Mescid böyle bayındır kılınır
Resûlullah (s.a.a), kendisine, mescidin nasıl bayındır kılınacağını soran Ebu Zer’e şöyle buyurmuştur: “Mescitlerde yüksek sesle konuşmamalı, bâtıl sözler konuşulmamalıdır. Onlarda alışveriş yapılmamalıdır. Mescitte olduğun müddetçe boş şeylerle uğraşmayı terk et. Eğer böyle yapmazsan kıyamet günü kendinden başkasını kınamamalısın”
22.11.2019 22:00:00





Kur'an'da buyurulur ki: "Allah'ın mescitlerini sadece, Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namaz kılan, zekât veren ve ancak Allah'tan korkan kimseler onarır. İşte onlar doğru yolda bulunanlardan olabilirler." (Tevbe, 18).
Resûlullah (s.a.a), kendisine, mescidin nasıl bayındır kılınacağını soran Ebu Zer'e şöyle buyurmuştur: "Mescitlerde yüksek sesle konuşmamalı, bâtıl sözler konuşulmamalıdır. Onlarda alışveriş yapılmamalıdır. Mescitte olduğun müddetçe boş şeylerle uğraşmayı terk et. Eğer böyle yapmazsan kıyamet günü kendinden başkasını kınamamalısın." (Mekarim'ul-Ahlak, 2/374/2661).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Mescitlerinizi delilerinizden ve çocuklarınızdan uzak tutun. Allah-u Teâlâ'nın zikri dışında sesinizi yükseltmeyin. Mescitlerde alışveriş etmekten ve silah taşımaktan sakının. Haftada bir gün mescitleri güzel kokularla doldurun. Kapılarının önüne temizlik araçlarını koyun." (Bihar, 83/349/2).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim cemaat namazını kılmak için mescide giderse attığı her adıma karşılık yetmiş bin iyilik yazılır. Aynı miktarda derecesi yükselir. Eğer orada ölürse Allah kabrinde ziyaret etsinler, yalnızlığında menusu (arkadaşı) olsunlar ve dirilinceye kadar kendisine mağfiret dilesinler diye kendisine yetmiş bin melek tayin eder." (Bihar, 76/336/1).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Ey Ebu Zer! Mescitte oturduğun müddetçe Allah-u Teâlâ aldığın her nefes sayısınca sana cennette bir makam bağışlar. Melekler sana selam gönderir. Mescitte aldığın her nefese karşılık sana on iyilik yazılır. On günahın da silinir." (a.g.e., 77/85/3).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Mescitlerde namazı beklemek için oturmak bir hades ortaya çıkmadıkça ibadettir."
Kendisine, "Ey Allah'ın Resûlü! Hades nedir?" diye sorulunca şöyle buyurdu: "Gıybet etmek!" (Emali es-Saduk, 342/11).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Üç oturma dışında mescitteki oturma boşunadır: Namaz kılan kimsenin kıraati, Allah'ın zikri veya ilim dinleyen kimsenin oturması." (Bihar, 77/86/3).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Mescitler komşularından kendisine gelmeyenleri Allah-u Teâlâ'ya şikayette bulundular. Aziz ve Celil olan Allah onlara şöyle vahyetti: İzzetime ve celalime and olsun ki, onların bir tek namazını bile kabul etmem, halk arasında onların bir adaletini aşikar kılmam, onları rahmetime erdirmem ve onları cennette kendime komşu kılmam." (a.g.e., 83/348/1).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Üç şey Aziz Ve Celil olan Allah'a şikayette bulundu: Ehlinin içinde namaz kılmadığı viran cami, cahiller arasında kalan âlim ve üzerinde toz konup okunmayan asılı Kur'an." (el-Hisal, 142/163). (Muhammed Muhammedî Reyşehri, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.



















































































