Milletimiz sadakaya kanmasın

"12 Haziran seçimlerinde dördüncü bir partinin mutlaka meclise girmesi gerekir" diyen Demokrat Parti Bursa Milletvekili Adayı Prof. Dr. Haydar Baş, "Milletimiz fakir bırakıldığı için politikacılar tarafından sadaka mantığıyla yıllardır aldatılıyor" diye konuştu

Demokrat Parti (DP) Bursa Milletvekili Adayı Prof. Dr. Haydar Baş Türkiye'nin sorularının çözülebilmesi ancak siyaset ve ilmin birbirini tamamlamasıyla mümkün olabileceğini söyledi. Prof. Dr. Baş, konuşmasında bu seçimde 4. bir partinin Meclis'e girip, denklemi bozması gerektiğini söyledi. "Milletimiz belli partilere kanalize ediliyor" diye konuşan Prof. Dr. Haydar Baş, "fakir bırakıldığı için de sadaka mantığıyla kandırılıyor" dedi. DP bursa Milletvekili Adayı Prof. Dr. Baş şöyle konuştu: "Benim gördüğüm şey şu; insanlarımız belli partilere kanalize edilmiş ve şartlanmış, muhtaç hale getirilmiş. Muhtaç olduğu için de sadaka mantığıyla beraber kandırılmaya, yönlendirilmeye müsait hale geldi. Biz bunları aşabilmek için Milli Ekonomi Modeli kongrelerini gündeme getirdik. Uluslararası kongreleri gündeme getirdik, dedik ki; 'bakın eğer Türkiye kurtulmak istiyorsa bunun yolu da budur. Bu iş olacaksa hem siyaset hem de ilimle olacak. İkisinin birbirini tamamlamadığı bir ülkede Türkiye'nin bir adım ileriye gitmesi mümkün değil. Ne yaparız? Kendimizi kandırırız."

Meclis'e 4. parti girmeli"Mutlaka bu seçimde dördüncü bir partinin meclise girmesi gerekir" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Bu denklemin bozulması lazım. Aksi takdirde hem hukuk hem de anayasal sistemimiz değişeceği için birbirimize uzaktan selam verme durumunda kalacağız" dedi.Siyasilerin yıllardır kendilerinin seslendirdiği sosyal devlet projelerini kopya çekerek millete boş vaat verdiklerini ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Bana soruyorlar; 'vatandaşa maaş onlar veremez diyorsunuz siz nasıl vereceksiniz?' diye. Onlar niye veremezler? Çünkü bu işler öyle slogan işi değil. Bakın her şey para tarifinin içine giriyor. Şimdi bir parti diyelim ki maaş verecek. Bunların her ay vermesi gereken maaş miktarı misal veriyorum 100 milyar dolar olsun. 10 ay bunu borç alsalar 1 trilyon dolar eder. Bu alınan borç ilk yıl Türkiye'yi batırmazsa bile ikinci yıl batıracaktır. İkinci yıl 100 milyar dolar paranın oluşturacağı işlem hacminden dolayı 500 milyar dolar kazansın. Onu devreye koysun iki yılda 1,5 trilyon eder. 1,5 trilyon dolar borcu bu devletin ödemesi asla ve kata mümkün değildir. Üçüncü yıl Türkiye beyaz teslim bayrağını asar. Böyle şey mi olur?"

Biz borçlanmadan yapacağızMilli Ekonomi Modeli'nde yer alan sosyal devlet projelerinin ecnebilerden alınan borç paralarla değil, Türkiye'nin öz sermayesiyle, milli kaynaklarla devreye konulacağını söyleyen Demokrat Parti Bursa Milletvekili Adayı Prof. Dr. Haydar Baş, "Bizim sistemimiz çok farklı. Bizim sistem, milletin alnının terini paraya çevirme ve kendi şartlarıyla hiç kimseye bir kuruş borçlanmadan bu işi yapma sistemidir. Bunu biz yapacağız başkalarının yapması mümkün değil" dedi. Prof. Dr. Baş şunları söyledi: "Onlar nasıl yaparlar? Fakfukfon'dan misal veriyorum. Kaç para var bu fonda? 10 milyar para var. Diyecekler ki; 'Biz bu ödemeyi fakfukfon'dan yapalım ailelere sadaka verelim'. Bunun adı sadaka formülüdür. Yine diyecekler ki; 'Bu 10 milyarı biz 20'ye çıkaralım, 30'a çıkaralım.' Nasıl çıkartacaksın? Milli Eğitim'den alacaksın, savunmadan alacaksın, tarımdan alacaksın, hayvancılıktan alacaksın, içişlerinden alacaksın, dışişlerinden alacaksın toparlayacaksın fakfukfon'a koyacaksın oradan vereceksin. Peki, Milli Eğitim'deki hizmet ne olacak? Tarımdaki hizmet ne olacak? Yani bunların bunu yapması mümkün değil."