik çalışmalarının yaygın olarak 17. Yüzyıl'da Protestan papazlar aracılığıyla yapılmaya başlandığını bildirdi. Kılıç, Osmanlı İmparatorluğu'nun müttefiki olan Almanya'nın da, o dönemde doğuya yayılma politikası doğrultusunda Anadolu'da, özellikle Şanlıurfa ve Diyarbakır'da misyonerlik yaptığını hatırlatarak, Almanya'nın sömürgecilik faaliyetlerinde geç kaldığını dile getirdi. Kılıç, şunları söyledi: "Doğuya yayılmak için de en uygun yer Osmanlı topraklarıydı. Bunun için Osmanlı ile yakınlaşmışlar ve bu emelleri için bölgede çeşitli çalışmalarda bulunmuşladır. Bunu hem din adamları hem de subayları aracılığıyla yapmışlardır. Türk ve Alman kaynaklarına bakılarak 1. Dünya Savaşı'nın yeniden yazılması gerekir. (Biz bu savaşa niye girdik, sonucunda neler yaşadık?) Bunların cevabı söz konusu kaynaklarda görülebilir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.