Basına bomba gibi düşen "Gülen'den misyoner okuluna 2 milyon dolar yardım" haberinden sonra farklı kesimlerden farklı yorumlar geldi. Daha sonra haber yalanlandı, ya da örtüldü.(!) Sabah gazetesi kaynak gösterilerek verilen haber şu şekilde idi:Gülen'den papaz okuluna bağışHartford Seminary'nin internet sitesinde bağış "Türk dini liderden 2 milyon dolarlık bağış" başlığıyla duyuruldu. Hartford Seminary Halkla İlişkiler Müdürü David S. Barrett okullarının tarihinde ilk defa müslüman bir cemaatten bu kadar büyük bağış aldığını belirterek, Fethullah Gülen'den "Din alimi ve Türk dini lider" olarak bahsetti.'Barış için verdim'Türkiye'deki Fatih Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyesi Ali Bayram, 2 milyon dolarlık bağışın İslam'ın yanlış anlaşılmasını önlemek üzere Modern İslam Kürsüsü kurulması için verildiğini söyledi. Bayram şunları kaydetti: "Bu umarım sıradan bir iş anlaşması olarak anlaşılmıyordur. Modern İslam Kürsüsü, birçok farklı dinden insanın barış için bir araya geldiği bir yer." Yeni kurulacak Modern İslam Kürsüsü, Papaz Okulu'nun İslam ve Hiristiyan-Müslüman İlişkileri bölümünde araştırma yapacak. Hartford Seminary, 1833 yılında Amerika'nın Connecticut eyaletinde kuruldu, Kuzey Amerika'daki 230 Hıristiyan misyoner okullarından en eskisi. Bir zamanlar Papaz yetiştiren bu misyoner okulu, 1970'li yıllardan bu yana Hıristiyan-Müslüman diyaloğunu savunuyor. Fakültede sadece rahipler değil cezaevlerinde istihdam edilmek üzere imamlar da yetiştiriliyor. Bu konuda Islamic Society of North America (ISNA) ile işbirliği yapıyor.Ben misyoner okuluna bağış meselesine farklı bir açıdan bakmak istiyorum: Haberi yayınlayan internet haber sitesinde yüzlerce yorumlar yapıldı. Duyarlı vatandaşlarımızın yanında meseleye sözüm ona olumlu açıdan yaklaştığını zanneden bazı yorumcuların nasıl bir psikoloji sergilediklerini ve gelinen noktanın vahametini anlamamız açısından, yapılan yorumlardan bazılarını sizlerle paylaşmak istedim. "Hoca efendinin tek başına çıkmış olduğu bu nurlu yolda bugün milyonlarca insan vardır. Eğer bu yolda belirlenmiş bir strateji varsa bilinmeli ki bu ALLAH (c.c.) rızası için yapılmıştır. Bu tip hadiseleri yüzeysel olarak değerlendirmektense derinliğini düşünmek ve sadece hadiseyi değil tamamen hareket tarzı içinde genel bir değerlendirme yapmak daha uygun olur. Selam ve Dua ile" "Bu para doğru ve yanlışın ayırt edilmesi için bir misyoner okulunda KURS açmak için bağışlanmıştır""Keşke Hoca efendinin ufkunu anlayabilseydik. Keşke bu günün sorunların herhangi bir dine mensup olmamaktan kaynaklandığını düşünebilecek kadar beynimiz olsaydı. Heyhat. Hoca efendiye Hıristiyan dostu diyenler keşke bir gece seccadesini gözyaşlarıyla ıslatabilen insanlar olsaydı. Eğer hoca Hıristiyansa cehenneme gider. Ama biz onunla Cehenneme gitmeye razıyız.""Şunu unutmayın bu konu da tamamen kuran ve sünnete uygundur. Basit bir ilmihali bile açsanız orada göreceksiniz Müslüman olma ihtimali olan kimselere zekât verilir diye. Demek ki oradaki ortamda öyle bir ortam inşallah imanlarına vesile olunabilir.""O yaptıysa doğrudur Sonradan anlayacağız ne kadar doğru olduğunu. Biraz aklı olan anlar, Gülen onlara bu kadar parayı karşılıksız verecek kadar akılsız değil ki. Belki de milyar dolarlarla ölçülemeyecek fayda sağlanacak, bekleyip göreceğiz." Yukarıdaki yorumlar dini İslam olan milletimizin evlatlarının diyalog söylemleriyle ne hale getirildiklerini anlamamız için yeterlidir sanırım. İslam'da böyle bir anlayışın ne Kur'an ne de sünnet açısından bir kıymeti olmamasına rağmen yapılan yanlışın destek bulması çok üzücü bir davranıştır.Hadis-i Şerifte "ümmetim yanlışta ittifak etmez" düsturu gereği yanlış olan bir fiilin kendi taraftarı bile olsa mutlaka tenkit edilmesi gerekmektedir. Bu bir erdemliliktir. Ama maalesef yapılan yanlışa kendilerince kılıf uydurmaya çalışıp, daha sonrada güya haberin uydurma olduğu iddiasıyla; "zaten belliydi bu haber yalanmış, zaten bizim hocamız böyle bir şey yapmaz "mantığı sergilenmeye kalkışıldı. Yazık! Nerede kaldı "ehlisünnet ölçüsü" başkası yaparsa yanlış, benimki yaparsa doğru...İman nazarı noktasında yapılan bu yanlışlıklar, kişiyi imanından eder. Allah(cc) milletimizin imanına zeval vermek isteyenlere fırsat vermesin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- İdeal Türk genci ‘ırkçı değil milliyetçi olacak’ / 01.05.2025
- İdeal Türk genci ‘fundamentalist olmayacak dindar olacak’ / 30.04.2025
- Önemli olan sistem mi, insan mı? / 29.04.2025
- Gençler güçlerini doğru adreste birleştirmelidir / 28.04.2025
- Gençlik mutlaka siyasetle uğraşmalıdır / 27.04.2025
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İdeal Türk genci ‘fundamentalist olmayacak dindar olacak’ / 30.04.2025
- Önemli olan sistem mi, insan mı? / 29.04.2025
- Gençler güçlerini doğru adreste birleştirmelidir / 28.04.2025
- Gençlik mutlaka siyasetle uğraşmalıdır / 27.04.2025
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025