Milletimizin sabrı kalmamıştır

Siyaset cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklanmışken, 4 günde 14 şehit veren Türk halkı artık gereğinin yapılmasını bekliyor.  Barzani'nin açıklamaları arka arkaya yayınlana dursun, hükümet kanadı vermesi gereken tepkiden çok uzak, pasif siyaset izliyor. "Türkiye'nin Kerkük'e müdahalesi durumunda kendilerinin de Diyarbakır ve diğer kentlere ilişkin işlere karışacakları" şeklinde haddi aşan açıklamalarına dün "Türk ordusu Saddam'dan güçlü değil" beyanatları eklendi. Türk makamlarının ve özellikle dış işlerinin ilk açıklamanın hemen ardından derhal bir çıkış yapması beklenirken, 2 gün süren bir sessizliğin ardından öğrendiğimiz kadarıyla durum sadece ABD ile müzakere edilmiş.Türkiye Cumhuriyeti devleti bağımsızdır ve bağımsız bir devletin dış siyasetinden beklenen, ülke bütünlüğümüzü tehdit eden durumlarda başka bir devletten akıl veya icazet alarak hareket etmek değildir.Ama iktidara gelmeleri dahi, icazetle olan AKP attığı her adımda ABD'den "olur" almak  zorundaymışcasına hareket etmektedir.  "İzin vermiyorlar" diyerek sınır ötesi harekata kalkışamayan hükümet, her gün onlarca şehit veren Türk halkının gözyaşlarını görmezlikten geliyor.Parçalanmış Türkiye haritalarını dağıtan ABD'ye bu kadar ram olmak, bizim bağımsız devlet olma vasfımızı zedelemektedir. Her adımda izin almak, sorunları ABD aracılığıyla çözmeye uğraşmak adeta "Türkiye ABD'den emir mi alıyor?" sorusunu akıllara getirmektedir.Son MGK'den dahi direk bir operasyon maddesi çıkmamıştır. Verilen mühlet neyin mühletidir? Veya kaçıncı göz dağıdır? Ama Türk milletinin sabrı artık kalmamıştırBu olayda Türk makamlarının tavrı bir yana, bize kafa tutmaya çalışan yakın geçmişte verdiğimiz pasaportla dünyada dolaşabilen bir şahsiyettir. Geçmişte Türkiye'nin himayesinde iken şimdi ABD'nin kanatları altına sığınmak ona Türkiye'yi satma cesareti vermiştir. Ancak unutmamak gerekir ki, tarih tekerrürden ibarettir. Osmanlı döneminde Hicaz bölgesinde bize karşı İngilizlerle işbirliği yapan Araplar, bugün aynı İngilizin bombaları ile şehit edilmektedir. Kendilerine o dönemde yakınlık gösteren batı Osmanlı yıkılıp Araplarla işi bitince, onlara sırtını dönmüştür. Kürtler de aynı akibeti yaşayacaktır. Bugün, bazı menfaatler karşılığında ABD ile Türkiye'nin bütünlüğüne karşı birleşen Kürtler, Türkiye üzerindeki hesaplar gerçekleşince aynı Araplar gibi yarı yolda bırakılacaklardır. Sınırlarımızda bizimle aynı havayı teneffüs eden, aynı ekmeği paylaştığımız Kürtler ABD'nin bu "maşa" oyununa gelmemelidir.