Günümüz iktisat modellerinde para ve kaynaklarla beraber bilgi de tekelleşip tabana yayılmadığı için, bireyler çok kabiliyetli de olsa işçi veya memur olmaktan öteye geçemezler. Kapitalist anlayışlar insan emeğini, düşüncesini, teşebbüs gücünü israf etmekte ve de kabiliyetlerini yok etmektedir. Buna bir nevi kast sistemi de diyebiliriz.
Milli Ekonomi Modeli, kabiliyetli olan her bireyin önünü para ve bilgi desteği vererek açarken, kapitalist anlayışlarda ancak az bir zümre paraya maliyetini ödeyerek sahip olabilmektedir. Milli Ekonomi Modeli herkese hak tanıyarak demokratik bir sistemi temsil ederken; kapitalist anlayışlar, ekonomilerde krallık modelini ortaya koymaktadır. Çünkü üretimi ancak paraya sahip olabilen az bir zümre yapmaktadır. Bugün bankalardan faizli krediyi ipotek verebilecek sermaye birikimine sahip olanlar alabilmektedir. Bu sebeple verimlilik artışının önündeki en büyük engel paranın stoklanarak maliyetli hale getirilmesi ve piyasalardan çekilmesidir, diyebiliriz.
Verimliliğin emek saati başına üretim miktarı olduğunu söylemiştik. Ancak bir başka açıdan bakıldığında verimliliği, elde edilen toplam üretimin toplam işgücüne oranı olarak da görebiliriz. İşsizliğin olduğu âtıl emeğin bulunduğu ekonomilerde verimlilikten bahsetmek mümkün değildir. Başka bir ifade ile bir toplumda 10 kişiden 5 kişi çalışıyor diğer 5 kişi çalışacak bir ortam bulamıyorsa ciddi bir emek israfı vardır. İnsanların çalışamadıkları toplumlarda verimliliğin artması mümkün değildir. Azgelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşların dayattığı ekonomi politikaları, talebi kısma amacı taşıdığından, yatırımları engelleyerek insanların üretme isteklerini kırmaktan başka bir sonuç doğurmamıştır. Bu politikaları uygulayan ülkelerdeki firmalar, üretim miktarlarını hızla düşürerek verimliliğin azalmasına sebep olmuşlardır.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLER:Prof. Dr. Batima Mukaşeva Kazakistan Üniversitesiİstifade edilmeliProf. Dr. Haydar Baş'ın bu kitabı onun milli ekonominin gelişmesi açısından yüksek sorumluluk hisseden bir vatandaş olduğunu gösteriyor. Bu kitap bize artık aşina olan sorunlara başka türlü bakma imkanı sağlıyor. Küreselleşme sorunu çok geniş sorundur. Onu bahar taşkınlığında önündeki her şeyi silip götüren bir nehre benzetmek mümkün. Sonuçlarının da ne olacağını kimse tahmin edemiyor. Bilirsiniz ki neo-liberalizmin Venger, Soros ve Stanislav John gibi önde gelen temsilcileri neoliberalizmi ilk sırada tutarak küreselleşme propagandasını yapmaktadırlar. Bu neoliberal küreselleşme akımları da uluslararası ekonomik kuruluşlara para kaynağı sağlayan dünyayı yöneten ülkelerin konumlarıyla sıkı-sıkıya bağlıdır. Milli Ekonomi Modeli kitabında önemle ifade edilen küreselleşme sorunu soğuk savaş dönemi sonrasında ABD vesair ülkelerin ekonomik büyümesiyle oluşmuş bir sorundur. Bu sorun her geçen gün katlanarak büyümüş ve ülkeleri her türlü sömürüye ve tehdide açık hale getirmiştir. Zamanımızdaki tehdit ve tehlikelere karşı milli güvenliğin yükseltilmesi, vesair ülkelerle işbirliğinin eşit şartlarda gerçekleşmesinin sağlanması ve bu anlayış içerisinde Milli Ekonomi Modelinden de ciddi şekilde istifade edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Milli Ekonomi Modeli, kabiliyetli olan her bireyin önünü para ve bilgi desteği vererek açarken, kapitalist anlayışlarda ancak az bir zümre paraya maliyetini ödeyerek sahip olabilmektedir. Milli Ekonomi Modeli herkese hak tanıyarak demokratik bir sistemi temsil ederken; kapitalist anlayışlar, ekonomilerde krallık modelini ortaya koymaktadır. Çünkü üretimi ancak paraya sahip olabilen az bir zümre yapmaktadır. Bugün bankalardan faizli krediyi ipotek verebilecek sermaye birikimine sahip olanlar alabilmektedir. Bu sebeple verimlilik artışının önündeki en büyük engel paranın stoklanarak maliyetli hale getirilmesi ve piyasalardan çekilmesidir, diyebiliriz.
Verimliliğin emek saati başına üretim miktarı olduğunu söylemiştik. Ancak bir başka açıdan bakıldığında verimliliği, elde edilen toplam üretimin toplam işgücüne oranı olarak da görebiliriz. İşsizliğin olduğu âtıl emeğin bulunduğu ekonomilerde verimlilikten bahsetmek mümkün değildir. Başka bir ifade ile bir toplumda 10 kişiden 5 kişi çalışıyor diğer 5 kişi çalışacak bir ortam bulamıyorsa ciddi bir emek israfı vardır. İnsanların çalışamadıkları toplumlarda verimliliğin artması mümkün değildir. Azgelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşların dayattığı ekonomi politikaları, talebi kısma amacı taşıdığından, yatırımları engelleyerek insanların üretme isteklerini kırmaktan başka bir sonuç doğurmamıştır. Bu politikaları uygulayan ülkelerdeki firmalar, üretim miktarlarını hızla düşürerek verimliliğin azalmasına sebep olmuşlardır.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLER:Prof. Dr. Batima Mukaşeva Kazakistan Üniversitesiİstifade edilmeliProf. Dr. Haydar Baş'ın bu kitabı onun milli ekonominin gelişmesi açısından yüksek sorumluluk hisseden bir vatandaş olduğunu gösteriyor. Bu kitap bize artık aşina olan sorunlara başka türlü bakma imkanı sağlıyor. Küreselleşme sorunu çok geniş sorundur. Onu bahar taşkınlığında önündeki her şeyi silip götüren bir nehre benzetmek mümkün. Sonuçlarının da ne olacağını kimse tahmin edemiyor. Bilirsiniz ki neo-liberalizmin Venger, Soros ve Stanislav John gibi önde gelen temsilcileri neoliberalizmi ilk sırada tutarak küreselleşme propagandasını yapmaktadırlar. Bu neoliberal küreselleşme akımları da uluslararası ekonomik kuruluşlara para kaynağı sağlayan dünyayı yöneten ülkelerin konumlarıyla sıkı-sıkıya bağlıdır. Milli Ekonomi Modeli kitabında önemle ifade edilen küreselleşme sorunu soğuk savaş dönemi sonrasında ABD vesair ülkelerin ekonomik büyümesiyle oluşmuş bir sorundur. Bu sorun her geçen gün katlanarak büyümüş ve ülkeleri her türlü sömürüye ve tehdide açık hale getirmiştir. Zamanımızdaki tehdit ve tehlikelere karşı milli güvenliğin yükseltilmesi, vesair ülkelerle işbirliğinin eşit şartlarda gerçekleşmesinin sağlanması ve bu anlayış içerisinde Milli Ekonomi Modelinden de ciddi şekilde istifade edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.